love house⚝changjin

^.^

Akşam vakti hep birlikte bahçeye çıkıp çimlere oturmuşlar ve Changbin'in Hyunjin için yazdığı şarkıyı gitar eşliğinde dinlemişlerdi. Tüm şarkı sözleri Hyunjin'in gözlerine bakılarak söylendiğinden bazıları onlara sevgi ile bakmıştı bazıları ise kıskançlıkla...

Minho"Sonunda be. Hava aşk kokuyor. Hyunjin bundan sonra Changbin'le sıkıntı yaşarsan bana göz kırp ben anlayıp olaya müdahale ederim."

Hyunjin"Tabii ki sevgili aşk koçum."

Changbin Hyunjin'in elini kavrayıp yanağına bir buse kondururken hiçbir sorun olmayacağını söylüyordu.

Seungmin daha fazla çimlerde oturacağına oynadığı oyundaki çalılarda pusmayı tercih edeceğinden yerinden kalktı ve altını silkeledi.

Jisung"Nereye gidiyorsun?"

Seungmin"Tuvalete."

Jisung başıyla onaylarken Felix onun oyun oynamaya gideceğini tahmin etmişti fakat arkadaşının Changbin ve Hyunjin'i görmek istemeyişini anlayışla karşıladığından gidişine ses çıkarmamıştı.

Felix"Changbin... sence de Seungmin bir açıklamayı hak etmiyor mu? Yoksa hepimiz yanlış mı anladık?"

Changbin"Ne açıklaması?"

Chan"Senden hoşlanıyordu ya hani..."

Changbin"Ne?"

Hyunjin"Biliyordum."

Changbin"Siz ciddi misiniz?"

Jisung"Sen ciddi misin asıl?"

Changbin"Sadece tanışıyorduk işte, arkadaşlıktan ötesi yoktu."

Jisung"Senin için öyle olabilir."

Minho"Ya susun. Kapatın konuyu. Burada herkes birbirinden gizlice hoşlanıyor olabilir zaten program buna sürüklüyor. Changbin'in şimdi gidip Seungmin'le konuşması ona umut vermekten başka bir işe yaramaz."

Hyunjin"Katılıyorum."

Changbin"Aşkımla aynı fikirdeyim."

Jeongin konuyu nasıl değiştireceğini çok iyi biliyordu. Hyunjin'in yanından kalktı ve Chan ile Felix'in ortasına oturdu. Jeongin ısrarla kalçasına yer bulmaya uğraştığından ikili birbirlerinden uzaklaşmak zorunda kalmışlardı.

Chan oldukça gergin gözüküyordu. Sabahtan beri böyleydi ve Felix bunun farkında olarak onu sorguya çekse de hiçbir yanıt alamamıştı.

Minho"Ne oluyor be?"

Jeongin"Minho... sen öyle konuşunca duygulandım biliyor musun? Herkes gizlice birilerinden hoşlanabilir filan... tam kalbime dokundu."

Jeongin elini kalbine götürüp bir ağıt söyleyecekmişçesine hafifçe oturduğu yerde sallanırken Minho ve Changbin gülmeye başlamışlardı.

Felix"Harbiden ne oluyor lan?"

Chan terlemeye başlamıştı, koluyla alnında biriken ter damlacıklarını sildi.

Jisung"Jeong! Yoksa bir itiraf mı geliyorrrr?"

Felix dik dik Jisung'a bakmaya başladı.

Jisung"Pardon kanka. Heyecanlandım nedense."

Chan'ın yüzü kıpkırmızı olurken Felix hayretle ona bakıyordu. Jeongin'in kolunu tutup çekmeye başladı.

Felix"Çekil şuradan be! Bak elimde kalırsın."

Jeongin gülerek kendini çimlere atıp yuvarlanırken Hyunjin gülerek onu Chan'a doğru ittirmişti.

Felix"Manyak çocuk. Aşkım iyi misin sen?"