"Mert!"
Zaten havanın sıcaklığından yerinde duramayan Mert, duyduğu gıcık edici sesleniş ile kafasını telefondan kaldırmadan ayaklandı. Sersem adımlarla oturma odasına, babasının yanına yol alırken ulaşmadan sordu.
"Efendim baba?"
Hala telefona bakarken yürüdüğünde aniden bir bedenle çarpışması ile geriledi. Tanıdık parfüm kokusu ile kaşlarını çatıp gerçekten düşündüğü kişi mi diye baktı.
"Hoş buldum Mert'cim."
'Mert'cim' derken bastırarak söylemişti, ve bu Mert'in kaşlarının daha çok çatılmasına sebep olmuştu.
"Hoş geldin İcardi'cim."
Aynı şekilde kaşılık verdi Mauro'ya Mert.
"Keşke daha düzgün giyinseydin oğlum."
Mert babasının dediğine göz devirdi ve babasının yanındaki boş yere oturdu.
"Bu sıcakta biraz zor babacım."
"Çocuk doğru söylüyor Volkan, havalar epey sıcakladı."
Musleranın atılması ile derin bir sohbete daldılar Volkan ile Muslera. Mauro da babasının yanına, tam da Mert'in karşısına yerleşti.
Mauro yüzünde -Mert'e karşı- asla eksik olmayan sırıtışı ile gözlerini üzerinde gezdiriyordu, Mert'in vücudunda. Mert üzerindeki bakışları ne kadar umursamazdan gelse bile en sonunda dayanamayıp kendine bakan gözlerle buluşturdu gözlerini. Ve hiç gecikmeden meşur olan 'ne bakıyorsun?' anlamında salladı kafasını.
"Ee oğlum, siz niye mesafelisiniz? Kaç defadır gözüme çarpıyor."
Volkan'ın dediği ile Muslera gözlerini ikisi arasında gidip geldi bi anlık, ve en son oğlunda durduğunda sordu. O da fark etmişti aralarındaki gereksiz samimiyetsizliği.
"Yok Volkan amcacım, Mert beni çok sever ya. Bende onu."
Mert, İcardi'nin söylediği ile derin bir nefes verdi. Bende onu derken sevmekten bahsetmediğini, onun yerine bel altı ima yapması onu sinir etmeye yeterliydi.
"Madem seviyorsunuz birbirinizi, yan yana oturun. Bir kez de beraber görelim sizi."
Mauro gözlerini devirip ayaklandı ve ağır adımlarla Mert'in yanına ilerledi. Sağ eini omzundan geçirip yanağına yerleştirdi ve sol elini de omzuna yerleştirip kendine çekerek sakak bölgesine sert bi öpücük bıraktı.
Islak olmayan öpücüğünün aksine sesli çıkmış ve sertçe ayrılmıştı.
"Canım Mert'im ya!"
Mert hâlâ elleri üzerinde olan Mauro'ya ters bir bakış atarken dudaklarını birbirine bastırdı.
"Ha şöyle,"
Mauro bakışlarını Mert'in gözlerinden ıslak ve pembe indirip yüzüne bir sırıtış takındı. Ve tekrar Mert'in sinirden alev almış şekilde baktığı gözlerine çevirdi.
Ardından boynuna eğilip kulağına fısıldadı. Mert boynunda hissettiği sıcak nefes ile huylanıp gözlerini kapattı, iradesizce.
"Dudaklarını da öpeyim mi böyle?"
Sinirle kaşlarını çatıp Mauro'nun göğsüne yerleştirdiği elleri ile iteledi onu.
Homofobik olduğunu bildiği için yapıyordu bunları.
Farkındaydı Mert.
"İstediğin bir şey var mı baba?"
"Ne gibi?"
"İrfanla dışarı çıkacağız, gelirken?"
"Yok, gidin siz?"
Babasına sorduğu soru ile boş bir ifadeye dönen Mert işittiği 'çoğul' çift kelime ile tekrar çattı kaşlarını.
"Siz?"
"İcardi ile sen işte."
Mert ne diyeceğini bilemez şekilde Musleraya çevirdi bakışlarını, o da aynı şekilde ona bakıyordu.
"İrfana haber vereyim o halde ben."
Mert hızla olduğu yerden kalkıp giderken Mauro elini dudağına atıp arkadan gidişini seyretti.
Onu sinir etmek hoşuna gidiyordu,
Fazlasıyla.
Birde yaptığı gay imalar vardı. Onlarda işe yarıyordu Mauro'ya, Mert'i sinirlendirmak için.
En azından Mauro'ya göre öyleydi.
~~
SONUNDA ATTIM VE KURTULDUM
Şimdi sıra diğer ficde
yandereskirt çok istemiştin😍😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü sonlar, Maumer
FanfictionHer defasında sana yenilmiştim. 𝒎𝒆𝒓𝒕 𝒉𝒂𝒌𝒂𝒏 𝒚𝒂𝒏𝒅𝒂𝒔 & 𝒎𝒂𝒖𝒓𝒐 𝒊𝒄𝒂𝒓𝒅𝒊