1.0

23 2 8
                                    

"Ah savcım, sizi burda görmek gerçekten mutluluk verici. Uzun zaman oldu."

Odaya giren Jeongin ile Minho sıcak bi gülümseme sunarak geriye yaslandı.

"Öyle Jeong, uzun zaman oldu. Bakıyorum da özlediniz beni."

"En çok bunlar sizi özledi savcım."

Genç gülerek savcının masasına bir kaç dosya bıraktı. İşaret parmağını dosyanın en üstünde yazılı olan başlığa doğru tuttu.

Incheon davası

"Yeni, çözülmesi gereken bir cinayetimiz var. Fazlasıyla karmaşık. Siz yokken bir kaç savcı bu davaya atandı. Fakat hiç bir ipucu bulamadan ayrıldı."

Minho dosyayı eline alıp incelemeye başladı. Sayfalarını çevirip öldürülen kişilere baktı. Gözlerini kısarak hepsinin suratlarını tek tek inceledi. Dosyayı kapatıp karşısındaki gence döndü. Tam ağzını açacakken genç konuşmasına izin vermedi.

"Evet, kahvenizi getiriyorum ve sizde başlıyorsunuz."

"Beni gerçekten iyi tanıyorsun Jeong."

Gülerek tam odadan çıkacakken arkasını dönüp savcıya baktı.

"Savcım, rejimde misiniz?"

"Ah, hayır Jeong değilim. Noldu? Kilo mu almışım?"

"Hah! O zaman kahvenizi 2 şekerli."

Minhi arkadan bir kahkaha patlattı. O sırada genç hızlıca odadan çıktı. Minho kenardan gözlüğünü aldı ve yavaşça taktı. Maktullerin resimlerini alıp ayağa kalktı. Geniş mantar panonun önüne dikildi ve özenle resimleri astı.

Arkada duran masasından dosyaya uzandı ve her birinin isimlerini teker teker okudu. Odasının kapısı tekrardan çalınmadan girildiğinde kaşlarını çattı. Gelen ise Chan'dı.

"Al lan kahven, Jeongin'den çaldım.Hiç gelmeseydin oğlum."

Elindeki kahveyi masaya bırakıp savcı arkadaşının yanına geldi ve kolunu onun omzuna koydu. Chan başkomiserdi. İkili gülüşürken Minho cevapladı.

"Dinlenmeye ihtiyacım vardı Chan. O son dava beni çok yordu."

"Ve ve ve sen yokken neler neler oldu. Bakıyorum da hemen duymuşsun."

Panoyu gösterdi. Sonrasından Minho'dan ayrılıp tekli koltuklardan birine oturdu.

"Aynen, bu güzel davanın haberini Jeong verdi."

Kahvesini eline alıp camın kenarına doğru ilerledi.

"Eee Niki'den ne haber?"

" Ah az kaldı. Alıcam onu yanıma. "

" En doğru karar. Seni gördüğünde gözleri parlıyor."

Minho ufakca kıkırdayıp kahvesinden bir yudum aldı. Chan tekrardan konuştu.

" Peki sen burda olduğun zaman ona kim bakacak?"

" Biliyosun Seungmin'le birlikteyiz hala. Çoğu zaman evde. Devir daim şeklinde onunla ilgilenebiliriz."

"Ha? Sevgili misiniz?"

"Tabiki hayır! Saçmalama. O benim kardeşim."

" Oh, sevgili olduğunuzu düşündüm bi an."

"Korkma ilk ve tek aşkını elinden almam."

"Ya!"

Masanın üstünden bir kalemi alıp Minho'ya fırlattı Chan. Savcı ise gülerek kalemden kaçtı. Yere düşen kalemi alıp tekrardan masaya koydu ve sandalyesine oturdu.

Kırmızı Gül [Minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin