Namjoon parmağındaki yüzüğe baktı okşadı,gülümsedi hayal gibiydi inanmakta zorlanıyordu ailesi ile birlikte bu gün Jin'in ailesini ziyarete gidecekler ve artık o resmen nişanlı bir adam olacaktı ve en önemlisi Jin'i rahat rahat görebilecekti
Annesi yanına gelip oturduğunda Namjoon annesine dönüp "teşekkür ederim anne, herşey için ,buraya geldiğiniz, beni affettiğiniz, evlenirken beni yalnız bırakmadığın için, herşey için teşekkür ederim "
"O nasıl söz oğlum bir gün senin evlenip yuva kurduğunu göremeden öleceğim diye çok korkmuştum, şimdi hayallarrim gerçek oluyor bana şu omegadan bahsetesene nelerden hoşlanır neleri sever senin dışında yani" diyerek güldü
"Senin oğlunu sevdiğine göre zevksiz bir omegaymış, akıl sağlığı yerinde mi acaba, ailesinden rapor istesek mi?" Babası salona girerken konuşmuştu
"Hayatım yapma böyle bak sorun istemiyorum"
" tamam canım siz bu kadar meraklı olduktan sonra ben ne yapabilirim ki zaten"
Namjoon saatine baktı zaman bu gün geçmiyor muydu yoksa saat mi durmuştu saatin üstüne işaret parmağı ile vurdu dikkatle baktı hayır çalışıyordu ama daha akşam olmasına beş saat vardı
Namjoon oflayarak ayağa kalktı annesi yanına gelip" oğlum herşey hazırmı bir eksik olmasın "diye sordu
Namjoon "ne hazırmı?" dediğinde annesi hemen koltuğun üstündeki çantasını aldı "ben anladım hadi alışverişe gidiyoruz" diyerek oğlunun koluna girdi
Namjoon bir anda kendini arabada buldu "anne ne alışverişi Yoongi çiçeği yaptıracak Jin'in sevdiği çikolatalardanda aldırdım "
"Onlar zaten alınacak şeyler sen hediyeleri ne yaptın "
"Ne hediyesi?"
"Jin'e anne ve babasına hediyeler almalıyız "
"Tamam alalım, ben bilmiyordum "
"Nerden bileceksin oğlum, bunları aileler yapar benim düşünmem gerekirdi ama herşey o kadar hızlı oldu ki aklımdan çıkıp gitmiş"
Namjoon etrafa bakındı annesi "oğlum hadi seç bak bu zümrüt gerdanlık nasıl Jin severmi?"
Kuyumcu bir kutuyu açıp" buna ne dersiniz Kalahari kraliçesi eşi benzeri yok şu saflığa bakar mısınız ortasında342 karatlık bir elmas ve etrafında yirmi üç pırlanta ile çevrilmiş pırlantalar toplamda 20 karatın üstünde saflığın ve ihtişamın birleşimi"
"Tamam bunu alıyorum" Namjoon bir an bile düşünmedi fiyatını sormadı bile çünkü onun için şu anda bir değeri yoktu kuyumcunun öve öve bitiremediği bu kolye ancak Jin'in boynunda bir anlam bir değer kazırdı ve onada Namjoon bir değer biçemezdi zaten
Namjoon" birde söz yüzüğü istiyorum" dediğinde annesi "hala söz yüzüğü almadın mı? Evlenme teklif etmedin mi yoksa"
"Ettim evlenelim dedim"
"Offf Namjoon öyle olmaz en kısa zamanda romantik bir teklif hazırla bak şimdi kızdım sana "dedi
Namjoon" tamam peki kızma en kısa zamanda söz" dedi ve yüzüklere bakmaya başladı
Kuyumcu" bence tria alın üzerindeki üç pırlanta taş geçmiş bu gün ve geleceği temsil ediyor yani geçmişim bu günüm ve geleceğim sensin demek "
Namjoon "tamam bu güzelmiş dedi bunuda alıyorum"
Annesi "o zaman bunuda annesine alalım diyerek zümrüt gerdanlığı gösterdi babasınada kravat iğnesi nasıl yada saat veya kol düğmesi hangisi uygun olur "
"kravat iğnesi iyidir zaten ne alırsak alalım beğenmeyecek"
Annesi oğlunun elini tutup" onada hak ver insanın çocuğunu evlendirmesi kolay değil üstelik alfa babalar omega çocuklarını vermek istemezler bir gün baba olduğunda onu daha iyi anlayacaksın" dedi
Baba olmak Jin ve onun bebekleri olacaktı başını öne eğip gülümsedi sonra aklına bir sürü düşünce akın etti onun bebeğini bir gün birisi gelip alıp götürecekti öldürürüm onu dedi gözleri bir anda kızıla dönmüştü
Annesi oğlunun elini sıkıp "sakin ol, insanları korkutuyorsun bak gördün mü? Düşüncesi bile seni ne hale getirdi"
Namjoon başını iki yana sallayarak annesine baktı "ben ne yapacağım vermem yavrumu tamam gelsin bizimle yaşasın ne yapayım" dedi
Annesi "oğlum evlenen sensin daha çocuğunuz yok bak böyle şeyler düşünüp eşinide üzme hadi bakalım geç kalacağız eve geçip hazırlanalım artık "
Diğer taraftan Jin'in evinde tam bir kaos vardı babası herşeye bir bahane buluyor sürekli sorun çıkarıyordu yemek şirketinin elemanlarını kovmaya kalkışmıştı sadece kahve yeter yemekte ne oluyor diye bağırmıştı
Taehyung eve gelip kargaşayı görünce Jin'in kolundan tutup "biz spaya gidiyoruz akşam görüşürüz" diyerek onu resmen sürükleyerek evden çıkarmıştı
Jin arabanın camından yolu izlerken "babam resmen delirdi, hem tamam izin verdim diyor sonrada bir sürü bahane uyduruyor sıkıldım artık"
Taehyung "boşverrr izin verdi mi? Verdi akşam Namjoon ve ailesi geliyormu? Geliyor tamam gerisinşm bir önemi yok sen artık nişanlı sayılırsın ona bak eee ne hissediyorsun "
"Bilmem içim bomboş sanki, babam düşünecek zaman bırakmıyor ki"
"Peki akşam ne giyeceksin "
"Ahhh bay Lee bana harika bir takım dikti siyah, içinede yine siyah ama yarı transparan bir gömlek "
"Namjoon için sıcak bir gece olacak desene yazık üzüldüm şimdi, garibim ailelerin yanında birşeyde yapamaz" diyerek güldü
Jin ve Taehyung uzun ve dinlendirici bir bakım yaptırdılar masaj vücut, cilt ve saç bakımı manikür pedikür kusursuz bir bakım olmuştu
Jin meyve suyundan bir yudum alıp "iyiki beni buraya getirdin o kadar iyi geldiki" dedi
Taehyung elindeki kremi süreken "tabi canım ne işin var o kargaşanın içinde değil mi? Onlar yapsın hazırlıklarını işte"
Jin eve gelmiş hemen odasına çıkıp üstünü giyinmiş hafif bir makyaj yapmış aynadan son kontrollerini yapıyordu parfümünü de sıktığında hazırdı en son el kremini alıp eline sürmeye başladı sonra çiçekleri dikkatini çekti onlarada sürdü masaj yaptı çiçekleri çok güzeldi ve sanki her geçen gün güzelleşiyorlardı
Bu sırada telefonu çaldı Jin alıp baktığında Namjoon arıyordu gülümsedi telefonu açıp omzu ile kulağı arasına sıkıştırdı ve kremini sürmeye devam etti
"Alo"
"Jin lütfen yapma "
"Efendim anlamadım ne yapmayayım"
"Lütfen çiçeklerine dokunma "
Jin bozulmuştu ama Namjoon bunu nasıl anlamıştı ki
"Nasıl yani neden ,hem sen çiçeklerime dokunduğunu nasıl anladın yoksa beni mi gözetliyorsun"
"Saçmalama röntgenci miyim ben bak şimdi "
Jin ahhh diyerek inledi tabi bu inleme Namjoon için bardağı taşıran son damlaydı Namjoon güçlükle konuştu
"Jin biz biraz gecikeceğiz gibi görünüyor "
"Neden ne oldu hem buda neydi böyle dizlerim titredi resmen"
İşte çiçeklerini her okşadığında bende öyle oluyorum ve şu anda duşa girmeliyim üstümü kirlettim de
"Yaa Namjoon sana kaç defa söyleyeceğim böyle konuşman uygun değil "
"Hayatım ne yapayım açıkçamı söyleyeyim tamam bunu sen istedin çiçeklerini okşadığında ben orgazm oluyorum boşalıyorum oldu mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LILIUM
FanficÇevresinde korkulan pek te sevilmeyen baskın alfa taş kalpli Kim Namjoon'un kalbi sadece sosyetenin ünlü güzeli, mükemmeliğin vücut bulmuş hali olan Kim Seokjin için atıyordu.