Selamlar. Diğer hesabımda yaşadığım talihsizlik üzerine neyse ki bölümleri kurtardım ve işte tekrardan sizlerleyim. Bölümleri yayımladığım yere kadar her gün bir bölüm olacak şekilde tekrardan burada yayınlayacağım. Sonrasında da sizi çok fazla bekletmeden yeni bölümlere devam edeceğim. Sizleri seviyorum. Oy ve yorumlarla desteklerinizi eksik etmezseniz çok sevinirim. 💜🌸
Seul'un trafiğinden nefret ediyordu Yoongi. Özellikle akşam saatleriyse ve Gemi'ye gidiyorsa daha da dayanılmaz oluyordu. Korna sesleri bir yana yüksek sesle müzik dinleyen serseriler zaten sınırlı olan sabrını daha da zorluyordu. Yaklaşık yarım saattir dura kalka taş çatlasın yirmi metre ilerleyebilmişti. Bıkkın bir sesle nefesini bıraktığı sırada telefonu çaldı. Ekranda yazana bakmadan açıp kulağına tuttu. "Ne var?"
"Hyung tam iki saat önce haberleştik buluşmak için. Seokjin hyung bile geldi, sen neredesin?" Sanki Seul'un trafiğini bilmiyormuş gibi söyleniyordu karşıdaki. Gözlerini devirirken bir kez daha ofladı Yoongi. "Keyfimden gelmiyor değilim hergele! Yarım saattir yirmi metre anca ilerledim. Elimden geldiğince çabuk olmaya çalışıyorum." Sol elini terlemiş saç tutamları arasından geçirip eğilerek öndeki arabalara baktı, sanki onları hızlandırabilecekmiş gibi. Gerçekten şu hayatta nefret ettiği iki şey vardı; trafik ve gürültü. "Hadi ama tatlım seni beklerken içimiz şişti." diye söylendi Seokjin. "Aynen hyung. Bir an önce gel de şu bahsettiğin mükemmel plan neymiş öğrenelim."
Tam o sırada öndeki arabanın biraz daha ilerlemesiyle aniden gaza bastı ve direksiyonu sola kırarak ara sokağa girdi Yoongi. "Tamam tamam geliyorum. On beş dakikaya oradayım." deyip karşıdakinin cevabını beklemeden telefonu kapatarak yan koltuğa fırlattı. Trafiği sevmemesinin ve mesleğinin bir getirisi olarak her sokağı avucunun içi gibi bilirdi. Eh, hayatı gizlenmek ve kaçmak olan birisinin en iyi bildiği şeylerden biri yollar olmalıydı değil mi?
O hengâmenin içerisinden kurtulmuş olmanın verdiği rahatlama ile derin bir nefes aldı. O sırada telefonuna gelen bildirimle ışığı yanan ekrana baktı saniyelik olarak. Adeti değildi bildirim okumak. Ne işi varsa sesli konuşarak hallederdi ki, en yakınları da bunu bilir ve önemli bir şey olduğunda ararlardı. İş üstünde oldukları zaman hariç tabii.
Yüksek katlı plazanın otoparkına girip her zamanki yerine arabasını koyduktan sonra arka koltuktan kaskı alıp köşede duran motora ilerledi. Ah güzel bebeği... Ne kadar da seviyordu motor üzerinde olmayı. Onu çok kez tehlikeli durumlardan kurtaran güzelinin üstüne atlayıp diğer taraftaki çıkıştan tekrardan görkemli ışıkların olduğu sokaklara süzüldü. Hiç sevmezdi Seul'u ama pek çok imkanı ayaklarının altına seriyordu onun ve ekibinin. Yoongi de mecburen işlerinin büyük bir kısmını burada hallediyordu.
Gemi'nin bir sokak arkasına geldiğinde kuytu bir yere park etti motorunu. Kaskını çıkardıktan sonra şöyle bir etrafa bakındı. Hoş, herhangi bir tehlike olsa Jungkook çoktan onu uyarmış olurdu ama alışkanlıktı işte, vazgeçemiyordu bu huyundan. Dışarıdan harabe gibi görünen binaya doğru emin adımlarla ilerledi Yoongi. Bugün gerçekten çok yorulmuştu ve hazırlamış olduğu planı ekibiyle paylaşmak için de can atıyordu. Bu sefer büyük vurgun yapacaklardı. Uzunca bir süre piyasadan çekilmelerini sağlayacak, Seokjin'e Fransız erkekleriyle gününü gün etmesi fırsatını sunup, Jungkook'a da hatırı sayılır bir süre dünyayla bağını kesip bilgisayar oyunu oynamasına müsaade edecek bir zaman dilimini kazandıracaktı. Yoongi ise Norveç'teki o çok istediği sessiz sakin tatile sonunda çıkabilecekti tabii. O kadar seviyordu ki sessizliği, bazen neden Jungkook gibi gürültülü bir veledi yanında bulundurduğunu sorguluyordu. Ardından onun bir bilişim dehası olduğunu da hemen hatırlatıyordu kendine.
Gemi'nin kapısını her zamanki melodileriyle tıklatıp içeri girdiğinde içeriden sadece televizyon sesi geliyordu. Uzun koridoru adımlayıp içeriye göz attığında gördüğü ikili, televizyon ekranına kilitlenmiş, onun geldiğinden bi' haberlerdi. "Hoş buldum." diyerek masasına ilerledi Yoongi. İkiliden hala bir tepki yoktu, pür dikkat televizyondaki haberi izliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strike | Yoonmin ✓
FanficDüşmanını alt etmek için çıktığı yolda hayatının alt üst olacağını nereden bilebilirdi ki Yoongi...