love house⚝changjin

^.^

Ev halkı hiç beklemedikleri bir durumla karşılaşmışlardı, Changbin ve Hyunjin'in ödülden sonra el ele gelmeleri ve sevgili olduklarını duyurmaları herkes için en çok da Seungmin için beklenmedik bir durumdu. Kendini bir çeşit aldatılmış kişi konumunda hissetti. Her ne kadar Changbin'le sevgili olmamış olsalar da son zamanlarda sürekli birlikte vakit geçirmeye başlamışlardı ve bu durum Seungmin'in ümitlenmesine sebebiyet vermişti.

Seungmin üzülerek Jeongin'in yanına uzanmış ve ikiliye boş bir yatak bırakmıştı. Bu saatten sonra yapabileceği başka bir şey yoktu.

Sabahleyin Hyunjin'in kokusuyla uyanmak Changbin'i güpegündüz sarhoş etmişti. Artık her sabah böyle mi olacaktı? Kollarıyla Hyunjin'i daha çok sararken Hyunjin dönecek bir alan bile bulamadığından uyanmış ve Changbin'in yüzünü oldukça yakınında görmesiyle gözlerini kapatmıştı. Üstelik göz göze gelmişti, Hyunjin'in yanakları alevlenmeye başladı.

Burnunun ucunda minik bir öpücük hissedince gülümsemiş ve başını eğerek Changbin'in boynuna gizlemişti. Changbin bu yakınlıktan mest olmuş bir şekilde hareketsiz dururken odada kendilerini izleyen arkadaşlarından habersizdi. Sanki dünya durmuş hatta yok olmuş ve geriye sadece Hyunjin ve kendisi kalmıştı.

Felix"Eww bir de bizi yargılıyorlardı şunlara bak daha dün bir bugün iki."

Chan oturur pozisyonda olduğu yataklarında Felix'i biraz daha kucağına çekmiş ve çenesini sevgilisinin çıplak omzuna yaslamışken milletin neden ilişkilerini yargıladıklarını düşünüyor, hiçbir neden bulamıyordu.

Jisung"Of iğrenç. Ben niye sizin karşı yatağınızda yatmak zorundayım ki?"

Felix"Ne var sincap? Kıskandın mı?"

Jisung kusuyormuş gibi yapıp göz devirirken Felix ona dil çıkarmış hemen ardından dilini üst dudağında gezdirerek Chan'ın dudağını öpmüştü.

Jisung"Ah gözlerim, zavallı ben..."

Jisung okuduğu kitabı göz hizasına getirip rahatsız edici manzaradan kurtulurken Minho horlamayı kesmiş Jisung'un koluna sokularak uyumaya devam etmişti.

Seungmin'in tüm gece gözüne uyku girmemişti, sabaha karşı biraz uyumak istedi ama gözleri her seferinde Changbin ve Hyunjin'e takılıyor uykusu kaçıyordu. Uykusunu kaçıran tek sebep bu değildi. Yanındaki koala Jeongin uyurken sürekli bir sarılma ihtiyacı hissediyormuşçasına kolunu Seungmin'in üzerinden çekmemişti. Seungmin onu yatağın en ücra köşesine itiyor fakat Jeongin bir şekilde dakikalar içerisinde kolunu yeniden Seungmin'e sarıyordu.

Seungmin"Ya bu çocuk hep böyle mi uyuyor?"

Daha önceden Jeongin'le birlikte uyumuş olan Jisung başıyla Seungmin'i onayladı.

Seungmin"Off dayanamayacağım daha fazla. Jisung kahve içelim mi?"

Odadan çıkmak Seungmin'e iyi gelecekti. Jisung kitabını bıraktı ve Minho'nun alnına bir öpücük kondurarak yerinden kalktı. Seungmin ile birlikte mutfağa gitmeden önce Seungmin yastığını Jeongin'in kolları arasına sıkıştırmış ve onun koalalığından bu şekilde kurtulabilmişti.

Felix giden ikiliye katılmak istiyordu. Evde Chan dışında sohbet edebildiği iki kişi vardı zaten.

Felix"Aşkım kahve ister misin?"

Chan"Hayır, gidiyor musun?"

Felix üzerini giyindi.

Felix"Kahve içeceğim."

Chan"Tamam."

Felix'in mutfağa gitmesinin ardından Chan da spor yapmak için hazırlandı. O esnada Jeongin henüz uyanmıştı.