Geçmemiş Kırgınlıklar 2

6 2 0
                                    


Aynada saçı başı ıslanmış kendime bakarken derin bir nefes alıp ıslattığım ellerimi enseme doğru kaydırıp kendini telkinledim.

''Sakin amına koyayım sakin''

İki elimi lavabonun kenarına serbestçe koyup kafamı aşağı indirdim. Alkolden düzgün düşünemiyordum biraz sakinlemem gerekiyordu. Sadece biraz.

''Offf''

Gözlerimi kapatsam da kapatmasam da dünya dönüyordu. Kime ne faydası olacaktı daha fazla burada durmanın. Hayatım yeterince kaymıştı olanı anlatmanın ne sıkıntısı olacaktı. Seanslara da zaten bu yüzden gitmiyor muydum ki. Düşüncelerle birlikte doğrulup son bir kez daha aynaya baktım. Saçımı biraz arkaya yatırdıktan sonra kapıdan usulca çıkıp Güneş'in masasına doğru gitmeye başladım.

''Gelmeyince endişelendim çocuk neden böyle yapıyorsun!''

Güneş'in şefkatli bakışlarında ezilmiştim, küçücük kalmıştım.

''Bir şey yok az başım döndü o kadar kızım sen de abartıyorsun.''

Paketten bir sigara daha parmaklarıma aldım, yakıp Güneş'e döndüm. Yüzüme küçük bir gülümseme yerleştirdim.

''Nerede kalmıştım?.. Haaaa mektuplar gelmeye başladı o zamandan sonra. Ara ara nerede ne zaman buluşacağımızın habercisi o küçük notlar.''

Sahi o zaman ne kadar da mutlulukla ve heyecanla karşılıyordum ve bekliyordum o mektupları. Son gelen mektup. Son olmuştu gerçekten ya. O an işim olsaydı. O an hiç çıkmasaydım. Çıkamasaydım. Bu olanlar olmasaydı.

''Sahilde, kulübede, çarşıda, evde.''

Kokusu burnuma dolduğunda hafızamdan iteklemek istedim bu duyguyu. Çaresizce anlatırken dahi anılar dolanıyordu duyularımın pek farklı köşelerinde.

''Bir zaman sonra buluşmalarımız arttı, birlikte çok zaman geçirir olduk. Fark etti işte bizimkiler. Yazlıktakiler. Fena da karılamadılar Onda da bir sorun yoktu. Sorun yavaş yavaş bizde başlamıştı. Erkek olduğumu mu kabul edemiyordu yoksa sahiden farklı bir şey mi vardı bilmiyorum ama adını koyamadığım neden olduğunu bilmediğim tartışmalarla günü sonlandırır olmuştuk.''

Ellerim terliyordu her ağzımdan çıkan kelimeyle. Tekrar ve tekrar hissediyordum yaşadıklarımı. Elimin tersiyle şakaklarımdaki iki üç damla terimi sildim.

''Tek bilen maalesef bizim yazlık arkadaşları olmamıştı. Diğerleri de fark etmişti. Gelip gidip laf atan, zorba takılan salak homofobikler.''

Derin bir nefes daha aldım elimdeki bitmek üzere olan sigaramdan.

''Numaramı da nereden bulmuşlarsa bulmuşlar ya kırık sik fotoğrafları gönderiyorlar ya da salak saçma mesajlarla uğraşmak zorunda bırakıyorlardı işte''

Daha ne olduğumu kendim bilmezken bana yapılanlar bir kez daha canımı yakmıştı. Neydim ben sahi?

''Dışarıda gördüklerinde de laf atıyorlardı ama bir defasında kavga oldu. Ben yan gözle bakıyormuşum hepsine. '' Kahkaha atmıştım. ''Hepsine. Çünkü ben neyim erkek avcısı ya ''

Güneş'in anlık gülmesiyle mide kasılmam son bulmuştu.

''Fıstık sen bir bana o gözle baksan ..uff'' diye ekleyip öpücük atmıştı Güneş.

''Aman kızım sen de'' diyerek göz döndürdüğüm. ''Kavga çıktı işte ben ve onlar. ''

''Tas kafalarına koymadın mı kızanım he?'' diye Güneş bastırdı sesimi.

''Ulan beş kişiye karşı nasıl dövüşeyim haşat ettiler ya beni.'' burnumu göstererek '' burnum çatladı burnum kızım ya şaka mı yapıyorum sanıyorsun.''

Güneş eli ile fotoğraf çeker gibi pozluyordu burnumu, '' ay yok vallahi hala güzel.''

''Kızım geçen sene oldu'' kahkahayı basmıştım.

''Neyse sonrasında yine bir araya geldik, kavgalar duruldu, bana gönderilen mesajlar kesildi, ilk zamana geri dönmüş halimizce devam ettik. Herhalde bunun olması gerekiyormuş.''

O kavgada Ali'nın ardı kesilmeyen yumruklarını ve tekmelerini anımsadım. Vücudumda bıraktıkları izler 2 hafta geçmemişti. Morluklarımın her biri ile Tekin ilgilenmişti. İlgilenirken dahi sinirli olan suratını, yumruk yaptığı ellerini unutamıyordum. Silinmiyordu işte zihnimden.

''Güzel olmuştuk, yine biz olmuştuk. Öpüşüyor, sarılıyor ve yine - ''

Sevişiyorduk. Diyemedim.

''Yine devam ediyorduk.''

Boğazım düğümlenmişti. Sonuna yaklaşıyordum anlatımımın. 

''Ve sonrasında bir mektup geldi. Liman'a çağırıyordu. Sahildeki o kulübeye. Hep buluştuğumuz yere. ''

Kalp atışlarımı düzene sokmam gerekiyordu. Hafifçe ellerimi başıma oradan enseme götürdüm ve birleştirdim ve bıraktım. Derin bir iç çektim. 

''Gitmemem gereken bir yerdi. Büyük bir sürpriz ile karşılaşacağımı bilemezdim.'' Ellerim titriyordu. Bardaktaki alkolü titreyen ellerimle dudaklarıma götürdüm ve akan damlaları elimin tersiyle sildim. Koca bir yudum boğazımdan aşağı ekşimsi tatla yuvarlanırken hangi kelimeleri seçeceğimi özenle düşünüyordum. Ne diyecektim, Hayır beklediğim kişi Tekin ama karşımdaki Ali'ydi mi demeliydim yoksa Ali bana sürpriz mi hazırlamış diyecektim. Ali ile Tekin mi demeliydim yoksa...

''Akın. Zorlayacaksa anlatma.''

''Yok'' dedim kayıtsızca. ''Onlar utansın ben neden utanıyorum.'' Utanıyordum. ''Onlar düşünsün.'' Geceleri ağlayarak ben düşündüm. ''Onların suçu.'' Benim hatam güvenmekti. Suç bana aitti.

''Kulübeye gittim.''



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Görüş Açısı - bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin