ister ilk kez ister elli kez

106 12 8
                                    


Naber? Bu bölümü Bahar'ın ağzından okuyacağız.

Ficte hangi sahneleri görmeyi istersiniz??

Fici beğeniyor musunuz?

Bahar'a ve diğer karakterlere söylemek istedikleriniz nelerdir?

Fikirlerinizi paylaşın yorumlarda. Sizi seviyorum.

Medya: Bahar (çok güzel bu arada oakdodsidi)

.

Bahardan:

Hayat hep olduğu gibi beni kendi labirentinde döndürüp duruyordu. Yaptıklarım her ne kadar doğruydu ve ya yanlıştı idrak edemeyeceğim seviyedeydim.

Çarpıştığım bu döngü de hasar bıraktığım kendi iç dünyadakilerdi. Buna masum insanlarda dahildi.

Üzgün müydüm peki? Ve ya yaptıklarım için pişman mıydım? Hayır. Sevdiğim kişiyi yıllar sonra bir daha elde etmek gibi şansım vardı elimde. Peki ben bu şansı kaçırır miyim? Hayır.

Düşününce manyakça gelebilirdi. Beni psikopat ve ya takıntılı bir orospu da zannede bilirdiniz. Ama inanın hakkımda söylenilen hiç bir şeyi takmıyordum. Bir amacım ve sevdiğim kişi vardı. Ve ben de amacına ulaşmak için gerekirse değil önümdeki engelleri, dünyayı bile mahvederdim.

Gelin hikâyemin en başından size açıklık getireyim. Asıl başladığım yere.

Flashback: Efsun Bahar ilk tanışma 3 yıl önce.

Bahardan:

Koşuşturan insanların içinde yavaş olmayacak şekilde yetişmeye çalışıyordum. Lakin bu pekte mümkün olmuyordu.

Stresli insanlar birbirini itiyor ve ya eziyordu. Ama ben ezilen olmak istemediğim için dikkatla yürüyor, asansöre yetişmek için hızlanıyordum.

Asansör katına geldiğimde önümdeki çalışanlardan birisi beni arkamdan itince yere düştüm. Sırasıyla elimdeki cv dosyam ve gözlüğümde benimle birlikte yere.

Ayağa kalkmaya çalışmadan önce gözlüğümü aramaya çalıştım. Zira onsuz göremediğim için çok zor oluyordu.

Elimle yerleri aramaya başladığım da koridordan gelen insanlar elimi ve bacağımı eziyor, bazıları da hâlime gülüp duruyordu. Aşırı sinir bozucuydular!

Birden görünüşü bulanık görünen birisi yerden gözlüğü alıp verdiğinde gözüme taktım. Hemen ayağa kalktığımdaysa bana yardım ederek dosyaları toplayıp verdi.

Etraftaki insanlar neden bilmem ama saygıyla selam verdiğinde önemli birisi olduğunu anlamıştım.

Karşımdaki sarışın uzun boylu kadına baktığımda dilimi yutmuşdum sanki! Yeşil gözleri o kadar güzel ve merhametle bakıyordu ki!

"Teşekkür ederim" diye mahcubiyetle konuştum. Gülümseyerek baktı bana.

"Ah, önemli değil. Sizi iten kişi adına özür dilerim."

Elimi uzatıp:

"Bahar Sezgin" dedim. Nedense kendimi tanıtmam gerektiğini hiss etmiştim.

Eliyle elimi tuttuğunda bakışlarımı benim boyumdan daha uzun olduğu için yukarı çıkarıp gözlerine baktım.

"Efsun Karabey" dediğinde donarak baktım. Siktir! Bu kadın yeni patronum mu?

İyi de benimle konuşan kişi bir erkekti? Siktir! Siktir! Boku yedim!

Yutkunarak baktım ona. Şimdiden rezil olmuştum.

"Ş..şey a bende cv bilgilerimi getirmiştim. Aslında telefon üzerinden göndermiştim ama yeniden istenilirse diye"

Kafasını salladı. Platin sarısı saçlarına baktığım da içimden çok güzel olduğunu geçirdim. Bu kadın melek falan mıydı böyle?

"Evet. Bizzat ben istedim. Kurallar üzre böyle olduğu için. Yarım saat sonra odamda konuşa biliriz bu konuyu. "

Hızlıca kafamı sallayıp baktım ona. Arkasını dönüp asansöre doğru gittiğinde fırsat bu fırsat diyip bende asansöre ilerledim. Hem belki bu güzel kadınla konuşa bilirdim hm?

Geldiğimi görünce asansörü eliyle duraklatmış bekletiyordu. Hayran bakışlarımı gizlemeden yüzüne bakıp gülümsedim. Ne yalan söyleyeyim bu kadının aurası beni fena etkilemişti!

Düğmeye basıp asansör kapandığında önüme döndüm. Kadın sapık sana bilirdi böyle bakmaya devam edersem.

Acaba şimdiden kendimi mi tanıtsam? Ve ya hangi işlerde çalıştığımı? Asistanlık için en iyisinin olduğumu falan?

Bu düşüncelerle boğuştuğum sırada ortamda oluşan gergin havayı dağıtmaya çalıştım. Acaba hayatında birisinin olup olmadığını mı sorsam? Bu pek hoş çıkmaz bence. Rahatsız olabilir sonuçta değil mi?

Düşüncelerimden sıyrılıp bir şey söylemek için ona bakındım.

"Şirketin.. patronu siz miydiniz?"

Aptal kafam! O değilse kim ki!

Güldü. Mala anlatırmış gibi konuşmaya başlayınca kendi reizlliğime bir kez küfür ettim içimden.

"Karabey şirketi olduğuna göre, e bende Karabey olduğum göre? Küçük hanım?"

Diye söylediğinde eridiğimi hiss ettim. Birisi bana böyle seslense kesin cringe bulurdum ama o farklı söylemişti sanki.

Bahar kendine gel kızım! Daha ilk günden gördüğün kadın hakkında böyle düşünmemelisin!

Diyordu iç sesim. Ama onu dinlemedim. Umrumda değildi. İster ilk kez göreyim ister elli kez. Bu kadın çok hoştu! Bunu hiç bir düşünce aksini söyletemezdi!

.

Kısa bir bölüm olsa bile yazmak istedim. Pek hevesim olmadı.

Ve küçük bir spoi gibimsi not. Bahar ve Efsun'un bir geçmişi vardı.

Sizce bunların geleceği olur mu? Yorumlarda tartışalım.

Son Bakış Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin