1

17 2 1
                                    

Saçımın alnıma yapışması ile bir küfür mırıldandım terden ölüyordum kışın bütün devamsızlıklarımı kullandığım için bütün vebalimi çekiyordum şuan.

Bir sağa bir sola giden Hu tao parlak bir fikir ile cırladı.

"Arkadaşlar kaçalım bence kel bedenci fark etmeden?"

Xiao tek kaşını kaldırdı ve Hu tao'ya seslendi.

"Sınıfta mı kalmak istiyorsun otistik özürlü"

Hu tao orta parmağını göstererek dil çıkardı.

Xiao oturduğu banktan kıpırdandı ve derin bir nefes aldı.
"Bir telen var mı?"

Hu tao yine yüksek sesi ile cırladı.
"Sana yarrak var"

Alnımdan akan son teri elimin tersi ile sildim ve ayağa kalktım, bizimkilerin bakışları bana doğru kaydı.
"Kantine gidiyorum ben"

Xiao omuzunu silkti ve elindeki kağıttan yelpazeyi Hu tao'ya doğru aşağı yukarı yaptı Hu tao ise Xiao'ya daha hızlı yapmasını söylüyordu. Tuhaf yaratıklar.

Paramı almadığımı hatırladığımda bir küfür savurdum ve dondurmaların olduğu yere adım attım elime üç tane geçirdim ve ordan hemencecik uzaklaştım, geri geldiğimde yazık garibimler dondurmayı görünce sevinçten havaya uçtular, Hu tao okul eteğini yukarı kaldırarak konuştu.

"Hoş geldin çifti kemal köylü kemal köylünün dostu köylünün başkanı kemal!"

Yandan bakış atarak dondurmayı uzattım, sevinci uzun sürmedi ardından hemen tekrardan hayıflandı.

"Olmuyor kardeş olmuyor dondurma da yetmiyor"

Xiao tekrar omuz silkti ve Hu tao'nun önüne gelen saçları düzeltti, telefonuma gelen bildirim ile onlardan gözümü aldım ve bildirime baktım.

Bilinmeyen numara:Zenginsin sanıyordum değilmişsin artık evlenemeyiz?!

Hu tao şaşkın suratımı görmüş olacak ki benim ile birlikte gelen mesajı okuyordu, hafifçe kaşlarını çattı ve ellerini omuzlarıma koyarak çok bilmiş edası ile konuştu.

"Tebrikler kanak artık bir sapığın var hayırlı olsun"

Xiao umursamaz tavrı ile yine omuz silkti ve Hu tao'yu kucaklayarak yerine oturttu.

Tekrar gelen bildirim ile hu tao telefonumu bir çırpıda aldı.

Bilinmeyen numara: Görüldü mü yedim!

O arkadaşlarını hiç sevmiyorum telefonu hemen geri al.

Sen kimsin lolipop

Bilinmeyen numara:Telefonu manitama verir misin?

Ya bi siktir gir gavurun enigi kimsin sen kancik.

En sevimsiz bulduğum suratımı takındım ve Hu tao'ya vurdum elinden telefonumu bir hışımla aldım, bunu yapmam ile birlikte Xiao'dan bir yumruk yedim, umursamadan devam ettim. Kamera şakası falan olmalıydı.

Bilinmeyen numara:Yarın okulun terasında öğle yemeği saatinde beni bekle.

Görüldü ✓✓

Xiao cehennem ateşinden farksız olan suyunu aldı ve içmeye başladı, Hu tao ağlamaklı bir sesle xiao'ya suyundan vermesi için yalvarıyordu, şansımıza son dersti ve zilin çalmasına az bir vakit kalmıştı, yürüyerek gitmek istemiyordum fakat otobüs kartımı da kaybettiğimi fark ettim.

Zilin çalması ile birlikte bizimkilerin toplanmasını bekledim, Hu tao zıplaya zıplaya geliyordu elindeki bütün eşyaları Xiao'ya yıkmıştı ve bunun sevinci ile dans ediyordu, ensesinden hızlı bir şekilde tuttum ve önüme düşmesini sağladım, yolumuz çok uzundu ve ben sıcaktan ölmek istemiyordum.

Yanımızdan bir grup genç geçiyordu ellerinde olan dondurmalar ile Hu tao tekrardan zıplamaya başladı ve kardeşine doğru döndü.

"Xiao bana dondurma alsana"

Xiao somurtkan bir yüz ile birlikte hu tao'yu önüne döndürdü, sanırım bu param yok demekti.

Aklımı karıştıran bilinmeyen numara ile birlikte yürümeye devam ettim gittikçe okul zorlaşıyordu.

-

-Öncelikle bu kitabı tekrardan yayınlıyorum çünkü tutmadı ayol.
Neyse... Yıldız yorum... ANANİZİ.

genshin ricketsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin