Üst Komşu Barış Manço:
Ayrıca hayırdır?
Siz Barış Mançoyu falan mı sevmiyorsunuz?
Öyle ise değiştirebilirim.
+0553**:
Şöyle güzelinden bir ninni fena olmaz aslında.
Üst Komşu Barış Manço :
Tabii hemen.
(00.54)
+0553**:
ALLAHIM SİZ ŞAKA MISINIZ BEYEF...
Dün nöbetim olduğu için bugün izin günümdü. Çok güzel planlarım vardı ve bunlara mani olacak bir şey de yoktu.
Uykumu güzel aldığım için direkt yataktan kalkıp banyoya girip duş almıştım.
Sonra ise kahvaltı kültürümün çok olmamasına rağmen evde olmamın şerefine kahvaltı yapacaktım.
Ama bid işimin yolunda gitmesine imkan olmadığından tabi ki evde ekmek yoktu.
Hızlıca üzerime bir hırka alıp evden çıktığımda merdivenden hızlı inerken biriyle çarpıştım ve düşme noktasına geldim Allahtan çarptığım kişi son anda dengesini korumuş ve beni de düşmekten kurtarmıştı.
Dengemi topladığımda adamın elinden kutrulup üstümü silkelemiştim beni düşmekten kurtaran kişiye baktığımda ise Kerem Aktürkoğlu oğlu olduğubu gmrdüm, bir dakika bu adamın burada ne işi var lan?
"Kusura bakmayın ben hızlı hızlı inerken sizi fark etmedim"
"Sorun değil" bu adam kameralaramı oynuyordu ne bu soğukluk.
"Bu arada yanlış anlamazsanız burada ne işiniz var" diye sorduğumda mal mal yüzüme bakıyordu oğlum her gün Kerem Aktürkoğlu ile evimde çarpışmıyprdum yani.
"Ben burada oturuyorum hanımefendi" dediğinde ağzım şokla açılmıştı.
"Gerçekten mii hangi daire"
"9 numara"
"Aa benim üstüm yan- bir dakika ya benim üstümde ki Barış Manço sen miydin?" Diye sorduğumda onda da taşlar yeni yerleşiyordu.
"Barış Manço mu?"
"Ben üst katında kimin oturduğunu bilmiyordum da öyle kalmış aklımda"