Aşk nereden nereye//minsung

⁷

Sokağın başında ki Minho'yu gördüm. Beni görünce hızlandı.

"Sevgilim!"

Kıkırdadım.
Yanıma gelip sarıldı.

"Arabamızı da aldım."

"Araba mı?"

"Evet arabasız düğün olur mu?"

"Düğün de mi yapacağız?"

"Hm hm, biz bize."

Gülümsedim. Elimi tuttu, beraber yürümeye başladık.

(...)

Nikah dairesine gelip evlenmek için gün aldık.

12 Haziran.

"Karım olmana sadece bir hafta kaldı."

"Asıl senin benim karım olmana bir hafta kaldı."

"Öyle mi? Bu tavırlarını gece de görmek isterim."

"Gösteririm."

"Hm hm gösterirsin."

Dudağıma küçük bir buse bırakıp geri çekildi.

_______________________

"Oğlum hadi sen biraz yat dinlen."

"İstemiyorum, Minho'yu bekleyeceğim."

"Tamam bir haber alırsak uyandıracağız seni."

"Söz mü?"

"Söz. Hadi git."

Yavaş adımlarla odanın kapısına geldim. İçeride ki boş yatağı görünce aklıma Minho'yla olan anılarımdan biri geldi, yine.

-geçmiş-

Gözlerimi açtığım da karşımda Minho'yu gördüm. Elinde küçük tatlı bir çiçekle yatağın ucuna çökmüş bana bakıyordu.

"Yine benden erken mi uyandın?"

"Uyandığını görmeyi çok seviyorum, güneşin doğuşu gibi."

Gülümsedim. Elinde ki çiçeği kulağımın arkasına koydu.

_______________________

Yatağa uzandım. Gözlerimi kapattım ama sadece anıları görüyordum.

-geçmiş-

Minho evden çıkmıştı. Hazırladığım notları yerleştirdim.

Gitarının köşesine;

"Babalar her zaman haklı değildir!" Yazdım.

Temizlediğim akvaryumun yanına da;

"İncir reçeli güzeldir..." Yazdım. Konunun incir reçeliyle bir alakası olmasa da.

Sonra evden çıktım. Minho'nun hayvanları sevdiğini biliyordum. Petshopa uğradım.

Çok hoş bir muhabbet kuşu gözüme çarpmıştı. Tereddüt etmeden aldım, Minho için.

Eve girerken kapıyı çaldım, Minho evdeydi.
Elimdekini görünce kuşa baktı.

"Ana! Bu kim?"

"Ya dükkan da görünce dayanamayıp aldım, sana. Sen bakacaksın."

Sözümü bitirince kafesi tutup kenara koydu. Uzun bir süre sarıldı.

"Son üç gün."

"Evett!"

(...)

Üç gün su gibi akıp geçti. Bugün Minho'yla evleneceğimiz gündü.
Erkenden kalkıp hazırlandık. Odamda hazırlandıktan sonra aynanın karşısına geçtim. Ablam da yanımdaydı.

"Asma artık suratını."

"Keşke annem de burada olsaydı."

"O hep yanımızda biliyorsun. Seninle gurur duyuyordur."

"Babam?"

"O da yaptığı yanlışlığı anlayacaktır, bugün değilse de bir gün anlayacaktır. Ama şimdi gülüyoruz! Anın tadını çıkaralım!"

Kapı çaldı.

"Gel!"

İçeri giren Minho'ydu. Takım ona çok yakışmıştı.

"Çok yakışmış."

"Sende çok tatlı olmuşsun bir tanem."

Beraber odadan çıktık. Bizi sevip bilen herkes oradaydı. Tanıdıklarla sohbet ederken Minho yanımızdan uzaklaştı. Sonra bir ses duydum.

_____________________________
Heluuuuuuu
Acaba Jisung neyin sesini duydu??
Biraz merak edin yakında yeni bölüm atarım(ins)
Sizi seviyorumkinee
😽😽😽