Eve geçip ayakkabılarımızı çıkardık, masayı hazırlamaya başladık, neden böyle bir şey yaptık bilmiyorum, bardakları ortaya koyup oturduk, stres olmuştum, ya sarhoş olursam ve birisine bir şey yaparsam? Düşüncelerimi bir kenara bırakıp ortama alışmaya çalıştım, Amon'la yeni kavga ettik, diğerleri ile çok yakın değilim. Ben ne anlatıyorum amk ya.
Felix: Ne yapacağız?
Bangchan: Burayı dinleyin, hepimiz reşit olduk ve çıkış günümüze özel bir eğlence gibi düşünebilirsiniz, rahatça davranın,
Orayı dinlemiyordum bile, duvarı izliyordum, yani izliyordum sanırım, düşüncelerim beni salsaydı gerçekten duvarı izliyecektim.
O sırada Minho poşetlerden alkolleri çıkarıyordu, birden aklıma şey geldi, şimdi ben 12 yaşında stajyerliğe başladım şuan 18'sem 6 yıl stajyerlik yapmış oluyordum. Evet Hwang Mona'nın üstün matematik başarısı tebrik edelim.
Amon: Mona iyi misin? Geldiğimizden beri duvara bakıyorsun, bir sorunun varsa konuşabiliriz.
Bu ne iki yüzlülük böyle
Mona: Duvar en azından bana hakaret etmiyor
Amon: nE
Mona: Neden şaşırdın?
Amon: Ben sana hakaret etmedim ki?
Mona: Güzelim neden üstüne alınıyorsun? Ben sana " bana hakaret ettin" Demedim ki,
Susup oturmayı tercih etti, bence de öyle yapması gerekiyor
Minho herkesin bardağına alkol doldurduktan sonra iki dk bekledim, sonra kafama diktim, yani yavaş yavaş içseydim keşke, başım dönmeye başladı, çüş amk bi kadehten ne olucak, onlara kırgındım, sarhoşluğumu ortaya sunmak istemiyordum, derken Jennie dana gibi Hyunjin'in üstüne çıkıp dudaklarına yapıştı, ikisi birbirlerini yok ederken, sanki diğerleri de birbirlerini sevicekmiş gibi flörtmeye başladılar, belki de severlerdi, Jennie ve Hyunjin hariç herkes birbirleriyle sohbet ederken Jisung ve ben iki koltuğun ucunda oturmayı tercih etmiştik, kendime bi kadeh daha doldurduktan sonra onu da kafama diktim,
sonra bi kadeh daha
bi kadeh daha
bi kadeh da-
Jisung: Yeter artık
Elimi durduran ele baktım, sonra yavaşça kafamı kaldırdım, Jisung?
Biz hariç hepsi uyumuştu, elimi yavaşça çekip doğruldum, sarhoş halimle, yanıma oturup bana baktı, bende ona baktım, çok güzel bakıyor Allahımm, ona o kadar çok odaklanmıştım ki sorduğu soruya odaklanıp cevap verememiştim, gerçi odaklansam bir bok değişmiyecekti,
Jisung: Nelerden hoşlanırsın?
Yavaşça cevap verdim,
Mona: Senden..
Şaşkınlıkla bana bakıyordu, idare et aslanım sarhoşum,
Ona doğru ilerledim, yavaşça yüzüne yaklaştım gözlerine odaklanmıştım, o benim dudaklarıma odaklanana kadar, nefesinin dudağıma çarptığını hissedebiliyordum, daha çok yaklaşıp dudağını dudağıma dokundurdum, yok bu dokundurmak değildi, öpüşmüyorduk, o beni öpüyordu, yavaşça ayrıldı, hayır diğer öpme sahneleri gibi alnımızı yaslamadık, o kadar sarhoştum ki, bi bu kadar aşık olacağımı düşünmemiştim, aşık olmak mı? Pardon, ondan nefret ediyorum, geçmişte yaşattıklarının acısını vermek için ona tekrar yaklaştım ve öpmeye başladım,
* FLASH BACK *
7 YIL ÖNCE ( 11 YAŞ )
Mona: Merhaba Jisung, arkadaşlarınla oynadığını gördüm, top seninmiş, bende oynayabilir miyim?
Jisung: İyi geç oyna
Mona: Teşekkür ederim!
Mona olacaklardan habersizdi, nerden bilsin o an bu yaşta psikolojik olarak ağır hasar göreceğini?
Oynamaya başladıktan 10 dakika sonra Jisung Mona'yı karşısına alıp ;
Jisung: Senden nefret ediyorum, hatta ediyoruz, kendine gel artık bizim etrafımızda dolaşma, seni yanımızda görmek istemiyoruz, böyle bir ezikle takıldığımızı kimse görsün istemem Mona, şimdi defolup gidebilirsin
Mona gerçekten acısını çıkarıyordu, ama o psikolojik olarak değil, belki de başka dudakların da değdiği bir dudaktan çıkarıyordu acısı, ama Mona bu olanlara gerçekten dayanamıştı, belki de ileride dayanamayacaktı, bundan sonra acı çekmek istemiyordu, tanıdığı herkesten nefret ediyordu, herkesten, kimsesi kalmamıştı bu dünyada, o zaman Mona için yaşamanın da bir anlamı kalmamıştı,
Ertesi sabah, yanına hiçbir eşya almayıp, uçurumun kenarına gitti, o an birşey düşündü, Mona küçükken yine onlarla takılırken denizde yüzmeye gitmişlerdi, ama Mona'nın amacı farklıydı, kendini suya bıraktı, o an Bangchan fark etmeseydi belki şuan yapacağı şeye gerek kalmazdı, Bangchan onu sudan çıkardı ve kucağına alıp yere yatırdı, nabzını kontrol ediyordu, Mona birden gözlerini açtı ve şunları söyledi,
Ben denizde değil,
Ağlarken kimse duymasın diye tuttuğum nefesimde boğuldum..
Mona o zaman ölmüştü, onu tekrar hayata getiren kuzenine minnettardı, ama onu şimdi kimse hayata getiremezdi,
Derin bir nefes aldı ve " Artık kaybedecek bir şey kalmadı.." diyerek kendini boşluğa bıraktı, kimse gelip kurtarmazdı onu, o artık ölmüştü, kimseye bir şey borçlu değildi, Mona masumdu, fakat bu kez kötüler kazandı
-SON
En uzun bölüm bu oldu lutfen agzıma sıcmayın 618 kelime oylamasanız da olur kendinize iyi bakınn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okuldaki Zorbalarım
Fiksi PenggemarY/N okulun da zorbalıklar görür ve onlardan kurtulmaya çalışırken....