Havlu #3

19 4 9
                                    

Gözlerimi Tekin'den alamıyordum. Rahatsızca başını öne eğmiş kıvrık saçları hafifçe kafasının yönünü izlemişti. Sesli nefeslerini duyacak kadar yakındım. Zihnim o kadar karmaşıktı ki ne düşüneceğime dair kırıntı dahi bir şey yoktu zihnimde.
Arkamı döndüm ve yürümeye başladım kumları döve döve.

"Nereye?"

Durdum ve vücudumu döndürmeden konuştum.

"Düşünmeye"

Ne başka bir çağırış ne de başka bir şey duymuştum. O, orada kalmıştı ve ben ilerliyordum. Bir sigara yerleştirdim ve yaktım. Nefeslerde nefeslenecek zamanı nasıl bulacaktım, nereden başlayacaktım geçen yazı düşünmeye?

*Geçen Yaz'dan*

En sevilen yaz aktivitesi kesinlikle yüzmekti. O gün kızların bol bol güneşlenmesi için zaman tanımışken Pelin'in drama queenliklerinden kafayı kaldıramıyordum.

"Ya Akın, bak buraya sürmemişsin işte. BAK!!!"

Alelade bikinisinin ipinin altını gösteriyordu.

"Kızım ne alakası var şimdi , görünen yerleri yağladım da yağladım. Ne yapayım iki kızardıysa?"

"Offfff Akın! OFFFFFFFF!"

Pelin ortalığın gerginliğini sırtlanıp gittiği yere götürmüştü. Omzumdaki el ile kafamı o yöne çevirdim.

"Ne işin var burada Tektekin"

Omzunu silkip şezlongda yanıma oturdu. Şortu şortuma değiyordu. Tek el omuzumdan ikiye çıkarmıştı, hafifçe dokunuyor ve bazı yerleri bastırıyordu. Huylanmıştım ama çok güzel hissettiriyordu okşanmak. Özellikle de bu yakışıklı tarafından.

"Yanmışsın. Güneş kremi sürmedin mi?"

"Yok ya erkek adam güneş kremi mi sür-"

Cümlem daha bitmeden eliyle omzumu kavrayıp sıkmıştı. O kadar canım yanmıştı ki istemsiz bir şekilde inlemiştim. Kafasını omzumdan uzatınca bir anlığına ona döndüm, cevap mı bekliyordu yoksa ters bakmayı alışkanlık haline mi getirmişti? Aslında Tekin böyle baksa bile tamamdı çünkü harika kirpiklerinin çevrelediği o kıvrımlı benekli kahve gözlere başka nasıl bu kadar yakın olabilirdim ki?

"Erkek adam böyle yapar mı?"

Bir öpücük kondurmuştu yanağımın ortasına ve zaten sıcak olan havanın da etkisiyle bütün kan suratıma hücum etmişti. Herkes görmüştü. Herkes. Ne yapacaktım? Belli olacaktı şimdi her şey.

Elini omzumdan bir şerit şeklinde okşayarak belimin oyuntusuna doğru indirdi, kavradı ve arkaya, kendine doğru çekti. Kulağıma doğru fısıldarken dudakları tenime değiyordu.

"Ya böyle?"

Belimdeki eli yavaşça karnıma doğru gelmiş ve bir ayağını yana atmıştı. Arkam bomboş gibi hissederken bir anda karnındaki elinden beni kendine yapıştırdı. Bacaklarının arasındaydım tam anlamıyla. Başını omzuma koymuş ve bana bakmayı sürdürüyordu. Değdiğini hissedebiliyordum, kalbim ağzımda atıyordu artık. O hissedebiliyor muydu? O istiyor muydu? Neden yapıyordu bunu?

"Ya böyle?"

Derken arkamdan bir ses duydum. Çarpma sesi.

"Lan kaç kere dedim şu kızanla oynama diye"

Tekin'in abisi, Kerem abiydi. Kendisi bizden 5 yaş büyüktü. Tekin'den farklı daha sarışına kaçması ve çene yapısının daha yuvarlak olmasıydı. Geri kalan özellikleri tamamen benzerdi.

Görüş Açısı - bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin