Aşk Diyeti

Aşk Diyeti-1

"Yasin! Ayağa kalkmama yardım etsen diyorum!"

Yasin, gözlerini devirerek bana baktı. Sonunda yanıma gelip elini uzattığında sevinçle sırıttım.

"Ah! Benim zavvalı, bahtsız, birtanecik Yasin'im. Sen olmasan şuracıkta yuvarlanıp giderdim."

Yasin, benim yan komşumdu. Bizimkiler ve onun ailesi, ikimiz doğduğundan beri aynı binada oturduklarından onunla resmen kardeş gibiydik. Gitmek istediğim her yere beni götüren, onu boş yere azarlasam bile hiç sesini çıkartmayan bir çocuktu.

"Ece ha şunu bileydin!"
Bunu yapmacık bir sinirle söylemişti. Onun bu hallerini seviyordum. Bana kızmak istese bile gönlü elvermiyordu.

"Tamam Yasin Bey! Sanırım beni yetiştirmen gereken bir iş görüşmesi var. Biraz hızlı olsak da şu piknik eşyalarını toplasak diyorum ne dersin?"

Onaylarcasına kafasını salladı ve gülümsedi.

"Peki Prenses. Sen ne dersen o olur."

Yasin, sabahın köründe kapıma dayanmış
"Hadi pikniğe gidelim. Kalk tembel teneke! Bugün daha iş görüşmen var. Moralini düzeltmeliyiz hadi!"
Bu yakarışlara'Hayır'diyerek yazık edemezdim herhalde.

Piknik eşyalarından bir kaç tanesini daha bagaja yerleştirdikten sonra işimiz bitmişti.
Yasin, sanki çok büyük bir iş başarmış da ödülünü bekliyormuş gibi eliyle yanağını gösteriyordu.
Ona hayır dercesine kafamı salladığımda bu sefer kol kaslarını işaret etti.
"Bunları boşuna yapmadık yavrum! Sana yardım etmek benim görevim." Dedi.

Gözlerimi devirerek
"Evet evet. Senin gösteriş meraklısı biri olduğunu biliyorum hatırlatmana gere yok. Neyse hadi iş görüşmesine geç kalıcam." Dedim.

Yarım saat sonra görüşmemin olduğu şirkete varmıştık. Şirket binası mükemmel bir mimariye sahipti. Diğer ofislerin aksine oldukça farklıydı. Şirket bahçesinde bir sürü heykel bulunuyordu. Bu hoşuma gitmişti. Demek başkanın ince bir beli vardı. Ah pardon! İnce bir zevki vardı.

Hızlı adımlarla içeri girdim. Görüşmenin nerede olacağını sorduğum bayan, beni başkan'ın odasına yönlendirdi. Stajer olmak o kadar zor olmasa gerek diye düşündüm içimden. Çünkü şu an ellerim tir tir titriyordu.
Yavaşça kapıyı tıklattım.
"Gir." Sesini duymamla içeri girdim.

Gözlerim onun gözleriyle buluştuğunda kısa bir yolculuğa çıktığımı hatırlıyorum. Kısa ama güzel bir yolculuk....