Merhaba yorgun ve hayata kırgınım. Size tavsiyem birini sevin ve ya sevilin yoksa hayat anlamsız gelir:')
İyi okumalar öpüyorum🌸
&&&&&&&&&&&&&
"Efsuncuuummm"
"Efendim Hayatımm" dedi benim gibi 'm'leri uzatarak. Bilmem kaçıncı sevişmeden sonra temizlenip uzanmıştık. Şimdi de o beni öpüyor kokluyor ve seviyordu. Aklıma gelen soruyla ona döndüm. "Şimdi ben solucan olsaydım sever miydin beni?"
"Güzelim bu soru da nereden çıktı?"
"Ya cevap versene sen"
"Severdim"
"Peki ya pamuk şeker olsaydım yer miydin yoksa bekletip bozdurur muydun?"
"Yerdim bence bozulman kötü olur"
"Tamaam ya çalan alarm olsaydım susturur muydun yoksa susmayayım diye çalmama izin mi verirdin?"
"Çalmana izin verirdim" dedikleriyle gülümseyip ona döndüm. Yanağına minnacık bir öpücük kondurup
"Aferin karıma sınavımdan yüksek paunla geçtin" o da bana katılıp gülmeye başladı. Sabah sabah biraz ağrılarım olduğu için krem sürmüş kahvaltımı odamıza getirip tabağıma da gül koymuştu. Birlikte yemek yiyip şimdi de işe gitmediği için tembellik yapıyorduk. Aklıma gelen diğer saçma soruyla ona döndüm. Yeniden bir düzine saçma sorumu soracaktım ki
"E sen sordun bende sorayım o zaman" kafamı sallayıp
"Yolla gelsin"
"En sevdiğim renk?"
"Zümrüt yeşili ama benim göz rengimi de seviyorsun"
"En sevdiğim yemek"
"Sarma ve makarna"
"En sevdiğim ve ilk izlediğim film?"
"İlk izlediğin Harry Potter en sevdiğin filmse breaking bad galiba"
Memnun olmuş tavırla baktı bana. Yeşilimsi gözlerinde bir çok duygu geçtiğini hissettim. Bı hoş bakıyordu insafsız. Kalbimi arttırıp aynı zamsnda durduracak kadar.
"Peki seninle tanıştığım gün giydiğim kıyafete uygun taktığım takı?"
Biraz düşünüp gözümde canlandırdım.
"Koyu siyah bir takım giymiştin bedenini ve boyunu belli edecek. Parmağında yine zümrüt yeşili bir yüzük vardı. Kolunda yılan desenli bileklik vardı. Boynunda da ona uyan siyah bir kolye"
Şaşırarak bana baktı. "Her şeyi nasıl aklında tuttun böyle?". Omzumu çektim
"Bilmem gözümde canlandırdım seni"
"Peki başka ne biliyorsun hakkımda güzelliğim?"
"Çayı tek şekerli, kahveyi şekersiz ve sütlü sevdiğini kızdığın zaman çatılan ve gerilen bedenini, çoğu kişiye katı olup annenle beni önemsemeni, beni bebekmişim gibi sevmeni.."
Yüzümü kavradı. Kısacık bir öpücük kondurdu yüzüme. Şap diye ses çıkmıştı. "Ha bide bana böyle bakmanı seviyorum"
"Bunu biliyorum galiba"
"Nerden?"
"Seni ilk gördüğüm de bana öyle bakma demiştin. Neden diye sorduğum da öyle baktığım zaman gözlerimde kaybolduğunu ve farklı hissettiğini söylemiştin"
"Bunu unutmuş ola bilirim"
"Belki.."
"Peki ya gelecekte nasıl hayal ediyorsun bizi?"
"Hmm ..." "Sen, ben kızımız var bide. Ha bide oğlumuz şöyle minicik"
Güldüm. "Isimleri peki?"
"Erkek olursa eğer Uğur olsun. Bizim Uğurumuz olsun"
"Peki kızımız?"
"Onu da sen düşün. Birisini ben koyarım diğerini den karıcığım"
"Karıcın yesin o aşkla bakan yeşillerini"
"Yersin yersin" dedi gülerek. Tüm gün yataktan çıkmadık. Onun benim ve çocuklarımız hakkında bir sürü hayal kurduk. Bir birimizi sevdik. Bir birimizi şımarttık. Sonu olmayacak kadar güzeldi bu gün.
Hep düşünürümde acaba onu hak edecek ne yaptım? Ya çalıştığım yerde gelip beni görmeseydi? Ya annesi annemle konuşup istemeye gelicez dediği zaman inakr edip geri yollasaydım? Bazen diyorum. Bazen gerektiği zaman hareket etmeyi başarıyorum. Umarım bu hep sürer. Umarım sonsuza dek onunla birlikte mutlu yaşardım.
$$$$$$$$$$$$
Çerezlik olsun diye attım. Sıkıldığım için küçük küçük yazayım dedim. Bu arada uzun final yapmayı sevmem kısa zamanda finale başlarım. Fic angst bitecek:')
