"cause you're loyal baby, i love when you're submissive."
KENAN
22.35
"Çok iyiydin her zamanki gibi, formundasın." Barış yerinden kalkıp bana sarıldı ve göz kırptı. Bacağını bacağıma yaslamak için büyük bir çaba sarfediyordu. Kendimi uzaklaştırmaya çalıştım ve Barış'a teşekkür edercesine baş selamı verdim. Sol tarafımda Barış, sağ tarafımda ise Arda oturuyordu. Arda normalde hep erkenden kalkardı. O benim farkımda olmasa da ben onu her zaman gizli köşemden izlerdim. Biraz sohbet için tam zamanıydı. Boğazımı temizledim.
"Sahnemi beğendin mi?" dedim Arda'ya. Barış yanımda bana bir şeyler anlatırken onu dinlemediğimi fark edince susup birasına yöneldi.
"Beğendim, sesin güzel ama gitar biraz daha pratik ister."
Cevabı hoşuma gitmişti. Tam benlik.
"O zaman bana bir ara çalıştırıyorsun. Sözünü alırım." Kendimi gülümsemekten alamadım. O da bana gülümseyerek "Bakarız." dedi. Kendini cazibeme hemen teslim etmemesi daha da hoştu.
"E o güzel sesini ne zaman duyacağız bu gece bir daha?" diyen Barış'ın sesiyle soluma dönmek zorunda kalmıştım.
"Bu günlük bu kadardı benden maalesef." dedim ve tekrar Arda'ya dönmeye çalışacağım sırada Barış yine lafa girişti. "Peki buradan sonra başka bir yerde ben duysam sesini sadece?"dedi.
Çok içtiği her halinden belliydi. İyice azıtmadan onu bir an önce eve götürsek iyi olacaktı.
"Barış sen bugün fazla kaçırmışsın abi. Gel seni eve bırakalım." dedim ve ayaklandım. Bar tezgahının oraya doğru Hakan ve Mert'e kaş göz ettim. Hemen yanımıza geldiler. Barış ayağa kalkmakta zorlanıyordu, bir yandan da bana bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Hakan ve Mert Barış'ın koluna girip ona destek oldular ve bahçenin çıkışına doğru ilerlediler. Ben de yerime, Arda'nın yanına, oturdum. Ferdi ve Samet hala derin bir sohbetin içerisindeydiler. Ferdi, Pelin diye bir kadından bahsediyordu. Görünüşe göre Arda'yla baş başa kalmıştık.
Ona dönüp "Bu gece erken ayrılmadın, ortam hoşuna gitti sanırım." dedim. Arda utanarak sırıttı.
Anlaşılan Arda'nın hoşuna ortam benim de hoşuma Arda gitmişti.
Hafiften Arda'ya doğru yanaştım. Kollarımız birbirine değiyordu. Elindeki bira şişesi bitmiş olmasına rağmen şişeyi sallamaya devam ediyordu. Ona doğru eğilip "Bir tane daha almaya gidelim istersen." dedim. Biraz çekingen bir şekilde "Bana bir tane yeter ya, fazla kaçırmak istemiyorum." dedi.
"Hadi ya, gecenin tadı böyle çıkmaz. Beraber içeriz. Ben yanındayım hem, çekinmene gerek yok."
"Peki, kırmayalım hadi seni."
Sanırım Arda yavaş yavaş bana karşı açılıyordu. Kalkıp bar tezgahına doğru yürümeye başladık. Mert Barış'ı bırakmaya gittiği için tezgahın başında Koray vardı. Ondan iki bira alıp birini Arda'ya uzattım. Yerimize doğru ilerlerken Mert ve Hakan aralarında hararetli bir şeyler konuşarak bahçeye giriyorlardı. Konuşmalarına kulak misafiri olmadan edememiştim.
"Çocuk Kenan için deliye dönüyor, bu iş daha fazla böyle ilerleyemez." dedi Mert.
Hislerim beni yanıltmamıştı.
Arda'ya döndüm, ağzını aramam gerekiyordu. "Konuştuklarını duydun mu Hakan abilerin? Senin bu konu hakkında bir bilgin var mı? Ben nedense Barış'ın hareketlerinden bir şeyler sezmiştim, özellikle de bu geceki tavırları.. Ama yargısız infaz yapmak istemedim."dedim Arda'ya sorgulayıcı bakışlarımla. Arda sanki herhangi bir şeye burnunu sokmak istemiyordu, rahatsızca yerinde kıpırdandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDA GÜLER x KENAN YILDIZ / boş bira şişeleri ve aşk kırıntıları
Teen Fictionaynı mahallede büyümüş iki arkadaş grubu mert ve hakan sayesinde aynı çatı altında bir araya gelirler. iki grubun yakınlaşmasıyla olacaklardan kimsenin haberi yoktur... iyi okumalar..