²' sikim sonik imalar

208 21 22
                                    

İrfan vurduğu taşa sert vurmuş olacak ki, yönünü bile tutturamamış tam çaprazına doğru gitmişti.

Canını sıkmıştı, Mauro'nun yanlarında olması. Doğru düzgün konuşamıyorlardu bile arkadaşıyla. Ağzından yanlış bir kelime çıksa, ağzına sakız olurdu İcardi'nin.

"Siz hep böyle sıkıcı mısınız ya?"

Mert ortalarında yürürken tek yaptığı şey üstünde yürüdüğü taş tuğlalarını seyretmekti. İcardi'nin sessizliği bozması ile ters bir bakış gönderdi Mert.

"Öyleyiz."

Mert'in cevabı ile Mauro derin dir nefes aldı. Ardından telefonunu eline alıp birileri ile mesajlaşmaya başladı. Klavye sesi İrfan ve Mert'in kulağına doluşurken ardından derince verdiği nefesti.

"Neyse sizde artık rahat rahat konuşun,"

İrfan anlamaz bakışlarını Mauro'ya çevirdiğinde saçları ile ilgilendiğini fark etti.

"Babam sorarsa arkadaşımlayım, hadi görüşmemek üzere."

Birden adımlarını hızlandırıp yönünü değiştiren Mauro ile afalladı Mert. Son zamanlar da o kadar canını sıkmıyordu, garibine gitmişti.

"N'oluyo buna?"

"Ne, n'oluyo?"

İrfan elini Mert'in omzuna yerleştirip altına aldı sarışını.

"Senle uğraşmıyor, önceden olsa bi' ton konuşup sinir ederdi."

"Off, ne bok yerse yesin. Sikik."

İrfan çokta takmayıp konuyu başka bir yere çevirdi. İki gündür konuşamayan ikilinin konuşacak çok konusu vardı. Ama Mert, kendisine sıcaktan bayılıp ailesinin olayı abartmasıyla yaşadığı komik anı anlatan İrfan'a odaklanamayacak kadar doluydu.

Mauro'nun öpücüğü ile.

"Sonra da babam yüzüme buz gibi su dolu sülahiyeyi dökünce uyanmışı- sen beni dinliyor musun?"

"Ne?"

İrfan derin bir nefes verip Mert'in omzundaki ile geri çekti. Dinlemiyordu, bir şeyler olmuştu ona. Ve bunu en yakın arkadaşı fark edebiliyordu.

"Ne oluyor oğlum sana? Dinlemiyorsun beni."

"Bir şey olduğu yok, güneş başıma vurmuştur."

İrfan elini Mert'in ensesine atıp aşağıya doğru baskı yaptı, gülerek.

"Sikime anlat."

Mert arkadaşının yaptığı hareketin samimiyeti ile gülümseyip ensesine bir şaplak atmak için yeltendi. Fakat reflekslerinin iyi olduğunu unutmuştu.

"Hoppala! Iskaladın,"

"Ya, malsın cidden."

Ve o gün aralarında komik geçen konuşmalar, Mert'in ara sıra dalıp gitmesi ve İrfan'ın şebeklikleri ile geçip gitmişti.

-

"Hadi görüşürüz o zaman!"

Kapıyı kapattığı an sırtını kapıya yaslayıp elini kalbine götürdü sarışın.

Hızlı atıyordu kalbi. Zarardı ona.

En ufak dokunuşlarda bile kalbi yerinden çıkacak gibi oluyordu ya zaten.

Mauro İcardi, Kerem Aktürkoğlu'nun asla karşılık göremeyeceği aşkıydı.

-

"Oo Mert bey?"

Mert bugün kaç defa olduğunu sayamadığı tanıdık sesin sahibine çevirdi bakışlarını. Tesadüf müydü yoksa bu çakma sarışın onu mu takip ediyordu?

"Ne istiyorsun yarram?"

Mauro'nun sırıtmasına sebep oldu bu tepkisi.

"Seni bıraktığımda İrfan ileydin şimdi de Berke ilesin bakıyorum da?"

"Seni alakadar etmiyor?"

Mauro hala yüzünden eksik etmediği sırıtma ile hafifçe göz devirdi.

"Hem sende daha yeni çıkıyorsun Kerem'in evinden, yeni mi bitti işiniz?"

Mauro aniden işittiği ima ile hızla kaşlarını çattı. En yakın arkadaşıydı Kerem, ona göre. Ve Kerem'in de bunu duyduğunda rahatsız olacağını düşünüyordu. Dedim ya, Mauro'ya göre öyleydi.

"Ne sikim saçmalıyorsun sen?"

Mert histerik bir şekilde güldüğünde eli ile sertçe Mauro'nun kolunun kaslı olan tarafını kavradı. Ve ileriye iteledi onu.

"Hadi görüşürüz berke!"

"Görüşürüz merto."

Berke konuşmasını kısa tutup telefonda mesajlaştığı kişiye geri döndü.

"Düş önüme."

"Hey, hey! Konuyu dağıtma. Kerem benim sadece arkadaşım."

"O yüzden mi onu yanında Muslera amcanın telefonlarını açmıyorsun Mauro?"

Mauro kaşlarını çatarak Mert'e baktı, yine saçma sapan imalar yapıyordu.

"Şarjım yoktu ve-"

"Sus, yürü ve başımı şişirme."

"Allah allah!?"

"Bana bak İcardi. Ters yerimi biliyorsun, tekrar görmek istemezsin."

"Sende sikim sonik imalar yapma!"

Derin bir nefes verdiğinde göğüs kafesinin sıkıştığını his etti Mert.

"Tamam yapmam, yeter ki sus."

Mauro daha fazla uzatmayıp öylece yürümeye devam etti. Mert sanki yanında kimse yokmuş gibi reels izliyordu. Yani bu normal bir şeydi, ama Mert Hakan Yandaş için değil. Çünkü Mert birisi yanındayken sadece ona odaklanır telefonu bile almazdı eline.

"Alo efendim baba?"
"Evet yanımda. Maalesef.."
"Eve doğru geliyoruz."
"Ee?"
"Ne!? İyi tamam of!"

Mert telefon konuşmasını kapatıp telefonda gezinmeye devam etti.

"Bugün bizdesin. Muslera amcanın işi çıkmış, sen gelmeyincede tek gitmiş."

~~

Sikim sonik imalara nau nau😡😡 jclslvkğsmvjsğvşksğ

Neyse simdik içimden geldi yan shiperi sölim

Alker
Baism
Arfer
Rojin Bilge shipi😍😍

Rojin ve bilge hariç hepsini yandereskirt bu eleman sikesike zorla yaptırttı😰😰

Sövcekseniz on sövün (sövmeyin)

Kötü sonlar, MaumerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin