" Asya Türkönder"
İskender'e baktım o'da bana baktı ikimiz'de aynı anda " gölge burada!" dedik mete hemen okunu aldı " herkes görevini biliyor! Dikkatli olun!" dedi İskender'e baktım
Ardından sinan'a ve diyerlerine içimde kötü bir his oluşmaya başladı
Mete yankı'nın kulağına bir şeyler dedi
Yankı başını salladı ve ışık'ın elinden tutup koşmaya başladı ışık bir şeyler demişti ama duyamadım ben'de yayımı ve okumu aldım İskender'e döndüm " ne yapıcaz?" dedim
İskender gülümsiyerek " savaşıcaz" başımı salladım ve sinan'a baktım bana baktı ve gülümsedi ben'de aynı şekilde karşılık verdim
Mete İskender ve bana döndü " asya ve İskender siz ana kapıyı koruyun" İskender başını salladı bana baktı gülümsedi ve önden yürümeye başaldı
Ben'de arkasından çıktım hızla ana kapıya geldik gölge'nin etkisi altında olan bir sürü kişi vardı İskender iki kişiyi vurdu ben'de bir kişiyi vurdum
İskender bana döndü " gölge'yi götürürsen seslen hemen yukarında olucam" dedi ve hemen yanında durduğum bina'nın üstüne çıktı oradan atış yapmaya devam etti
Her yere bakıyordum ama gölge yoktu sinirlenmeye başlamıştım.
" Işık Avcı ( Sağlam)"
Yankı ile arka kapıya geldik yankı arka kapıyı kilitledi ve mete abi'nin tüm akademi'nin kapılarına yaptığı elektrik akımını aktif hâle getirdi
Ardından hemen ilerideki ağacın yanındaki depoya ilerledi " ne yapıyorsun?" dedim bana bakmadı depo'dan çıktı ve iki tane bıçak çıkardı
" bu ne şimdi?!" sinirli ve rahattı
" kör değilsin bıçak olduğunu görüyorsundur!" dedi sert sesi ile sinirle bıçağı aldım baktım normal bıçaktı
Kapıya vurma sesleri geldiğinde yankı ile ikimiz kapıya döndük " eyer bomba atarlarsa kapı dayanmaz" dedim yankı kapıya bakarak
" biliyorum." dedi okunu yay'a koydu ve kapı'nın kilidini açtı " ne yapıyorsun sen?! Delirdin mi?!" bana baktı " onları tuzağa çekiyorum" dedi
Kaşlarım çatıldı ve sonra ne yapmak istediğini anladım kapını hemen yanına geçtim yankı kapıyı araladığında içeri altı kişi girdi ilk giren kişi yankı' nın kurbanı olmuştu
İki ve üç' te benim'di geri kalan üçünü'de ok ile bayılttığımız'da ellerini ve ayaklarını bağladım o sırada yankı' nın sesini duydum
" şimdi yandık!" dedi baktığı yere baktığımda " yuh!" diye bağırdım karşıdan nerdeyse yirmi'ye yakın gölge'nin etkisinde olan insanlar geliyordu yankı bana baktı
" sinir küpü biraz yorulucaz" sırıttım
" bu daha bir şey değil gıcık beyin" dedim o'da sırıttı ve yanıma geldi ikimiz'de onlarımı çektik gelen kişileri vurduk gölge ortalıkta görünmüyordu şimdilik
" Ceren Elçeri"
Sinan ile eğitim alanındaki acil çıkışa gelmiştik acil çıkışı kilitledim pencere'den dışarı baktım çom kalabalıktı arkamı döndüğüm an sinan karşımda duruyordu
" sinan?" dedim sinan hiç beklemediğim bir anda bana sarıldı karşılık verdim geri çekildi ellerimi tuttu " n'olur dikkatli ol ve beni bırakma" gülümsedim
" seni asla bırakmam" dedim gözlerime baktı " söz mü?" dedi " söz ver lütfen" sesi çocuk gibiydi " söz" dedim " söz veriyorum seni asla bırakmıycam" dedim
Yüzünü avuçladım " ama sen'de söz ver beni bırakmıycaksın?" gülümsedi
" söz veriyorum seni bırakmıycam" dedi gülümsedim ellerimi yüzünden çektim sinan kameralara bakıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tozkoparan İskender "SIR"
Fiksi UmumGeçmişten günümüze gelen zamanın çocuğu. Gelecekten günümüze gelen seçilmiş tozkoparanlar bir oldu. Mavi ay adında bir ekiple yeni düşmanlar tanıdılar macera'dan macera'ya atılan ekibi bir çok tehlike, gerilim, heycan ve hüzün bekliyordu ama şunu u...
