Elimdeki sigarayı mermere sürterek söndürdüm. Telefonun ekranına dokunarak saate baktım.
2 saattir burda oturuyordum. İlk iki ders ve Matematik dersini kaçırmıştım hoş zaten bir sik anladığım söylenemezdi.
Okul zili çalıyordu. Ben okulun arka taraftaki kimsenin belki yerini bile bilmediği terasta oturuyordum.
Burayı bana Akira göstermişti, onun sayesinde kaçacak yerim olmuştu.
Daha fazla burada kalamazdım en azında diğer derslere girsem olurdu. Okul müdürü olacak piç zaten girmediğim ders için hemen babama haber vericekti.
Ayağa kalktım ve üstümdeki tozları silkeledim. Yandan çantamı alıp terasın çıkışına doğru ilerledim.
Beş dakika sonra okulun bahçesine geldiğimde arkadaşım olarak adlandırılan kişileri gördüm.
Beni gören Ai hızla elini sallamaya başladı. Beni nerden görmüştü ki şimdi!
Derin nefes alarak yanlarına ilerlemeye başladım. Yanlarına geldiğimde hepsi Akira'nın başına toplanmış oturuyorlardı.
"Suku neden gelmeden sabahki derslere matematikçi sana söylenip durdu bütün ders." Dedi Ai üzüntülü sesle.
"Uyuya kalmışım zaten o adamı çekemezdim sabah sabah gerek yok yani istediği kadar söylensin yıl sonu görürüz dersinden geçiyor muyum yoksa kalıyor muyum!" Dedim kendimden emin bir sesle.
"Gel ayakta kalma." Akira'nın sesiyle bakışlarımı ona çevirdim. Bankta oturduğu için kafasını kaldırıp bana bakıyordu.
Ona kafamı salladım ve yanına ilerledim. Tam oturacakken gözüm ilerdeki ağaçların içinde kitaba gömülen çocuğu gördü.
Ve onun başında da Akira'nın yakın! denilecek arkadaşları vardı.
İkiside ağaca yaslanmış kitaba gömülen çocuğa bir şeyler diyorlardı.
Akira'nın arkadaşları olduğu için kesin çocuğa zorbalıyorlardı. Biri ayağa ile çocuğun elindeki kitaba vurdu ve kitabı yere düşürdü.
Nedensizce sinirlenmiştim. Tamam bu onların ilk zorbaladığı kişi değildi ama bu çocuğu ilk defa görmeme rağmen onu zorbalamalarını istemiyordum.
"Şu kendin gibi salak olan arkadaşlarına bir şey de!" Dedim sert sesimle Akira'ya bakarak.
Akira bana baktı sonra benim baktığım yere baktı. Yüzünde alaylı bir gülümseme oluştu.
"Noldu ben durdurulcak bir şey göremiyorum." Dedi gülerek.
Sonra ayağa kalktı ve benim yanıma dikildi ve karşısında sanki eğlence bir şey varmış gibi gülerek izlemeye başladı.
Yüzümü Akira'ya doğru çevirdim ve boş gözlerle ona baktım. Bakışlarını bana çevirince kaşlarını çattı.
"Ne bu hareketler Sakura görende seni iyilik meleği sanacak, sanki ilk defa bir insanı-" Dedi lafını tamamlamadan yanından ayrıldım.
Hızla onların yanına ilerledim ve, "Napıyorsunuz siz!" Dedim yüksek çıkan sesimle.
İkisinin pardon üçününde bakışları bana döndü. Ama benim dikkatimi çeken kırmızı gözler oldu.
Hayatımda ilk defa kırmızı gözlü biri görüyordum. Ama bunun sadece göz bebeği kırmızı değil gözünün tamamı kırmızı olmuştu.
Gözleri neden bu kadar kızarmıştı ki? Bütün gece uykusuz mu kalmıştı?
Ama bu uykusuzluğa benzemiyordu. İyi de o zaman güzel gözleri böyle kızarmıştı ki?
Gözlerimi Akira'nın köpeklerin de gezdirdim. Bana kaşları çatık şekilde bakıyorlardı.
"Noldu Sakura?" Dedi mavi gözlü cıvık sesle.
"Ellerinizi ondan çekin Mino yoksa geçen günkü gibi elini götüne sokulur." Dedim duygusuz sesle.
Sonra diğerine baktım. Kızıl saçlıydı okula daha geleli kaç ay olmuştu ki? Demek ki dövüş konusunda iyiydi yoksa diğer türlü Akira onu grubuna almazdı.
Elindeki kitabı yırtmıştı. "Sahibinden izin almadan özel eşyalar kullanılmaz bunu sana ailen öğretmedi mi?" Dedim kahverengi gözlerine bakarak.
Kaşlarını çatarak bana doğru adım attı. Benim karşıma gelince arkama baktı. Arkama bakınca dişlerini sıkarak kitabı elime vererek yanındaki arkadaşı alarak ayrıldılar.
Elime verilen kitaba baktığımda gülümsedim.
İnsanlığımı yitirirken
Osamu Dazai
Bu kitabı bende okumuştum. Gülümseyerek kitabı sahibine uzattım. Kırmızı gözleri sorgular şekilde bana bakıyordu.
Onunla aynı hizada olabilmek için olduğum yere oturdum. Altıma okul eteği olduğu biraz tedirgin şekilde oturdum.
Kitabı eline alıp baktığında kitabın sayfaları baya bir yırtılmıştı. Kitabını göğsüne yapıştırdı ve ayağa kalktı.
Ayağa kalktığı gibi son hızla ilerlemeye başladı. Arkasında ağzımı açıp onun arkasından baktım.
İçimde değişik bir şeyler olmuştu. Daha onu tanıyalı beş dakika olmuştu ama bana uzun yıllardır tanıyor gibi gelmişti.
Bende ayağa kalktım ve çantamı almaya ilerledim.
______________________________________Yeni bir Ouzou kitabı ile karşınızdayım. Bu kitap farklı bir evrende geçiyor.
Ouzou bu evrende ne çapkın ne de zorba. Bu evrende Ouzou okulun sessiz ve bir o kadarda sakin çocuğu ve okulda yaralanan çocuğu.
Baş karakterimiz olan Sakura da okulum zengin ve popüler ama bir o kadarda derin yaraları olan kız.
O zaman iyi okumalar diliyorum size.
Oy ve yorum vermeyi unutmayın.
Fikir verebilirsiniz.
Seviliyorsunuz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L A V İ N İ A
FanfictionÖzgürlük 'hayalimdaki muhteşem sevgili' anlamına gelmektedir. Aynı zamanda çiçek ismidir. 'Ölüm çiçeği' olarak adlandırılır. Sana gitme demeyeceğim Ama gitme, Lavinia Özdemir Asaf