❗❗UYARI SMUT VARDIR❗❗ evet bu sefer smutu ben yazıcam o yüzden kötü olabilir şimdiden özür dilerim canikolar. Neyse haydin bölüm başlasın
...
Yavaşça gözlerimi araladım. Alastor'ın yanında uyuya kalmışım ama Alastor burada yok. Anlaşılan çoktan uyanıp gitmiş. (Bu arada Lucifer ve Alastor yattığında akşamdı)
Yataktan kalkıp odama ışınlandım. Odamın tuvaletine girip işimi hallettim, üstümü değiştirdim ve aşağı indim. Herkes oturmuş sohbet ediyordu bende Alastor'ın yanına oturdum ve sohbete dahil oldum. Bir süre sohbet ettikten sonra.
"Şey Charlie acaba bizimle Fairy'de gelebilir mi?" Angel'ın cümlesi ise kısa bir sessizlik oldu.
"Tabi ki ama neden bir sebebi var mı?"
"Benim ikiz kardeşim cennette belki onuda görürsem Fairy'de yanımda olsun isterim." Bir dakika Angel'ın birde ikiz kardeşimi var?
"Senin ikizin mi var?" Husk şaşkın bir şekilde kucağında oturan Angel'a bakarak sordu.
"Size söylemedim mi?"
"Hayır Angel söylemedin."
"Ya neyse artık öğrendiniz işte." Biraz daha sohbet ettik sonra Charlie ve Vaggie kahvaltı hazırlamaya gitti, Angel ve Husk kahvaltıyı dışarıda yapıcaklarını söyledi ve gittiler. Bende Alastor'la kaldım. Ben başımı Alastor'ın omzuna yaslamış telefonuma bakıyordum o da kitap okuyordu. Telefonuma bakarken gözlerim Alastor'ın kulaklarına kaydı çok tatlı görünüyo. Dokunmak istiyorum çok şirin duruyo. Kafamı Alastor'ın omzundan kaldırıp.
"Alastor kulaklarına dokunabilir miyim?" Alastor kafasını kitaptan kaldırdı ve bana baktı.
"Şey eee.... Tamam." Dedi ve kafasını bana doğru eğdi. Elimi kaldırıp kulaklarını sevmeye başladım. 'AĞAĞA YUMUŞACIK.' çok şirin. Bu sefer iki elimle sevmeye başladım o ise benim bu halimi komik bulmuş olmalı ki gülmüştü. 'Gülerken bile şirin.'
"Baba, Alastor kahvaltı hazır geliyo musunuz?" Charlie'nin sesini duyunca Alastor'ın kulaklarını sevmeyi bırakıp arkamı döndüm.
"Tamam tatlım geliyoruz." Dedim ve koltuktan kalkıp Alastor'a döndüm. Elimi uzattım o da tuttu ve sofraya gittik.
...
(Yemek yediler kalktılar)
Alastor toplantıya gittiği için odamda tek başıma ördeklerimle oynuyordum. Charlie ve Vaggie yarın için bavullarını hazırlıyorlardı. Angel ve Husk'da gelmişti onlarda bavul hazırlayacaklarını söyleyip odalarına girmişti. Bende ördeklerimi bırakıp bavul hazırlamaya karar verdim.
Bavulumu açıp yatağımın üstüne koydum ve dolabıma yöneldim. Dolabımın kapağı açıp bir kaç kıyafetimi alıp içine yerleştirdim. Bir kaç tane de ördek koydum ve tamam benim bavulum hazır.
Bavulumu kenarı koyup tekrar masama yönelmişken cam kırılma sesi geldi. Arkamı döndüğümde dolabımın yanındaki cam kırılmış olduğu gördüm. Camın karşısında ki duvarda ise kurşun izi vardı. Tam o tarafa yürüyecekken kolumda hissettiğim acı ile çığlık attım. Koluma baktığımda deliler gibi kan akıyordu ve çok acıyordu. Camdan uzaklaşıp bir köşeye girdim ve yere çöktüm.
Odada ayak sesleri duyuldu.
"Nerdeymiş bizim acınası kralımız." (Lucifer'ın acınası olmadığını biliyorum ama sinir etmek için başka bir fikir gelmedi aklıma bu yüzden idare edin) B-bu Striker, neden hâlâ benim peşimde?
"Kralım nerdesin umarım beni unutmamışsındır." Neden hâlâ peşimde ya cidden beni öldürene kadar durmıyacak mı? Ben elimle ağzımı kapattım ve ağlamaya başladım canım çok acıyor. Önümde iki ayak görünce kafamı kaldırdım ve Striker ile göz göze geldim. Yakamdan tutup beni kaldırdı ve aile fotoğrafındaki yüzüme ateş etti.
