Herkese merhaba! Serüvenimiz kaldığı yerden devam ediyor! Umarım sevdiğiniz bir bölüm olmuştur, keyifli okumalar!
Yorumlarınızı merakla bekliyor olacağım, şimdiden teşekkür ederim!****
Asi için güne gözüne vuran güneş ışıklarıyla başlamak artık rutin haline gelmişti. Odası güneş alıyordu ve Asi buna hiç alışık değildi. Ankara'daki evini ve odasını bir kez daha özlediğini hissederken yataktan kalktı. O olaylı günün üstünden bir hafta geçmişti. Asi bir haftadır Alaz'la denk gelmemeye çalışıyor, göz temasından dahi kaçıyordu. Abarttığını düşünüyordu tokat attığı için ama o da fazla sınırlarını aşmıştı. Artık hadsizliğe, hak etmediği davranışlara maruz kalmaya tahammülü kalmamıştı.
''Asi?'' Kapının tıklatılmasıyla Asi duşa girmekten son dakika vazgeçti.
''Gelebilirsin.'' Yaman içeri girdiğinde Asi abisine baktı.''Erken uyanmışsın güzelim,'' dediğinde etrafına baktı Yaman. Asi git gide alışmaya başlıyor, odasına kendisinden bir parçalar eklemeye çalışıyordu. Sonuçta artık yeni dünyası burasıydı.
''Güneş tam gözüme vuruyor,'' dedi Asi somurtarak. ''Sen neden erkencisin asıl?''
İki kardeş de hafta sonunun kıymetini biliyordu.
''Kahvaltıda misafirler varmış.''
''Kim?'' Asi kaşlarını çatmıştı. Henüz sosyeteyle tanışacak gücü kendinde görmüyordu.''Neslihan Hanım'ın en yakın arkadaşı ve kızı,'' dedi Yaman. ''Biz geldiğimizde yurt dışında gezidelermiş, dün dönmüşler.''
Asi sessizce kafasını salladı. Anlaşılan uzun bir gün olacaktı.
''Cesur'u davet ettim ben de, bugün beraber dışarı çıkarız belki.'' Asi Cesur'un ismini duyduğunda gülümsemişti. Cesur'u severdi, iyiydi Cesur.
''Hazırlanıp iniyorum o zaman.''Yaman kapıdan çıkacağı sırada tekrar kardeşine döndü.
''Asi?'' Asi abisine döndüğünde bakışlarındaki tedirginliği görmüştü.
''İyiyim ben abi.''
İşte tam olarak böyleydi. Her zaman bir bakışla birbirlerini anlıyorlardı. Yaman kafasını sallarken daha fazla uzatmadan odadan çıktı. Asi derin bir nefes bırakırken banyoya ilerledi. Evet, bugün kesinlikle uzun bir gün olacaktı.
****
''Sen alışabildin mi peki buraya Cesur?'' Neslihan Soysalan yine masadaki herkesi birbiriyle kaynaştırma görevini üstlenmişti.''Evet ama Ankara'yı da özlemiyor değilim,'' dedi hafifçe gülerken Cesur.
''Ankara özlenmez mi? Çok başka bir yer,'' dedi Yaman arkadaşına katılırken.
''Bir gün gidebiliriz aslında hep beraber,'' diye ortaya fikir attı Rüya. Neslihan'ın arkadaşının kızıydı. Samimi ve iyi birisine benziyordu ama Asi yine de emin olamıyordu. Herkesten her şeyi bekliyordu.
''Çok güzel olur aslında,'' derken Rüya'ya destek çıkmıştı Güven. Hem herkesin anlaşabilmesi için bir fırsat hem de çocuklarının eski arkadaşlarını görebilmesi için bir şanstı.
Asi masaya oturduğundan beri sessizliğini koruyordu. Alaz ondaki bu sessizliği fark etmişti. Zaten bir haftadır hiç konuşmamışlar, doğru düzgün denk bile gelmemişlerdi. Kız ondan kaçıyor muydu? Hak etmişti ama Alaz, bu sefer kendisi de bunun farkındaydı.
''Asi canım hasta mısın sen?'' Neslihan'ın yönelttiği bu soru masadaki bakışların Asi'ye kaymasına neden oldu.''Hayır, neden?'' diye sordu Asi. Gayet iyiydi aslında.
''Ee hiçbir şey yemiyorsun ama, yoksa sevmedin mi?'' Neslihan yine telaşlanmıştı.
''Yok olur mu öyle şey, hepsi çok güzel. Ellerine sağlık hazırlayan herkesin.'' Alaz genç kızın bu kibar haline gülümsemeden edemedi. Gerçekten çok ince düşünen bir insandı.
''O zaman sorun ne evladım?'' Eşref Soysalan da konuya dahil olduğunda Asi gerilmişti. Göz önünde olmaktan hoşlanmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEK ETKİSİ
RomanceAsi ve Alaz'ın hiç dinmeyen dinamikleri bu sefer farklı bir noktadan başlıyor diyelim.