^.^

64 8 6
                                    

Havanın kararmaya başlamasıyla Felix üşümeye başladığını hissederek havuzdan çıktı.

Jisung"Nereye? Ne güzel yüzüyorduk."

Felix üzerindeki ıslak tişörtü çıkarırken Jisung'un gözü arkadaşının karın kaslarına takıldı. Minho'yla tanışma evresinde olduğunu biliyordu, ondan ne kadar hoşlandığını da biliyordu ama tüm bunlar Felix'in şuan ne kadar çekici göründüğü gerçeğini değiştirmezdi.

Felix"Sabahtan beri yüzüyoruz zaten."

Jisung havuzdan çıkarak kurulandı.

Jisung"Şimdi ne yapalım? Acıktın mı?"

Felix"Şimdi mi? Minho'yla vakit geçirmeyecek misin?"

Jisung kendini kötü hissetti. Minho'yla vakit geçirmesi gerektiğini biliyordu zaten ama Felix'in bunu dillendirmesi sanki kendisiyle vakit geçirmek istemiyormuş gibi hissettirmişti.

Jisung"Doğru, ben onun yanına gideyim en iyisi."

Jisung buruk bir tonda konuşup eve doğru ilerlerken Felix arkasından şaşkınca bakakalmıştı. Gitsin diye söylememişti oysa ki. Sadece tanışma yolunda olduğu biri varken zamanını kendisiyle harcaması tuhafına gitmişti.

*

Jeongin yalnız başına yüzdüğünü fark ederek olduğu yerde durdu ve arkasını dönerek kendisinden uzakta duran Chan'a baktı. Geri ona doğru yüzdü ve karşısında durarak dalgın gözlerine baktı.

Jeongin"Gelsene."

Chan"Jeongin ben hata mı yaptım?"

Jeongin iç çekerek gözlerini devirdi.

Jeongin"Bugün çok sıkıcısın."

Chan"Her gün eğlenceli olmamı mı bekliyorsun? Felix'le yaşadıklarıma rağmen güleyim mi yani?"

Jeongin"Evet, o ne güzel eğleniyordu. Sen neden eğlenemiyorsun?"

Jeongin'in hiç sevmediği şeylerdi bunlar. Teselli etmek, flört ettiği kişinin kendi dışında birinden bahsetmesi filan... tahammül sınırını aşıyordu.

Chan"Çünkü ben hatalıyım. Felix sonuna kadar haklı. Onu başka biriyle öpüşürken görseydim ben daha çok tepki gösterebilirdim."

Jeongin"Başka biri..."

Chan"Jeongin bak amacın ne bilmiyorum, oyun mu oynuyorsun ciddi misin hiç anlayamadım gerçekten ama seni kırmak istemiyorum."

Jeongin"Tamam defol git o zaman. Yarışmadaki vaktim boşa gitmesin."

Bir anda sinirlenip kestirip atabileceğini Chan hiç beklemediğinden bir süre şaşkınca Jeongin'in ateş fışkıran gözlerine bakmıştı.

Jeongin"Kendini bir şey sanmana gerek yok. Git hadi."

Chan"Burada sinirlenmesi gereken benim, sen değilsin. Felix'le aramı bozdun şimdi de umrunda değil miyim yani?"

Jeongin"Aklında ve kalbinde Felix varken beni cebinde mi tutmayı planlıyordun?"

Jeongin cidden Chan'ın kendisinden hoşlandığını düşünmüştü hatta bundan emindi. Şuan hayal kırıklığı içerisindeydi ve ağzından sinirle dökülen sözlere engel olamıyordu.

Chan"Bana ilk adımı atan senken bunu nasıl düşünebilirsin?"

Jeongin"Son adımı da ben atıyorum Chan, bir daha benimle muhatap dahi olma."

Jeongin keskin sözlerinin ardından arkasında oldukça şaşkın bir Chan bırakarak kıyıya doğru yüzmüştü. Çok kötü hissediyordu ki bu yüzüne de yansımıştı, Chan onun kırıldığını görebildiği için ağır konuşmak istemedi. İstemeden Jeongin'e umut vermişti belli ki.

love house⚝changjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin