seni bekliyorum

16.bölüm

Mikoto'nun başına gelen her şeyi açıklamak Itachi'nin üstlenmeye karar verdiği bir zorluktu. Bunu yapabilecek en iyi kişinin kendisi olduğuna inanıyordu ve Naruto da bunu kabul etmek zorundaydı.

Kadın saatler gibi gelen bir süre boyunca ağladı, en küçük oğlunu kucakladı ve onu öperken aslında kendi hatası olmayan bir şey için defalarca özür diledi. Sasuke işinin bitmesine izin verdi ve çok özlediği annesinin sevgisini kazanmak için gözlerini kapattı. Yeniden bir çocuk gibi hissetti, onun kollarındaydı, mutluydu ve seviliyordu.

Naruto ayrıca oğlu için yaptıklarını asla unutmayacak olan Mikoto'dan bir kucaklama ve binlerce şükran sözü aldı. Üstelik sarışın artık ailenin bir parçasıydı ve onlar tarafından kollarını açarak karşılanıyordu.

Mikoto, biraz sakinleştikten sonra onları çay içmeye davet etti; bu, Naruto'nun o günden itibaren Fugaku'ya ne olacağını herkesi bilgilendirmek için yararlandığı bir zamandı.

Adam mahkemeye çıkacak ve hüküm giyecek, hayatının geri kalanını hapiste geçirmeye mahkum edilecekti. Sasuke'ye yapmaya çalıştığına benzer şekilde, aşağılık bir insan olsa bile ona yine de bir insan gibi davranılacaktı. Çakrası kalıcı olarak mühürlenecek ve gelecekte şartlı olarak serbest bırakılma şansı olmayacaktı. Geriye kalan tüm yıllarını parmaklıklar ardında geçirecekti ve Uchiha patriğinin hâlâ yaşayacak çok yılları vardı, yani hapishanede uzun bir hayat olacaktı.

Liderlerini kaybettikleri için Uchiha Klanı'na ne olacağından bahsetmedi, bu daha sonra halledilecekti ama klanın kaderini gerçekten umursamıyordu. Emin ellerde olacaklarını ve klan liderinin hâlâ ana ailenin bir parçası olacağını biliyordu, bu yüzden çok fazla yaygara çıkmayacağını umuyordu.

Kocasının cezasının ne olacağını duyan Mikoto sadece sessizce başını salladı ve her şeye rağmen o adama güvendiği için tiksinti ve kendinden utanarak dudaklarını büzdü. Olan biten her şeyi kabul etmesi, tıpkı duygularının ve düşüncelerinin dengelenmesi gerektiği gibi biraz zaman alacaktı ama ilerlemek için ne gerekiyorsa yapacaktı. İki çocuğu güvende ve iyiydi, bu da kendisini devam etmeye motive etmek için yeterli bir nedendi.

— Fugaku'nun alt türlerle ilgili bazı eski moda düşünceleri olduğunu biliyordum, ancak bunların bu kadar radikal olduğunu veya bunları çocuklarına olan sevgisinin önüne koyacağını hiç düşünmemiştim. —Mikoto mırıldandı, sesi donuk ve suçluluk doluydu. Fugaku'nun düşünce tarzını daha önce bilseydi oğlunu koruyabilirdi. Sırf ikinci cinsiyeti yüzünden babasının onu küçümseyeceğini hiç düşünmemişti.

Fugaku, Sasuke'ye karşı Itachi'den çok daha katıydı. Mikoto, en büyük oğlunun nesilde bir kez görülen bir dahi olduğunu biliyordu ve bu, Fugaku'nun, şansı neredeyse hiç olmadığı halde, sahip olduğu diğer oğullarının da böyle olacağını ummasına neden oldu.

Sasuke kendini adamış ve çok zeki bir çocuktu ve becerileri ortalamanın üzerinde olsa bile babası için asla yeterli olmayacaktı. Mikoto, Sasuke'nin beklentilerini karşılamak için ne kadar çabaladığını kocasına anlatmaya çalıştı ama adam onu hiçbir zaman gerçekten dinlemedi.

Yine de kocasının iki çocuğunu sevdiğine gerçekten inanıyordu. İkisi de çok güzeldi, onları nasıl sevmezdim?

Ama görünüşe göre yanılıyordu.

—Babam beni hiç sevmedi. —Sasuke biraz aniden konuştu. —Benim tanıştırılmam sadece benden kurtulmak için ihtiyaç duyduğu bahaneydi. Eğer onun oğlu olduğum için bana karşı gerçekten bir sevgi hissetseydi, ister erkek, ister kadın, ister alfa, ister beta, ister omega olayım, onun için bunun bir önemi olmazdı.

Mikoto aşağıya baktı, Itachi içini çekti ve Naruto üçünü sessizce izledi, sanki kendisine ait olmayan bir ana dalmış gibi hissediyordu.

—Keşke bilseydim, ben...