1. Bölüm

138 12 12
                                    

Tw: !nt!har düşüncesi

Sakuradan

Kendimden nefret ediyorum. Dış görünüşümden de kişiliğimden de iğreniyorum. Yaşamak istemiyorum. Her ne kadar bunu dışarı yansıtmasam bile... Herneyse. Kimse tarafından umursamadım hayatım boyunca. Annem ve babam saçım yüzünden beni 4 yaşımda yetimhaneye bırakmış. Annem ve babam ile olan anılarım var ama tam olarak hatırlamıyorum. İntiharı etsem umursarlar mı? Sanmam. Kasabaya gelen yeni bir ucubenin ölümü ya da yaşaması kimsenin umurunda olmaz. O zaman neden şimdi ölmuyorum? Ne de olsa hayatta bir amacım yok.

Yazardan

Bu düşüncelerle okula varmıştı. Okulun önündeki panodan sınıfını bulup sınıfa geçti. Sınıf bomboştu. Ayrıca sınıf okulun 5. Katindaydi. "Neden olmasın?" diye düşündü Sakura. Ne de olsa bu hayatta ne bir amacı vardı ne de onu seven biri. Dış görünüşü yüzünden geldiği kasabada da kimsenin onu seveceğini düşünmüyordu. Evet harika bir fikirdi ona göre. Bir not yazmasına gerek yoktu. Ne de olsa kimsenin umurunda değildi. Pencereye doğru yaklaştı ve aşağıya baktı. Çok yüksekti ve bu ona göre harikaydı. Camlarda kilit olmadığı için şanslıydı. Gözlerini yumdu ve derin bir nefes aldı. Artık hayatı boyunca dis görünüşü yüzünden yargılanması sona erecekti. Sonunda huzura erecekti. Gözlerini açtı ve şimdi hazırdı. Pencereye çıktı ve tam kendini salacakken bir elin onu tuttu ve sınıfın içine doğru çekti. Sakura şaşırmıştı. Huzura kavuşmak üzereydi. Arkasını dönüp baktığında onu tutan elin göz bandı olan bir çocuğa ait olduğunu gördü. Göz bandı olan çocuk ona korkmuş bir şekilde bakıyordu.
Çocuk sakurayi çekti ve sınıfın pencereye en uzak kısmına oturttu. Hemen yanına bir sandalye çekip kendisi oturdu.

Sakuradan

Şaşırdım. Huzura kavuşmak üzereydim. Endişeli gözlerle bana bakıyordu göz bandli çocuk. "Sen kimsin?" diye sordum. "Suo hayato. Herneyse sen ne yapmaya çalışıyordun?". "İntihar ediyordum." dedim. Adının suo olduğunu öğrendiğim çocuk bana ciddi misin bakışı atıyordu. "Onun farkındayım. Neden intihar ediyordun?" dedi. Neden bu soruları soruyordu ki? Çok da umurunda olmamalıyım. Ayrıca neden benden igrenmedi? Herneyse.

"Hayatta bir amacım ve beni seven kimse yok. Yaşamak benim için hicbirsey ifade etmiyor." dedim sakince. "Elbette seni seven insanlar vardır. Ailen mesela." dedi Suo. "Ailem yok." dedim. Dediğimi duyduğunda endişeli bir şekilde baktı ve "Özür dilerim, bilmiyordum. Ama en azından arkadaşların vardır. Değil mı?" dedi. "Hayır, benim arkadaşım da yok." dedim. Dedigimle suo daha çok endişeli bakmaya başladı. "Neden bana endişeli bakıyorsun, duş görünüşümden hiç mi korkmuyorsun?" diye sordum. Suo hafifçe gülümsedi. "Elbette hayır, neden korkayim ki?" demesiyle yüzüm kizardi. "Herneyse" dedim titrek bir ses ile.

Suo bana baktı ve "Senin arkadaşın olabilirim." dedi kibar bir ses tonuyla. "Gerek yok" dedim. Eğer onunla arkadaş olursam intihar edemezdim. Ama onunla arkadaş olursam... Hayır! Saçmalıyorum kesinlikle. Anılar her zaman tekrarlar. Suo bana baktı. "Emin misin?" diye sordu. "Hem de çok eminim" dedim ve oturduğum yerden kalktım.

Ardından ise çatı katına yöneldim. Bu sefer intihar etmek için değil. Sadece kafa dinlemek istiyorum. Suo da peşimden geliyordu. "Neden peşimden geliyorsun?" Diye sordum arkamı dönüp. "Neden vato katına çıkıyorsun?" dedi merdivenlerin çıkarken. "İntihar etmeye gitmiyorym çatı katına. Sadece orada olmak istiyorum" dedim. Yine de peşimden geldi. Git desem bile gitmeyeceği belliydi. Umursamadım.

Çatı katına çıktığımda en kenar köşeye gidip yere oturdum ve Suo da yanıma oturdu. "Anlıyorum zor bir hayatın olmuş olmalı ama neden ölmek istiyorsun ki?" dedi. "İnsanların yaşamak için sebepleri vardır. Bu sebepler kişiye göre değişir. Benim yaşamak için bir sebebim yok." dedim.

Bir süre sessiz kaldı. "Yaşamak senin en doğal hakkın. Neden bu hakkı yoksayiyorsun ki? Kendine yaşamak için bir sebep bulamaz mısın?" dedi. "Bulamam." dedim. "Her insanın yaşama hakkı olduğu gibi ölme hakkı da olmalı. Değil mı?"

Miss Wanna D!eHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin