19/kucak

36 1 2
                                    

Durmak yok devam

Bertuğdan
O an ne olduğunu hatırlamıyorum bile sadece onların yanına hızlı bir şekilde vardığımda doğanın sırtında olan çocuk olmadığını fark ettim

şimdi biraz daha rahatlamıştım ama birinin sırtında olan kişi eylül'dü

ben rahatlamışken arkamdaki alp'in sinirle onlara daha hızlı gittiğini fark ettim çocuğun yanına gidince Eylül hala çocuğun sırtında kaldı

İnatla inmedi en sonunda Alp Bir tık sinirlenmiş olacak ki bacaklarından ve sırtından kavradı yan bir şekilde kucağına aldı Eylül debelenmesine rağmen gitmesine izin vermedi doğanın ön koltuğa oturacağını bildiği için arka koltuğa oturdu fakat Eylül çıkmaya çalıştığı için hala onu kucağında tutuyodu

İko hala gelmemişti Ama arabayı çalıştırmam lazımdı ona seslendim ve ön cama geldi bana fısıldadı"batuş sen git daha doğrusu hepiniz gidin benim bu bebekleri bırakacak halim yok" dedi ve 32 diş sırıttı oğlum bu da var ya ne şerefsizdi ha

Neyse ona da kılıcın Keskin olsun deyip gaza basarak gittim

Arkamı dönüp baktığımda alp'in hala sıkı sıkı eylulu tuttuğunu ve Eylül'ün yan bir şekilde onun kucağında oturduğunu fark ettim Doğan sessizliği bozdu
"Sen mağara Adamı mısın bertuğ hele sen Alp hiç beklemezdim Bir de çocukları dövseydiniz Mal mısınız siz"

O zamana kadar biraz daha durulmuş olan Eylül yine canavarlaştı"evet ya siz öküz müsünüz bak Alp hala beni indirmedin Bak çıldırtma beni çocuk bırak beni"

Alp yüzünü olabildiğince eylül'e yaklaştırdı ve büyük ihtimal bizim duymadığımızı sanarak kısık bir sesle yüzüne doğru üfleyerek konuştu
"Asla"

Eylül oflamaya poflamaya devam etse de onun da bir yandan mutlu olduğunu görebiliyordum

O yüzden ses etmedim yoksa hiç kimse benim arkadaşımı kucağında zorla oturtturamazdı
Doğanin evi herkesten yakında Ama ben sonrasında onunla biraz oturup konuşacağım için önce Eylulun evine geldim

"Alp evime geldim Bir rahat bırak artık evime gideyim"dedi Eylül artık sesi pes etmiş gibiydi

Alp yine de umursamadı ve bize döndü "ben bu gece buradayım arkadaşlar siz direkt eve sürün" Eylül ona şaşkın ve ne diyen gözlerle bakıyordu bizse sadece onlara sırıtıyorduk

Eylül'ün onu asla Eve almayacagina emindik arabadan indiklerinde en son Eylül'ün hala onun kucağında çırpındığını görebiliyordum

Eylülden
Alp ne yaptını sanıyordu bilmiyorum Bir yandan da hoşuma gittiği için bir şey söyleyemiyordum Ama şu an kapıda benim cebimde anahtar arıyordu inatla anahtarı vermiyordum Ulan inat inat değil mi

Sonra elimde anahtarı tuttuğumu fark etti ve zorla elimi açıp anahtarı aldı kapıyı açtıktan sonra beni karşısına oturttu fakat üstümdeki şey dekolteli olduğu için çok rahat edemiyordum karşısında

"Alp en azından şu üstümü değiştireyim ya rahat edemedim çok dekoltemden rahatsız olmak değil de konu"

Sırıttı ve konuştu"ben hiç rahatsız değilim ama bu görüntüden"
Lan bu çocuk ne ara bu kadar arsız olmuştu utandım yanaklarım kızardı ve odama gittim üstümü değiştirmeye

Pijama takımlarını giydim ve artık sanırım konuşma zamanı gelmişti
Onun konuşmasını bekliyordum

"Bak Eylül benim sana olan bu hoşlantım sevgim çok uzun zamandır olan bir şey değil ama Doğan'dan ayrıldığımdan beri ona bir şey hissetmediğimden beri her baktığımda sana çok garip hissediyorum

Zaten doğanı tanıyoruz biliyoruz asla aramızdaki herhangi bir ilişkiye onay vermemezlik yapmaz kampa gittiğimiz gün seninle uyuyuşum kısa da olsa bir süre seni öpmüş olmam bana gerçekten çok iyi hissettirdi sen bana karşı bir şey hissediyor musun bilmiyorum ama ben sanırım senden  çok hoşlanıyorum"

Hala içimdeki duyguları kestiremediğim için bir şey demek istemedim ve sadece dümdüz suratına baktım evet kendi içimde Ben de ondan hoşlanıyordum ama olacak mıydı o doğanın eski sevgilisiydi

Doğanın bir şey demeyeceğini biliyordum ama yine de garip gelecekti işte

Konuşmamı bekledi en ufak bir şey dememi bekledi ama ben hiçbir şey söyleyemedim

"Sanırım bu konuyu konuşmak istemiyorsun anlarım zaten bundan sonra bu arkadaş grubunuza çok da dahil olmam her zaman benim için de çok iyi bir insan olarak kalacaksın Eylül seni çok seviyorum"dedi eve gitmek için ayağa kalktı

Hala onu sevip sevmediğimden Emin değildim ama artık benim de bir şeyler yapmam gerekiyordu ve kararımı verdim

Gelirken diğer odada bıraktığı çantasını almaya gidince anlık bir hareketle koşarak dış kapıya gittim

ve kitledim anahtarı da o an saklayacak bir yere bulamadığım için sütyenimin içine attım

Son bir kez bana baktığını sanarak sarıldı ve kapıya doğru gitti hala sırıtarak onu izliyordum kapıyı açmaya çalıştı ama açılmadı

sonra bana dönerek şaşkın bir sesle"Eylül kapı kilitlenmiş galiba açılmıyor"dedi

Ben de ona dedim ki "kapı ne ile açılır Alp"

"Anahtarla?"dedi hala anlamamisti

"Peki anahtar nerde"

"Kızım ne biliyim ben anahtarı sanki beni evim sen görmedinmi anaht-
Bidakka sendemi anahtar"

Sonunda mal kafası basmıştı

"Evet bende"

"Eylül dalga mı geçiyorsun bilmiyorum ama anahtarı verir misin gitmek istiyorum anahtar nerede"

"Kalbimde"

"Ne"

"Kalbimde diyorum dedim ve sol göğsümü gösterdim

Yutkundu Adem elması oynamıştı ne yapmaya çalıştığımı anladı çantasını bıraktı yavaşça yanıma yaklaştı

Bir eli belimi bulmuşken beni kendisine yakınlaştırdı parmak ucu yavaşça belimden yukarı doğru çıkıyordu sol göğsünün üstüne gelince hafifçe burdami anahtar"dedi yarın bir şekilde sırıtıyordu

"Orda almak istermisin"dedim

"Zevkle"dedi onun söylediği son söz buydu Büyük ihtimal çünkü daha fazla dayanamayıp dudaklarıma yapıştığını hissettim

Sert öpüşme çok fazla karşılık veremesem de ona ayak uydurmaya çalışıyordum bir yandan dudaklarımı hareket ettirirken saçlarına elimi attım

alt dudağımı üst dudağıyla emerken yavaşça ezmeye başladı ısırdı canımın acısıyla saçından çektim geriye doğru bu öpüşme çok fazla sertleşmeye başlarken onun eli asla bir yerde sabit kalmıyordu

Belime kalçama bacaklarıma göğsüme sırıtma her yerime temas eden eli sürekli yer değiştiriyordu sonra yanağıma ve saçlarıma en sonunda bu ayakta kalma pozisyonunu ikimiz de yormuştu

adımlayarak gitmeye başladık Ama öpüşürken adımlamak zordu yinede ikimizin de birbirini bırakmaya niyeti yoktu

Elini saçlarımdan çekince ufak bir boşluğa düştüm ama iki eli de sıkıca baldırlarımdan kavrandı ve havaya kaldırdı bacaklarımı belinin arkasından bağladım ve iki eli kalçalarımda hızlı bir şekilde odama doğru gidiyorduk






Alp Ece aşkıyla yanıp tutusuyorum

BİR GRUP APTALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin