Hoseok ellerini önünde bağlamış etrafındaki silahlı adamlara göz ucuyla ve aynı zamanda korkuyla bakmıştı herşey bir kaç saat içinde yaşanmıştı o derneğinde her zamanki gibi kahvesini yudumlayarak huzur içinde yeni yardım gecesinin hazırlıkları ile uğraşıyordu Jin'i ikna edebilirsim bunsefer yurt inşaatı için gerekli parayı toplayabiliriz diye düşünüyordu.
Odanın kapısı birden açılmış içeri siyah takim elbiseli kulaklarında kulaklıklar ve en önemlisi ellerinde kocaman tüfeklerle bir sürü alfa girmişti Hoseok daha ne olduğunu anlayamadan birisi onu ensesinden adeta bir köpek yavrusu gibi tutarak ayağa kaldırmış odanın ortasına getirmişti "sizde kimsiniz ,benden ne istiyorsunuz" diye sorduğunda bir cevap alamadı "bakın param falan yok burası bir yardım derneği..."kendini bu yüzlerinde en ufak bir mimik bile olmayan adamlara anlatmaya çabalarken içeri bir başkası girdi
Uzun boylu, kaslı,simsiyah saçları özenle taranmış bakışları kesindi, beyaz teni kusursuzdu tek kusuru elinin üstünde görünen dövmeleriydi ve bunlar bile onu kusursuz gösteriyordu,çok çok yakışıklı bir adamdı, içeri girip tam Hoseok'un önünde durdu "Bay Jung size verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü üzgünüm aklında pek çok soru olduğunun farkındayım zamanla cevaplarını alacaksın ama şimdi sana bir soru sormak istiyorum"
Hoseok'un gözlerinin içine bakarak konuşuyordu ama Hoseok ona boş boş bakıyordu bu adam kesinlikle canına susamıştı" size bir soru sormak istiyorum "diye tekrar ve bu sefer daha yüksek sesle sorduğunda Hoseok bu adamın ne kadar etkileyici olduğunu düşünüyordu acaba kızgınlığa mı girecekti betalar pek kızgınlığa girmezler di ama Hoseok karşısındaki bu adamdan çok etkilenmişti önünde sallanan elle kendine geldi" sen iyimisin" Hoseok o anda o ellerin ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu o eller onu sarsa tüm vücudu okşada o parmaklar ahhh o parmaklar Hoseok başını iki yana sallayıp kirli düşünceleri aklından göndermeye çalıştı şu an hiç sırası değildi
Sadece "Sizi dinliyorum" diyebildi karşısındaki adam en sonunda bir cevap almıştı rahatladı "peki nerde kalmıştım öncelikle tanışalım ben Jeon jungkook senin dostun sayılırım öncelikle şu andan itibaren derneğine el koyuldu "
Hoseok "oda ne demek sizin gibi adamların bir yardım derneği ile ne işi olabilir"
Jungkook "önce bşr sakin ol sizin gibi kelimesini sen söylemedin bende duymadım tamam mı? sakin ol bu durum derneğin için çok iyi bir fırsat eğer teklifi kabul edersen yaptırmayı planladıpın çocuk yurdunun tüm masraflarını biz karşılayacağız"
Hoseok "ya kabul etmezsem"aslında teklif çok cazipti ama yinede sormak istemişti
"Ozaman polisler senin parçalarından puzzle yaparlar" dedi ne kadar rahat konuşuyordu böyle.Hoseok başını salladı en azından canını kurtarmak istiyordu.
"Güzel şimdi cebinden bir kağıt çıkarıp şurayı imzala" dedi kendi adının yanında gördüğü isimle kalem elinden düştü Kim Namjoon bu adam Yoongi'nin arkadaşı değilmiydi junkook kalemi alıp geri eline verdi "o gelmeden imzala bence, onun ne yapacağı belli olmaz "dedi
Hoseok imzayı attığında artık bir derneği yoktu yılların emeği bir imzayla gitmişti işte
Jungkook "tamam işte bitti" ve içeri Kim Namjoon girmişti Hoseok'un yanından geçip masaya Hoseok'un yerine oturdu sank kendi masası kendi ofisiydi Hoseok canının yandığını hissetti"tamam mı bittimi?"diye sordu jungkook "evet imzaladı"dedi.
Namjoon Hoseok'a döndü güzel dedi ve devam etti" bak güzel kardeşim şimdi senin aklında bir sürü soru var biliyorum zamanla cevaplarını alırsın eğer cevabını alamzdan onlar gereksizdir, tekrar sorma zahmetine girme, birbirimize anlayışlı olursak bu süreci rahat atlatırız şimdi derneğin aynen faaliyetine devam edecek yatırmayı amaçladığın yurt binasını ben yaptıracağım parayla ilgili bir sorunun artık yok" Hoseok sadece dinliyordu peki ama bu adam tüm bunları neden yapıyordu deli gibi merak ediyor ama sormayada korkuyordu
Namjoon elini masaya vurup Hoseok'un tüm dikkatini üstünde toplayıp devam etti kelimelerin üstüne bastıra bastıra konuşuyor her bir kelime ağzından tehdit olarak dökülüyordu "benim karşımda benim bulunduğum artamda sadece beni dinle aklın başka yere kaymasın yoksa alırım o aklını" diye kükredi Hoseok birden bağıran alfayla yerinden sıçradı" tamam ef- efendim" diyebildi
Namjoon'a göre bu iş gereğimden fazla uzamıştı "Şimdi Kim Seokjini ara büyük bir kampanya başlattığını söyle hemen gelsin çalışmaya başlayalım" dedi Jin bir an önce gelsin onun yanında olsun istiyordu o isterdi alırdı başkalarının söz hakkı yoktu olsa bile Namjoon için bir önemi yoktu o kendinden başka kimseyi dinlemezdi.
Hoseok "ne kampanyası öyle birşey yok Jin asla kabul etmez böyle emrivaki davranışları hiç sevmez" dedi.
Namjoon "sana fikrini sorduğumu hatırlamıyorum,yap diyorsam yapacaksın ara konuş ikna et,Jin buraya gelecek bekliyorum" dedi.
Kurdu Jin'in adını duyduğu anda hareketleniyor mutlulukla uluyordu kurdu ilk defa bir omega için böyle gavranıyordu etrafa okyanus kokusu hakim oluyordu
Hoseok eliyle burnunu kapatıp "ben içeriden arasam daha iyi olur " diyerek koşarak odadanıktu bir kaç dakika daha odada kalsa düşüp bayılacaktı alfa feromonları zaten onun için yeterince ağırken birde Kim Namjoon üstüne üstelik baskın alfaydı ve feromonları çok güçlüydü.
junkook Namjoon'a eğilip" huyung feromonlarını kontrol et biraz,yoksa adam ölecek zavallı beta zaten ayakta zor duruyor" dedi
Namjoon feromon salgıladığının bile farkında değildi "tamam sorun yok kurdum bu ara çok garip davranıyor " dedi
Jungkook"bence tek garip davaranan o değil sende bir garipsin tanrı aşkına bizim yardım derneğinde işimiz ne "
Hoseok odaya geri döndüğünde Namjoon beklentiye yüzüne baktı evet geliyor yolda desin istiyordu Hoseok bu keskin bakışlarla yutkunup "konuştum ama kabul etmedi şimdi meşgulmuş gelemezmiş" dedi
Namjoon iki elini masaya vurup" ne demek meşgulmüş ne demek gelemezmiş, ben gelecek dediysem gelecek"diye bağırdı
Hoseok "ama alışveriş merkezindeymiş akşam yemeğe davetliymiş onun için hazırlık yapması gerekiyormuş Jimin'i de arayıp sordum bir alfayla yemeğe çıkacakmış hazırlanıyormuş"dediği anda alfayla aralarındaki büyük ağır meşe masa Namjoon'un tek eli ile tutup devirmesi ile aralarından çekildi Namjoon "ne dedin sen" diyerek Hoseok'un üstüne yürüdüğünde Hoseok işte şimdi öldüm bitti buraya kadarmış diye düşündü bir anda boğazına bir el yapışıp ayaklarını yerden kesmişti junkook hemen Namjoon'nun koluna yapıştı "bırak öldüreceksin şimdi" dedi.
Namjoon "baksana bir işe yaradığı yok öldürelim gitsin" dedi.
Jungkook "onu öldürürsen Jin birdaha yüzüne bile bakmaz" dediğinde Namjoon duyduğu isimle parmakları gevşemiş Hoseok yere yığılmıştı.
Hoseok'un telefonunun sesi odada yankılandıpında Hoseok korkuyla telefonu kulağına götürdü kısa bir konuşmadan sonra Namjoon'a bakıp Jin aradı "o alfayla yalnız kalmak istemiyorum sende gel" dedi diyerek açıkladı
Namjoon kim o alfa dediğinde Hoseok korkuyla "Yoongi, Min Yoongi geçen gece geldiğinizde"Namjoon elini kaldırdı anlamıştı Yoongi Hoseok'un ağzından laf almaya çalışırken işleri iyice karıştırmıştı Hoseok'u susturdu "tamam anladım o halde yemeğe bende geliyorum birlikte gidelim Jin yalnız kalmasın değilmi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LILIUM
FanfictionÇevresinde korkulan pek te sevilmeyen baskın alfa taş kalpli Kim Namjoon'un kalbi sadece sosyetenin ünlü güzeli, mükemmeliğin vücut bulmuş hali olan Kim Seokjin için atıyordu.