Hayat mıdır insana yaşa diyen yoksa öldürmek mi sahi hayat ölüm ile yaşam arasında gidip gelmek değil miydi?
Vücudumun her hangi bir noktasını doğru düzgün hissettmiyordum. Her yerimde narkoz etkisi vardı. Gözlerimi açmakta zorlanıyordum sanki kirpiklerim gözlerimi açmama engel oluyordu en sonunda gözlerimle verdiğim savaş bitti ve gözlerimi açtım. Etrafıma bakındım, gözlerimi açtığımı gören leyla koltuktan kalkıp endişeyle yanıma geldi "Elena" saçlarımı okşadı "Uyandın mı güzelim. Yaşıyorsun değil mi" başım arıyordu gözlerimi devirdim "yok leyla gözlerim açık uyuyordum" ağlamaya başlamıştı
Odanın kalanına baktığımda leyla dışında kimseyi görmedim. Leyla'nın omzundan tutum "Diğerleri nerde?" Ağlaması şiddetlendi ,başını eğdi "Hayır hayır! Sen ciddi olamazsın nerdeler" bileğimde ki kelebeği çıkardım ve yataktan kalktım.
"Aah hayır"başım ,iki elimle başımı tutum çok dönüyordu. Dizlerimin üstüne düştüm Kapının açılma sesini duydum başımı kaldırdığımda karşımda pusat vardı elinde iki tane su şişesi duruyordu beni görünce elindekilerini fırlattı yanıma çömelip omzumdan tutu "Elena" ona tutunup tekrardan yatağa uzandım."Mısra ile savaş nerde?" Güzlerini kapatı. "Çıldırıcam birisi bana ne olduğunu söylesin hemen" pusatı göğsünden itmeye başladım.
Beni sakinleştirmeye çalışımaya başladı "Elena, sakin ol anlatıcam" herket etmeyi bıraktım ve onu dinlemeye başladım"Savaş çıkan çatışma da vuruldu burda hastanede maalesef komada iki gündür" nasıl ben iki gündür uyuyorumuydum "ben iki gün boyunca nasıl uyudum . vurulmadım sadece enseme sopa yedim" derin bir nefes aldı "Evet ensene sopa yedin ama kan kaybından ölücektin senle savaşı hastaneye yetiştiremedim çünkü yaralandınız yada vuruldunuz bilmiyordum sadece mı-" bir dakika mısra' nın benden yardım istediğini hatırlıyorum o nerede?
Gözlerimi yumdum "Mısra nerde?" Leyla başını bir sağa bir sola çevirip duruyordu, pusata baktım. Pusat,"Mısrayı kaçırdıklarını gördüm peşlerinden gittim. Leyla' nın çığlığını duydum ya sen yada
Savaşa bir şey olmuştu seni gördüm ayaktaydın elinde silaha vardı o zaman savaşın vurulduğunu anladım, leyla ile sen savaşla baş edersiniz zannettim ama sen gördüm o bir kaç saniyelikte yaralıydın ve ben bunu farketmedim. Sonra mısranın peşine düştüm ama bulamadım geri döndüm ve leyla yı bayılmış bir şekilde buldum. Hepinizi taşıyıp arabaya yerleştirdim, hastanedeyiz şu an savaş komada durumu kritik diyorlar üç kurşun yedi ;bir tam kalbinin yanına diğeri omzuna diğerini de dizin den aldı. Omzundan ile dizinden aldı kurşun çıkarıldı ama kalbinin yanında olan sorunlu çıktı" biz nasıl bu hale düştük savaş nasıl kurşun yedi o daha önce hiç vurulmamıştır nasıl oldu? Hem mısra nerde? İyimi dir acaba?Leyla,"Hepsi benim yüzünden mısrayla kızların yanına gidicem diye inatlaştım o bana gitme elena emir vermedi dedi ama ben zorladım ben giderken benim arkamı koladı sonra onun sesini duydum. Dört adam onu bayıltmaya çalıyordu onlarla dövüşmeye başladı ben orda bağırken orda ki adamlardan biri beni hedef almıştı savaş beni korumak için önüme atladı sonra vuruldu daha sonra mısra yı bayılttılar ve onu kaçırdılar, ben hiç bir şey yapmadım". Noluyor ya noluyor bu ne ilk defa böyle bir karmaşlığın içinde kaldım. Onlara asla söylemesemde kardeşim gibi gördüm arkadaşlarımdan birisi komada diğeri kayıp.
hayır! Savaşın beni beginin yerine koyup omzumda ağladı geceleri, mısra'nın sende anne sıcaklığı buluyorum dedi günleri tekrardan istiyordum.
Ben onlarsız yaşamak istemiyorum"Burası bizim hastanemiz değilimi? Uzun zaman oldu gelmeyeli" pusat başını saladı "Hadi beni savaşın yanına götürün onunla konuşmak istiyorum"
Pusat ile leyla bana şaşkın şaşkın bakarken "ne! Komada olduğunu biliyorum ama konuşmak istiyorum. Burası bizim hastanemiz kimseden izin almamıza gerek yok" yataktan inip pusat ile leyla ya tutunarak yürümeye başladım.
Odadan çıktık, asansörü kullanarak aşağı katta ki yoğun bakım odasına ilerledik kapının önüne geldiğimizde "tek başıma girmek istiyorum" dedim. İçeri girdiğim de savaş oradaydı, yatıyordu dalar taşlar deviremez dedim, Abim dedim insan şu an yaşam mücadelesi veriyordu. Yavaş adımlarla yanına ilerledim, ellini tutum "savaş nasılsın" sesim titriyordu "seni koruyamadım seni tüm kötülüklerden koruyabileceğimi sanıyordum ama olmadı lisedeyken ikimizde öksüzdük ama benim mal varlığım var diye dalga geçmiyorlardı. Sana hırsız damgası vurdular, ayakkabıların yırtık diye çöpçü damgası vurdular, bir ailen, bir evin olmadığı için hep seni zorbaladılar. Hiç söylemedin ama neden hep beni zorbalayorlar oda öksüz ve yetim zengin olduğu için mi yoksa diye benden nefret ettiğini biliyorum. Ama ben hiç bir zaman senden nefret ettmedim ya da dalga geçmedim. Yemin ederim ama seni hep korudum senin çantana kopya kağıdı koymuşlardı hatırlıyormusun? " ağlamaya başlamıştım "o gün ben bunu yaptıklarını gördüm onlar gittikten sonra kopya kağıdını çıkarmak için çantanı karıştırdım ve sen beni yakaladın bana 'ne çalıcaksın hiç bir şeyim yok zaten ,neden çantamı karıştırıyorsun' dedin beni dinlemedin. Ders başlamıştı yerime geçmiştim kopya kağıdı ellimde kaldı. Bir kaç kız seni şikayet etti, hoca senin çantanı karıştırmıştı sen benim yaptığımı düşündün ama ben seni korumuştum daha sonra hoca o kızlara kızıp sana 'sana en son çantana sınav saatinde dersi olduğun sınav hakkında hiç bir şey koymacaksın demiştim ve beni dinledin kitap bile bulamadım. arkadaşların sana attığı iftira yüzünden ceza alıcaklar' sense bana bakarak "hocam yapmaya çalıştılar ama bu sefer başaramadılar" dedin ve beni suçladın bende şuan kendimi suçluyorum seni koruyamadığım için" elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim ayağa kalktım. Seni seviyorum savaş sana bunu yapanları bulacam. Ben bir kez abimi kaybettim bir daha kaybedemem

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İℕ𝕋İ𝕂𝔸𝕄 𝔾Öℤ 𝕐𝔸pŞ𝕃𝔸ℝ𝕀
Romansa"Gözlerime bak" diye bağırdım ve devam ettim "Bu bir intikam göz yaşıdır ve intikam seni zehirleyen bir içeceği içmeye benzer; Başkasını öldürürken seni de zehirlemeye başlar" çenemi kaldırdım. "İşte şimdi BAŞLIYORUZ"