Bir zamanlar varlığı ruhumu ısıtan kedime,
gittiğinden beri üşümediğim gece olmadı.Yıldızların bir gün gökten yağacağına dair masallar Yeryüzü Krallığı'nda çok yaygındı. İki büyük enerjinin açığa çıkmasıyla başlayan masallar, yıldızların Dünya'yı yok etmesiyle sonlanırdı ve küçük çocukları heyecanlandırma konusunda oldukça başarılıydı.
Ailemden görüştüğüm tek kişi olan büyükannemin teyzesi Corvina, bir grup vampir yavrusuna Ejderha'nın Ruhu'nu anlatırken onu her zaman olduğu gibi yüzümdeki buruk tebessümle izliyordum. Çocukluğumda aynı masalı bana anlatırdı ve bu o zamanlarda sevdiğim tek şeydi.
"Baştan anlat, Corvina!"
Corvina başını boyu neredeyse bir metre bile olmayan sarışın erkek çocuğuna çevirdi ve yüzündeki gülümsemeyi bir an bile bozmadan sabırla anlatmaya başladı. Etrafında minik bir çember oluşturmuş tüm çocukları görebilmek için başını durmadan çevirirken kısa, siyah saçları solgun yanaklarına çarpıyordu. "Milenyumlar öncesinde daha hiçbir canlı yaratılmamışken evrenin derinliklerinde karşıt iki enerji açığa çıktı."
Oturduğum sandalyeden kalkıp odanın sonundaki pencerenin önüne gittim. Bulutların arasından boşalan yağmur damlaları yeryüzüne birer birer düşüyordu. Sis çevreyi kaplamıştı ancak bu görüşümü etkilemiyordu. Hem sokaklarda hem de bulunduğumuz binanın içinde gezinen gölgeler, hepimiz için alışılmış bir şey olduğu için küçük çocukları bile ürkütmüyordu.
Binanın önünden geçen bir grup ceketli insan, havanın gerçekten soğuk olduğunu fısıldıyordu. Ve biz; buradaki bir grup vampir, soğuğun nasıl hissettirdiğinden emin bile değildik.
"Bu enerjiler sessizliğin içinde büyüdü, şişti ve sonunda birer yıldıza dönüştü. Karanlığı delip geçen ışıklarıyla uzayı aydınlattı, ısısıyla galaksileri yaktı. İki yıldız büyüdükçe büyüdü, birbirine yaklaştıkça çekim güçleri karşı konulamaz bir hale geldi." Corvina sesini kısıp daha gizemli bir şekle büründü, siyah gözlerini kocaman açtı ve ellerini önüne kaldırdı. "Ve patladılar..."
"Ama neden?" Yerinden heyecanla zıplayan kız çocuğunun gerçekten meraklı olduğunu gözlerinden görebiliyordum. Dudaklarım iki yana kıvrıldı. Aynı masalı o kadar çok dinlemişlerdi ki bu soruyu ilk defa sormaları beni şaşırtmıştı.
Corvina ayağa kalkıp etrafında döndü, çocukların hepsini inceledi. "Canlılar büyürken enerji kaybeder ve yıldızlar enerjilerini kaybettiğinde patlar." Başka sorusu olan varsa sorabilsin diye biraz sessiz kaldı ve kimseden ses çıkmadığında anlatmaya devam etti.
"Kaosun ortasında, karanlık ve ışığın birbiriyle dans ettiği noktada, Dünya yaratıldı. Zaman geçtikçe keşfedilip Bonitas ve Malum ismini alan iki enerji Tanrı'nın kudreti altında birleşip ejderha bedeni haline getirildi. Varlıkların ruhu iyi ve kötü olarak ikiye ayrılır ve onları şekillendirebilirsiniz. Tanrı'nın yaptığı şey buydu: ejderhayla oynadı ve onu Sipirits Area'nın hükümdarı olarak dünyamıza getirdi."
"Ejderha şimdi nerede, Corvina?"
Corvina küçük çocuğa gülümsedi. "Bunu Tanrı dışında kimse bilemez ancak hâlâ Sipirits Area'nın hükümdarlığını yaptığını söyleyenler var." Ellerini birbirine vurup anlatmaya devam etti. "Ejderha öylesine güçlüydü ki varlığı Dört Büyük Krallık Düzeni'ni tehlikeye atıyordu."
Çocuklar daha önce hiç duymamış gibi heyecanla iç çekti.
"Tanrı onu güçlerini dizginlemesi konusunda uyardı ancak geri dönüş alamadığında Ejderha'yı sarsacak taşı oynadı. Düzeni bozmaması adına onu iki ayrı kişi olarak böldü ve ruhla bedenin birlikte olması gerektiği gibi ikisini birbirine mecbur bıraktı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA'NIN RUHU
Vampire"Milenyumlar öncesinde daha hiçbir canlı türü yaratılmamışken birbirinin zıddı iki büyük enerji açığa çıktı. Uzayı kaplayan enerjiler neredeyse Güneş kadar yakıcı olan iki büyük yıldıza dönüştü. Büyüdü, büyüdü, büyüdü... Ve patladılar. Uzayda yaşana...