Edinburg🌄

136 8 8
                                    

Tuğçe küçük valizi kapattığında sessizce arkasını dönmüştü kızının uykusunu bölmek istemiyordu eğer bölerse uçuş boyunca huzursuz olacağını biliyordu.

Sessizce kızının odasından çıktığında loş ışıklı salonuna doğru adımlayıp sevgilisine bakmıştı elinde kupası ve kitabıyla adli tatilin keyfini çıkarmaya başlamıştı bile.

Tuğçe hızlıca adımlayıp berjerde oturan sevgilisinin elindeki kahvesini alıp yandaki sehpaya bırakmıştı, kucağındaki yerini aldığında Efe kitabını kahvesinin yanına sessizce atmıştı.

Kolları sevgilisinin belini sardığında Tuğçe iyice yerleşmişti. Efe boyununa kafasını kayın sevgilisinin alından birkaç kez öpüp durmuştu bu tatille ilgili soru işareti vardı Tuğçe'nin kafasında ilk kez bebekleri ile tatile çıkacakları Güneş normalde araba yolculuğunu sevse de ilk kez uçakla bir yere gitme fikri Tuğçe'nin gözünü bir hayli korkutuyordu.

"yoruldun bugün.." Efe Tuğçe'nin saçlarını severken Tuğçe de Efe'nin yanağını eliyle okşuyordu.

"Evet, uykum var ama uçakta uyurum diye uyumak istemiyorum.."

"Hâlâ kötü bir fikir mi sence, Güneşle yurt dışına çıkmak?"

"Bilmiyorum yolda karar veririm, umarım kızımız bizi üzmez.."

"Üzmem ben Güneşi'm hem sende çok istiyordun sadece sen, ben, Güneş.."

"Efe daha çok küçük yolda huysuzlanırsa diye çekiniyorum..."

"Bir sorun olmayacak ben inanıyorum.." dediğinde kapının tıkladığını duymuştu ikisi de Tuğçe efenin kucağından kalktığında kapıya yönelmişti.

Tuğçe kapıyı Açtığında Eren'in gülümsemesi içini ısırmıştı.

"zile basmayayım dedim, çiçeğim uyuyorsa diye?"

"iyi yapmışsın babiş uyuyor." Eren içeriye girdiğinde Tuğçe de sessizce kapıyı kapatmıştı. Eren kızının omzuna kolunu attığında çekip yanağından öpmüştü.

Salona girdiklerinde Tuğçe'den ayrılıp Efeye sarılmıştı sıkıca.

"Baba hoş geldin de sen nöbetçi değil miydin?"

"öyleydim aslanım da dedim sizi bırakacak kimse yoktur takside sürünmeyin, hazır kubide çıkmışken fırata dedim o idare edecek."  Eren koltuğa oturduğunda kafasını geriye atmıştı aslında gitmelerini istemesede bir şey diyemiyordu Güneşi bir ay görememek onun için kış gününde kalmak gibiydi.

Güneş doğduğundan beri Erenin hayata bakışı değişmişti bu değişiklik Tuğçeyi bulduğunda yaşamıştı ve sonradan Güneşle yaşaması onun için en güzel değişimdi.

Hep Efeye 'kız babası olduğunda görürüm seni " derdi ve Efe ultrasonda kızının olacağını öğrendiği ilk anda anlamıştı kız babası olmak ne demekti.

Sürekli kırılacak birşey gibi davranıyorlardı Güneşe, yıllardır istedikleri hayatı kurmuştular çekirdek aile olarak hayatlarının belkide en keyifli dönemlerini birlikte geçiriyorlardı.

Bu durumda Erenin gözü asla bir şey görmüyordu sadece hayatında üç kişi ve işi vardı. Çoğu zaman arkadaşlarından trip yese de umursamıyordu artık Eren Güneşin odasına adım attığı an unutuyordu geriyi.

Saatler geçtiğinde sabaha karşı havalimanına varmışlardı Güneş bebek her yeni ortama şaşkın şaşkın baktığı gibi insanları ve büyük valizlerini çıkardığı sesi yeşil gözlerini açarak izliyordu.

Bekleme alanına geötikkerinde Tuğçe uçağa binmeden hazırladığı sütü kızının karnını doyurmuştu eve de ikisi için bir şeyler alıp yanlarına gelmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 31 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Short Time Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin