Yorumlarınızı, istek ve önerilerinizi merakla bekliyorum, bana dm üzerinden ulaşabilirsiniz! Sevgilerle, keyifli okumalar!
5.Bölüm
''Dengesiz!'' Asi sinirle odasında gidip gelirken söylenmeden duramıyordu. Alaz Soysalan'ı anlatacak en iyi kelime tam olarak buydu. Bir anı bir anını tutmuyordu ki!
Kavganın ardından mekandan apar topar çıkmışlardı. Alaz önden arabasına binmiş ve yalnız dönmüştü eve. Öfkeliydi, çok öfkeliydi. Asi ne olduğunu anlayamıyordu. Çocuğun söylediklerine sinirlenmiş olabilirdi, bunu anlıyordu bir noktada ama Asi'yi ve diğerlerini görmezden gelerek bir anda gitmesine anlam veremiyordu. Ani bir kararla odasından çıkarak yukarı merdivenlere yöneldi. Alaz'ın odasının kapısı kapalıydı. O an hiçbir şeyi düşünecek durumda değildi bile, direkt odaya daldı. Yanlış bir karar vermişti.Alaz gömleğini çıkartmış, aynaya dönük duruyordu. Kapısının bir anda açılması ile arkasını döndü.
''Asi?''
''Pardon ben düşünemedim,'' dedi Asi direkt elleriyle gözlerini kapatırken. Yanakları istemsizce kızardığında içinden kendine sövüyordu.
''Sorun yok benim açımdan,'' dedi Alaz alayla gülerken. Hafif çakırkeyifti. ''Gözlerini kapatmanı gerektirecek bir durum yok.''
Asi ellerini yüzünden çekti. Buraya gelirken ne söylemeyi düşünmüştü ki?
''Senin derdin ne? Ne bu sinir, tavır?'' Bunları söylemek istediğinden de pek emin değildi ama sözler ağzından bir kere çıkmıştı bile.
''Ne varmış tavrımda?'' dedi Alaz omuz silkerken. Odanın içinde ilerleyerek tam Asi'nin karşısına gelmişti. ''Ayrıca sinirli falan değilim.''
''O yüzden mi kimsenin suratına bakmadan ayrıldın mekandan?'' dedi Asi. Artık o da gözlerini Alaz'a dikmiş özgüvenle bakıyordu.
''Birisine yumruk attıktan sonra dönüp etrafıma bakmak gibi bir amacım yok, kusura bakma.''
''Birisine yumruk atmak rutinin yani?'' Asi kollarını göğsünde kavuşturmuştu.
''Değişir,'' dedi Alaz alayla. ''Genelde planlamıyorum, o an gerçekleşiyor.''
''Her şeyi dalgaya almak zorundasın değil mi?'' dedi Asi sinirle. ''Ciddi olmak nedir bilmiyorsun.''
''Ciddi olduğum için mekandan öyle ayrıldım zaten Asi,'' dedi kızın gözlerinin içine bakarak. Asi kaşlarını çatmıştı.
''O ne demek?''
Alaz kıza bakmaya devam etti. Açıklayacak mantıklı bir şey yoktu, kendisi de biliyordu. ''Geç oldu Asi, bence odana dön.''
''Seninle hiç iletişim kuramayacak mıyım ben? Hep böyle mi olacak?''
''Bir şey olmasına gerek yok,'' dedi Alaz umursamaz görünmeye çalışırken. ''Karşı düşmeyelim yeterli.''
Asi bu cümleye kırılmıştı. Alaz hiçbir zaman onu kabullenmeyecekti, artık görebiliyordu. Kırgınlığının gözlerine yansımamasını diledi o an.
''Biz başından beri karşıyız Alaz,'' dedi hafif tebessüm ederken. Bu tebessüm içinde birçok anlam barındırıyordu. ''Haklısın, bir şey olmasına gerek yok.''
Arkasını dönerek odadan çıktığında ardından kapıyı kapattı. Hızlıca odasına inerken dolan gözlerini silmeye çalıştı. Kırılmayacaktı, kırılmaya hakkı yoktu. Hayır, aslında vardı ve Asi çok kırgın hissediyordu.
Alaz ise hala kapıya bakıyordu. Kendine küfür ederken sinirle yatağına oturdu. Her şeyi giderek çıkmaza soktuğunun farkındaydı ve kendisinden nefret ediyordu. Alaz Soysalan, yine bir şeyleri düzeltemiyordu ve bu ilk kez değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEK ETKİSİ
RomanceAsi ve Alaz'ın hiç dinmeyen dinamikleri bu sefer farklı bir noktadan başlıyor diyelim.