Kötü sonlar, Maumer

³' Tembel hayvan Mauro

Mert kendi yatağında uzanmış bir şekilde arkadaşları ile mesajlasırken açılan kapı ile dikkati o yöne çevrildi.

"Burada yatacakmışım."

Mert ufak bir göz devirmesinden sonra telefonu yatağın üzerine bırakıp dolaba yöneldi.

"Çok yoruldum!"

Mert onu umursamayarak dolaptan siyah bir tşört ve siyah şort alarak arkasına döndü. Ardından hiç düşünmeden yatakta uzanan Mauro'nun üzerine fırlattı.

"Onlarla yatma, zaten hava sıcak."

Mauro gülerek kıyafetleri eliyle çekip alaycıl sesle konuştu.

"Oyy çen beni mi düçündün çen??"

"Hayır sadece gece yatarken ter kokup beni bayıltmanı istemiyorum."

Mert hemen Mauro'nun yanına atlayıp karın üstü uzandı. Zaten çift kişilik yatak olduğu için pekte umrunda değildi, aynı yatakta yatmaları. Gerçi tek kişilik yatak olsada beraber yatarlardı.

Daha doğrusu Mert, Mauroyu kardeşiyle asla yatırmazdı. Doğal olarak. Çünkü, kız-erkek aynı yatakta yatması hoş karşılanmayabilirdi.

Evet Mert bu evin büyük ve tek erkek çocuğu. Birde bir kardeşi vardı, Bilge. Sarı saçları, esmer tonlara kaçan teni ve sürekli yaptığı -kaliteli- şakalarla, Mert Hakan'ın kardeşi olma görevini yerine getirirdi.

Aynı kafa yapılarına sahiptiler, ama tek bir fark vardı aralarında.

Mert Hakan konu ne olursa olsun cesurca konuşup ağzının payını verirdi karşısındakine. Fakat kardeşi Bilge'nin öyle olduğu söylenemez. Korkağın tekiydi Bilge, abisine nazaran.

"Senden daha iyi kokuyorum, kudurma."

Mauro oturur pozisyona gelip üstündeki krem rengi tişörtü tek hareketin de indirp kedini yatağa bıraktı.

"Çook sıcak!"

Mert kafasını Mauro'ya çevirdiğinde gözleri istemsizce çıplak üstünde gezindi.

Ne gerek vardı bu kadar dövmeye şimdi?

"Dövmeci beleşe mi iş yapıyor?"

Mauro Mert'ten aldığı soruyla ilk başta biraz affaladı. Sonradan aklına dank ettiğinde yüzüne bir sırıtış yerleştirdi.

"Sanada yaptıralım, gözlerini alamıyorsan?"

"Susta üstünü giyin sen, dangalak."

Mauro, Mert'in tepkisine sadece gülümsemekle yetindi ve üstünü değiştirmeye devam etti. Aynı zamanda Mert'te telefonuyla ilgilenmeye.

-

Mauro’

Maalesef gecenin geri kalanında Mert'ciğim ile başka bir konuşma geçmemiş ve sadece uyumuştum.

Fakat şimdi sabahtı, ve Mert'ciğimi sinir etmek için mükemmmel bir an.

Evet.

Kafasını diğer tarafa çevirmiş uyuyordu, aramızda pek bir mesafe olduğu söylenemez gerçi. Biraz ona doğru yaklaşıp elimi beline yerleştirdim ve bacağımı üzerine attım.

Çok rahat amına koyayım.

Şimdi ise yapmam gereken şey Mert'in uyanmasını beklemek. Bekleyişim uzun sürmeyecek gibiydi. Çünkü Mert tam şuan da hareketlenmeye başlamıştı!

Bana dönüp elini karnıma yerleştirdi ve kafasını boynuma yerleştirdi. Noluyordu şu an hiç bir fikrim yok ama sanırım cayır cayır yanıyordum.

Umarım bunun nedeni havanın sıcak olmasıdır.

Gözlerimi Mert'in yüzünde gezindirdim. Güzelmiş lan bu! Kirpikleri yavaştan hareketlenmeye başladığında hızla gözlerimi kapattım.

Bir kaç saniye boyunca sadece elini belime yerleştirip acıtmayacak şekilde sıkmıştı. Sonra benden ayrılıp kagasını bana çevirdi, yani hislerime göre öyleydi. Bir anda geri çekilmesi ile gözlerimi araladım.

Kaşlarını çatarak bana bakan Mert.

Günümün sabahını güzelleştiren harika bir manzara!!

"Tembel hayvan gibi yapışmışsın bana amına koyayım!"

Gözlerimi kapatıp hafiften güldüm ve elim ile Mert'in belini bulup kendime çektim. Sabahın verdiği halsizlik ile gücünü kullanamamıştı.

"Uyuyalım.."

"Benimle? Uyuyacaksın?"

"Uyu Mert."

Onunda uykusu olduğu için bir şey demedi ve uyumaya devam etti.

Güzelmiş bunun kokusu, beğendim.

-

Kısa ve öz.