Öpücük

1.4K 158 124
                                    

O buradaydı,Black_lion tüm gerçekliği ile buradaydı,tam karşımdaydı
________________________________

Aile hayatımızın en büyük parçasından bir tanesiydi. Eğer bir aile sadece kan bağından oluşuyorsa o ailede ki insanlar mutluluğun ne demek olduğunu asla anlayamazdı. Ben yıllar önce ailenin ne kadar büyük bir nimet olduğunu öğrenmemiştim ve şimdi o beğenmediğim aile ortamına hasret kalmıştım. Muhtaç olmak o kadar kötü bir durumdu ki bu hissiyatı her gün iliklerime kadar hissediyordum,hissetmeye devam ediyordum ama şunu anlamıştım ki aile bazen kan bağı olduğumuz kişiler değildi.

Bazen ailemi o kadar çok özlüyordum ki aileme yaptıklarım yüzünden içimde ki pişmanlık hissi beni yavaşça öldürüyordu,beni boğuyordu. Eğer geçmişe dönme şansım olsaydı hiç düşünmeden ailem ile yaşadığım o mutlu günlere geri dönmeyi dilerdim. Bakışlarım sigarının zehirli dumanını yavaşça ciğerlerine çeken bedene, Black_lion da takılı kalmıştı. Tanrım o tam bir mafyaya benziyordu! Peki o gerçekten Black_lion muydu? Beni izleyen sapık karşımdaki beden miydi? Black_lion cidden burada mıydı?

Şiddetli rüzgar bedenimle adeta dans ediyor, korku ve heyecanla titreyen bedenimi batmaya yüz tutmuş gemi gibi sarsıyordu. Korkuyordum, birazdan olacak şeylerden deli gibi korkuyordum "Geri dön" diyordu içimdeki sesler korkuyla çığlık atarak "Kaç buradan" diyordu şeytan kulağıma doğru fısıldayarak. Zihnimdeki seslere uyup geri mi dönmeliydim? Yoksa gerçeklerle mi yüzleşmeli miydim? Cidden bir korkak gibi kaçacak mıydım? Ben buraya ne için gelmiştim? Ben neden buradaydım?

Ben buraya kaçmak için değil Black_lion ile yüzleşmeye gelmiştim öyle değil mi? Derin bir nefes alarak içimdeki gerginliği tırnaklarımı avuç içlerime batırarak dindirmeye çalışmıştım ancak aldığım her nefes ciğerlerime zehir gibi ilmek ilmek işliyordu. Ben gerçekler ile karşılaşmak için çabalarken ayaklarım ister istemez geriye gidiyor,beni derin bir çukurun içine atıyordu "Her şey daha da kötüye gidecek" diyordu zihnimdeki sesler endişeyle bağırarak. Geri mi dönecektim?

Buraya gelmişken geri mi dönecektim gerçekten? Çok kararsızdım,zihnimdeki sesler beni çıkmaz bir sokağa sokuyordu ve ben ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Black_lion elindeki sigarayı hızla yere atarak siyah sivri uçlu ayakkabısı ile ezmişti. Korkuyordum, hemde deliler gibi korkuyordum ancak bunu yapmam lazımdı,Black_lion ile konuşmam lazımdı ama şimdi değildi,burada olmamalıydı, gecenin bu saatinde bunu yapmamalıydım

Jimin yokluğumu fark etmiş miydi? Kim bilir belkide şu an beni arıyordur. Burada daha fazla durmak istemiyordum,sanki burada durdukça boğuluyormuş gibi hissediyordum. Yavaşça arkamı dönerek geldiğim yöne,kapıya doğru adımlayarak şiddetli rüzgarın bedenimi yalayıp geçmesine izin vermiştim. İçimdeki korku hissiyatı yüzünden istemsizce tırnaklarımı avuç içlerime gömüyor,alt dudağımı dişleyerek kanamasına sebep oluyordum.

Şu an tek isteğim sorun çıkmadan eve geri dönmekti. Tanrıya söz veriyordum bir daha asla Jimin'in haberi olmadan bir şey yapmayacaktım. Ben kendi düşüncelerim arasında boğulurken kulağıma ilişen tanıdık o kalın ses ile bedenim kaskatı kesilmiş, adımlarım yalpalayarak durmuştu "Yanlış yöne gidiyorsun!" Dedi Black_lion arkamdan bağırarak bahçede tok sesin oluşmasını sağlarken. Siktir! İşte şimdi sonum gelmişti. Ne yapmam gerekiyordu?

Arkamı dönerek gerçeklerle mi yüzleşmeli miydim? Yoksa arkama bakmadan eve giderek hayatımın sonuna kadar pişmanlık hissiyatı ile yaşamalı mıydım? Beynim durmuş gibi hissediyordum,nefes aldığım sürece ciğerlerim yanıyordu. Alt dudağımı sertçe ısırarak içimdeki tedirginliği bir nevi azaltmaya çalışmıştım ancak zihnimde yankılanan o kalın ses buna engel oluyordu,beni derin bir çukura çekiyordu. Ne yapacaktım? Gidecek miydim? Gerçekten hiçbir şey olmamış gibi gidecek miydim?

Gamer|taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin