Beomgyu
Elimdeki kitaplarla hızlıca odamıza gitmiştim. Kitapları masaya bırakıp hızlıca üstümdeki okul formasını çıkarmaya başladım. Elim istemsiz bir şekilde onun Quidditch formasına giderken kendimi tutup giymedim. Kendi kıyafetlerimden birini giyip yatağıma oturdum. Partide olanlar zihnimde dolanırken kalbimin hızı asla azalmıyordu.
Kendimi nasıl kaybetmiştim ben anlamıyordum. Bu kadar çabuk kapılamazdım ona. Hayır hayır kapılmıyordum ona. Sadece sarhoştum hepsi sarhoş olduğum için oldu. Başka hiçbir sebebi yok öpüşmemizin. Ellerimi saçlarıma daldırıp kendime bunu söylemeye devam ettim. Ta ki Soobin odaya geleseye kadar. Geldiği gibi üstünü çıkarmaya başlamıştı. Üstünü değiştirdiği gibi yanıma oturup sarılmıştı bana.
-Beom iyi misin?
-Sanırım i-iyiyim bilmiyorum Soobin.
-Neler oldu anlatmak ister misin?
-Anlatmazsam tek başıma gelemem üstünden. Sana ihtiyacım var bu konuda Soobin. Öncelikle o lanet iksir dersinden sonra rüyamda onu gördüm. Kang'ı yani ve biz çok tuhaf bir şekildeydik. K-kucağındaydım onun ve o beni öpmek üzereydi. Sonraki gün ondan tuhaftım. Ne zaman Kang'ı görsem rüyam geliyordu aklıma ve benim ondan uzaklaşmam lazımdı. Bu yüzden partiye gittim. Tabi partide de ona denk geldim. Dans olayını biliyorsun zaten. Ondan sonra b-ben o salağı kendime çekip öpmeye başlamışım. Hatırladıklarıma göre onun odasına gideseye kadar baya baya öpüşmüşüz ve ben baya cilveli davranmışım. Sonra ona rüyamı gerçekleştirmek istediğimi söylemişim ve gerçekleştirmişiz. Tanrım Soobin ne yapacağım ben? Birde iddiayı da öğrendim. İddia işi basit kazanabileceğim bir şey ama ben niye sürekli kendimi onun kolları arasında buluyorum?
-Şimdi bir dakika sen bunları nasıl hatırladın?
-O h-hatırlattı boynumu öperek. Birde Profesör Seungcheol'e yakalandık. Ceza verdi bize. Kütüphaneyi temizleyecekmişiz büyüsüz bir şekilde.
-Ne demek seni öptü? Koridorda birde!
-Evet ve d-dudağımın kenarını da öptü. Soobin ben ne düşüneceğimi bilemiyorum. Ne hissettiğimi de bilmiyorum. Ben hiçbir şey bilmiyorum şuanda.
Gözlerimin dolduğunu hissederken kollarımı biraz daha Soobin'e sarmıştım. Kendimi çok güçsüz hissediyordum. Bu şekilde parçalanmamam lazımdı. Soobin'in kucağına iyice yayılmıştım çünkü kendimi çok kötü hissediyordum.
-Beom ben yanındayım tamam mı? Şimdi senden tek istediğim güzelce uyuman çünkü yarın maçın var. Seninle maçtan sonra konuşuruz gene tamam mı?
-Tamam Soobin ama senden bir şey isteyebilir miyim?
-İsteyebilirsin Beom.
-Benimle uyur musun? Şuan en yakın arkadaşıma çok ihtiyacım var.
-Sen iste yeter ayıcık. Gel hadi uyuyalım.
Soobin'in cümlesi üzerine ikimizde benim yatağıma uzanmıştık. Kollarımı ona sarıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
(Sabah)
-Beom uyan hadi! Kahvaltı yapman lazım hadi!
-Uyandım uyandım.
Demiş ve yavaşça gözlerimi aralamıştım. Yataktan kalktığım gibi Quidditch formamı giymiştim.
Kahvaltıdan sonra maçım vardı. Maçtan sonra ise dersimiz en sonunda ise cezam vardı. Bugün uzun bir gün olacak gibiydi. Ellerimle saçlarımı düzelttikten sonra Soobin'le odamızdan çıkmıştık.
Olmayan moralimle yemek salonuna doğru gidiyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amortentia///Taegyu
Fanfiction"Ne demek onun kokusunu aldın? Ondan nefret etmiyor muydun sen?" "Şuan hiçbir şey hakkında fikrim yok özellikle hislerim konusunda."