yeni şirket

638 32 2
                                    

Daha mutlu olamam:)

.

Sabah saat 06:22'di. Ve ben sabaha kadar tavanla bakışarak dünü hayal etmiştim. İlk defa hayatıma güzel birisi giriyor, ve bilmediğim bir anda beni kendine kaptırıp gözlerindeki tutkunun kölesi olmamı sağlıyor. Aşk denilen garip şey bu mu peki? Ben ne istiyorum? Sevmeyi, onun tarafından sevilmeyi istiyorum. Onu istiyorum. Bir kaç günde anladığım tek şey buydu.
Garip bir şekilde hayatıma girerek bende farklı hisler uyandırması ne kadar doğru?? Her insan gibi bende sevilmeyi hakediyorum öyle değil mi?

Üniversiteyi yarım bıraktıktan sonra hayatımın devam etmeyeceğini anlamıştım oysa ki onunla tanışana kadar. İstanbul'dan buraya dönüp aileme yardım etmeyi göze almıştım. Mesleğimi elime almadan herşeye son vermiştim. Babamın baskısı,annemin uyarıları gittikçe hayatımı mahv ederken şimdi de o kadına aşık olmuştum. O da beni seviyor mudur? Sevmese öpmezdi öyle değil mi?
Kafam bu ve nice sorularla doluydu. Ve evet onun annesi 2 gün sonra beni o'na istemeye gelicekti. Efsun Karabey'e. Acaba gerçekten de onunla hayatım boyunca tadamadığım o sevgi ve mutluluğu onunla tada bilecek miydim? Daha düne kadar tarlasında çalıştığım kadınla evlenmek istiyordum ne kadar garip öyle değil mi?

Sonunda böyle kara akra düşünmeye son verip ayağa kalktım. Yatağımı toplayıp aşağıya mutfağa indim. Erken olduğu için hiç kimse kalkmamıştı. Bundan yararlanıp kendime acı kahve yaptım. İçeri geçip telefonumu elime alıp kulaklığımı da takıp 100 kere bitirmeme rağmen aynı kitabı okumaya başladım. Suç ve ceza. İlk kitabı rahatça okumam için güzel bir şarkı seçtim. Mor ve ötesi- daha mutlu olamam. Hep dinlerdim. Her şey tamken penceremin kenarina geldim. Sonses müziği açıp kulaklığımı taktım ve yeniden okumaay başladım...

.

Efsun:
Sabah erkenden kalkıp şirkete gitmek için hazırlandım. Dünkü toplantım kısa ve acele sürdüğü için dosyaları imzalamak ve yeni yapacağımız işin sunumunu göstermek için arabaya binip şirkete yol aldım. Ne kadar yorgun olsam bile dün akşam olanları düşünüp gülümsüyordum. Hayatıma ilk kez renk katan birisini bulmuştum sonunda. Çok büyük aşkta olmasa bile ona karşı bir şeyler hissettiğimden emindim. Mesela, onu düşününce kalbim sıkışıyor, gülümsüyorum aklıma onun hakkında güzel olan herşey geliyor. Onu düşününce bütün acılarım bitmiş gibi hissediyorum. Bu aşk mı peki? İşte onu bilmiyorum. Bana da garip geliyor daha bir kaç gündür tanıdığım ve tam da kendime uygun gördüğüm birisi hakkında böyle düşünmem.

Dünden sonra annem akşam aramış Hayat'ın anne babasıyla konuşmuş. Tam olarak her şeyi söylemişti. İstemek için geliceğimizi de. Bu gün de şirketten sonra onlara gidip Hayat'la vakit geçirmek için onu alacaktım.
Şirkete varinca arabayı otoparka park edip asansöre bindim. Son kata gelince inip odama geldim. Koridor boyu çalışanlar bana bakıp selam veriyor bende karşılık selam veriyordum. Öyle katı birisi değildim. Ya da fazla işkolik birisi. İşler ciddiye binmediği sürece tabi.
Yılmaz beyler önceden gelmiş olmalı ki toplantı odasında beni bekliyorlardı. Zamanında gelmiştim. Ne erken ne de geç. Odaya geçip selam verdim hepsine

"Günaydın Efsun hanım. İyisinizdir inşaallah"

"Günaydınlar efendim. Buyrun oturun"

"Ah, peki"

"Dünkü yarım kalan toplantı için de üzgünüm bir daha. "

"Sorun olmadığını söylemiştim zaten merak etmeyin"

"O zaman gelelim esas konuya."

"İlk önce söylemek istediğim bir şey var Efsun hanım. Kuracağımız yeni şirkette ortak olarak sizi de görmek isteriz."

"Yeni bir şirket mi? Peki benim neden şimdi haberim oluyor?"

"Ah, çünkü tam olarak fikirleri alarak işe koyulucaz da bu yüzden sizinle de şimdi konuşuyorum"

"Peki, yeni kuracağınız bu şirket ne üzerine çalışıcak"

"Yeni kıyafet üretimi diyelim. Modern elbiseler ve sevilen çeşitler üzerine kurulucaktır."

"Ah,bu güzel bir seçim. Fikrinizi beğendim eğer ortaklık kurulacaksa memnun olurum bende. Asıl işimize dönelim o zaman"

"2 saatlik toplantı sonrası"

Toplantıdan çıkıp derin nefes aldım. Her günümün böyle sıkıcı geçmesi elimde olan bir şey değildi. Telefonuma gelen aramayla telefona baktım. Bilinmeyen numara? Kim ki?

"Alo? Buyurun?"

"Efsun?"
Gelen sesle gülümsedim.

"Efendim kumral'ım"

Dediğime gülüp

"Kumral'ın mı?"

"Evet beğendin mi bu hitabı mı?"

"Çok güzelmiş"

"Eh senin kadar olmasa da. Bu arada ben sana söylemeyi unuttum"

"Ne söyleyecektin?"

"Birazdan gelip alıcam seni evden çıkarız dışarı eğleniriz ne dersin?"

"G-gerçekten mi?"

"Gerçekten ya. Ee sen niye aramıştın?"

"Hiç öylesine hem numaranı da annenden aldım."

"Şeyi de dedi mi?"

"Evet dedi. Ciddi ciddi evleniyoruz ha?"

"Valla öyle."

"Valla ya. Ben seni meşgul etmiyorum değil mi?"

"Beni meşgul edecek son kişi bile değilsin sen"

"Anladık aşıksın bana bu kadar belli etme"

"Eh, aşığız işte. Nereye gitmek istersin?"

"Sinemaya gider miyiz?"

"Ne izliycez?"

"The walking dead, ya da breaking bad varsa izleriz"

"Aksiyon seviyoruz bakıyorum"

"Aksiyon korku daha çok tercihim. Romantik komedi sevmiyorum"

"Tam sana yakışır zaten. Hırçın kumral'ım"

"Ee ama böyle güzel konuşursan ben kalatamam ki telefonu"

"Kapatmanı isteyen kim bebeğim? Ben arabaya geçiyorum direkt size gelicem. Hazırlanmak mi istersin benimle konuşmak mı?"

"Ay ben hemen gidip hazırlanayım bak bide telefon da oyalıyorsun beni"

"Suçlu ben oldum şimdi"

"Hadi hadi sarışın kapatıyorum"

"Sarışının kurban olur sana hadi öptüm seni"

"Bende hadi görüşürüz"

Aşık bir çift bırakıyorum size<3

Son Bakış Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin