13🤙

102 13 15
                                    


Jeonginden vazgeçmeyecektim. Ne olursa olsun onu kendime aşık edecektim. Haftasonu bitmişti 2 gündür ne mesajıma cevap vermişti ne de cumartesi gününden beri yüzünü göremiyordum. Sevdiği kız ona çiçek almış sevdiğim çocukta bana almıştı. Aldığı gül yavaş yavaş solmaya başlamıştı her gün suyunu değiştirmeme rağmen soluyordu yavaşça. Aynı benim gibi eriyip gidiyordu.

Gözlerimi masamın üstünde ki güllerden çekip tuvalete doğru adımlamıştım. İşlerimi hallettikten sonra yavaş adımlarla mutfağa gitmiştim. Annemle babam kahvaltı yapıyordu onlara güle güle dedikten sonra çantamı alıp evden ayrılmıştım.

Okula varmadan önce pastaneye girerek donut ve içecek alıştım. Donutlar sıcacıktı okula gidene kadar sıcak kalsalar iyi olurdu. Çünkü bunları Jeongin'e verecektim. Sonunda okula varmıştım. Bizim çocuklara el salladıktan sonra Jeongin'i görmemle onun yanında bitmem bir olmuştu.

"Sen seversin diye donut ve portakal suyu aldım."

Büyük olan genç, küçük olan gence elindekilerini uzatmış 32 diş sırıtarak suratına bakıyordu. Ama küçük olan daha sabahın köründe ayılamadığı için ne olup bittiğini idrak edemiyordu. Ne var dercesine suratına bakıyordu.

"Ne bu"

"Donut ve portakal suyu"

"Onu görüyorum da ne alaka"

"Seversin diye aldım"

"Tamam da niye?"

"Seversin diye"

"Onu anladım aminakoyim, almana gerek yoktu"

"Seni seviyorum."

Jeongin bu sefer şaşırmış bir şekilde Hyunjin'e bakıyordu. Bu sözü face to face demesini hiç beklemiyordu. Geçen yıl hayalini kurduğu şey bu yıl gerçekleşmişti ama onu için geç kaldığını düşünüyordu Jeongin. O, onu severken neredeydi? İşte bunun cevabı Jeongin'i sinirlendiriyordu.

"Sevme beni"

"Hayır seviyorum"

"Sevme kardeşim sevme!"

"O niyeymiş"

"Sevgilim var benim"

"Ee biliyorum napim"

Hyunjin tekrar aldıklarını Jeongin'e uzatmıştı. Bu tartışmadan sıkılmış olan genç donut ve portakal suyunu kabul etmişti. Ama keşke etmeseydim diyordu.

"Aldıklarımı aldın. Kesin aşıksın. Ee ne zaman evleniyoruz?"

"Hiç bir zaman"

"Ama neden"

"Ben seni sevmiyorum çünkü"

"Beni herkes sever. Sende sevsen nolurr"

"Ben herkes değilim işte sevmicem zorla mı?"

"Güzellikle seveceksin biraz zaman lazım"

"Aynen severim Hyunjin, şimdi gitte sevgilimin yanına gideyim."

"Sevgilin kaçmıyor ya."

"Sende kaçmıyorsun"

"Doğru. Neyse git sen sevgilinin yanına. Afiyet olsun"

"Sağ ol"

Jeongin oturdukları banktan kalmış Hyunjin'e bakmadan gidiyordu. Ama Hyunjin kuru kuru sağ ol demesi hiç hoşuna gitmemişti. Belki yanağını öper diye düşünüyordu. Ama hayalleri suya düşmüştü.

"Of be ne sevgiliymiş arkadaş. Görende romeo ile jüliet sanar." Diye sinirle soluyordu Hyunjin. O da banktan kalkıp sinirle okula girmişti. Tek başına bankta kalamazdı ya!

 I love it and I hate it at the same time -HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin