EVEET ARKADAŞLAR ASLINDA 2.'İNCİ BÖLÜM 2 GÜN ÖNCE GELCEKTİ FAKAT PC YAZDIĞIM HİKAYE BÖLÜMÜNÜ SİLMİŞ ZATEN TELDEDE GÖZÜKMÜYODU O YÜZDEN ALIN SİZE YENİSİ ;)
Gözlerimi sabah pekde hayalimde olduğu gibi uyanmadım.Alarmla karışık bir bağırma sesiyle uyandım.Perdeler ardına kadar açılmış pencereden sızan güneş ışığı tek açtığım gözümü kamaştırıyodu.Gözlerimi kamaştırıyodu.Alarmı elime aldım."lanet olsun kim siktiğimin alarmını kurdu?"deyip alarmı elime aldım."Lanet olsun saat 6:30 ve alarm kurmak ha?"deyip alarmı kapatıp yatağa attım.Gözlerimi dirseğimle kapatıp tekrar uyudum.'Hey'kalkasana bugün okul var' 'ne okulu yaa boşver içses' 'gerizekalı 6:30'ğa alarmı kurupta yarın erken kalkmalıyım diyen sen değilmiydin?' gözlerimde duran dirseğimi kaldırdım ve yataktan hemen fırladım"lanet olsun bugün okulun ilk günü ve kendi kurduğum saati küfürle kapatan benim lanet olsun lanet olsun!".Banyoya girip yarım saatlik bir hafif duştan çıktım.Çıkarken birisini dolabımı eşelerken buldum.Dolabın yanına gidip kızın omzundan tutarak döndürdüm"Hop hop hooop neler oluyo dolabımda ne işin var?" "ben...ben...özür dilerim efendim ben yeni hizmetçiniz mary size böyle deyip hırsız gibi dolabınızdan kirlileri almamalıydım" huzmetçimi?iyide benim öyle bişeyden haberim yok.Lanet olsun lydia babama hizmetçi konusunu söylettirmemiş olabilir çünkü benim bir açığımı yakalamak için austin gibi fazla heveslidir."Tamam önemli değil mary aşağıda neler oluyo babam niçin avazı çıktığı kadar yüksek sesle bağırıyo?" "şey efen-" "april diyebilirsin" "peki ef-april baban aşagıda sana sinirlenmiş bir şekilde bağırıyo sanırım..." "sanırım ne?""sanırım baban porschenin dışarda olduğunu anlayınca fazlasıyla kızdı.Sanırım o araba sizin.Değilmi?" "evet lanet olsun!dün gece yarısı geldim ve porsceheyide garaja çekmeyi unutmuşum ona bağırıyo olmalı tabii piç austin söylemiş olabilir.Hey aşağıya in bana kahvaltı mazeretiyle olanları dinle sana konuştun mu?derslerse daha konuşmadık de vede piç austin lafınıda unutucaksın tamam mı?aramızdan 1 milim olsada su sızarsa haberin olsun bunun birçlusu sen olursun şimdi git ben giyincem"başını onaylayarak salladı ve odadan çıktı bende pürüzsüz temiz vücuduma bir tüllü sarı tişort altına buz mavisi kot şort giydim.Şaclarımıda hafifce kurutup salık bıraktım-ki kalanıda kurusun.Çilekli dudak nemlendiricimide sürdüm işte tamamdım(hey sakın bende makyaj yapmamı beklemeyin çok uğraş gerektiriyo vede bende bunu yapacak kadar üşengecin tekiyim adam öldürmeye üşenmiyonda makyaj yapmayamı üşeniyon derseniz evet çünkü tek ben değil tüm grupla yapıyoz :D)Kahvaltımda gelince portkal suyumla bir tost vardı onları yerken mary benden bişi bekliyodu sanırım.Son anda hatırlayıp konuşmaya başladım."Ee aşagıda neler oluyo?babamın siniri geçtimi?" "april baban az önce annenle beraber dışarı çıktı.Sadece agbin austin var evde."dediği sözlere kırılmıştım.Lydia'ya 'annen',austina'ağbin' demişti.Bir anda annem aklıma geldi beni bırakalı 10 yıl olmuştu.O zaman daha 8 yaşımdaydım.Zaten hayatımın 10 yılını onsuz,4 yılınıda austin ve lydiayayla geçirmiştim.Gözlerimden yasların akmaması için kafamı yukarı çevirip gözlerimi kırpıştırdım.Bu aglamama engel oluyodu ve bu taktiği seviyodum."April iyi misin?" "evet iyiyim fakat lütfen lydiyaya annen,austinada ağbin deme.Beni öz annem bırakalı 10 yıl oluyo ve şuan yaptığı hiçbir haltıda önemsemiyorum.Onlar benim üvey...yani lydia beni doğurmadı ve austinlada kardeş değiliz." "Ahh özür dilerim april ben..ben" "biliyorum durumun farkında olmadığını ama şuan biluyosun çıkabilirasin.Çıkarken tepsiyi götürmeyi unutma." "peki efendim"o arada telefon çaldı çıkması gerektiğini anlayınca çıktı.Arayan claraydı ve ister inanın ister inanmayın.Dünden beri 12'inci arayışı.Beni okulda 36 yerimden bıçaklamazsa iyidir çünkü bu çağrıyıda meşgule almıştım.Telefondaki saati görünce bir an çıldırcam zannettim.Lanet olsun!saat 7:30 vede 10 dakika sonra kimya dersine girmeliyim.Yoksaki bay watterson brni derse almaz vede ilk günden işi batırmak istemiyordum.Çantamal telefonumu alıp aşağı merdivenleri 3'erli 5'erli indim.O arada mutfak masasında hayvan gibi tıkanan austini gördüm beni görünce yerinden fırladı çünkü yaptığı hatayı ve uygulayacağım cezayı eminimki adı gibi biliyodu.Ama ona ayıracak zamanım yok çünkü geç kaldım vede sadece önümde 6 dk vardı evden fırlayıp porsceheyi actım.Kontağa anahtarı soktum.Fakat sorun şuki araba ufak teklemeden sonra durdu.Binlerce kez gaza bassamda ilerlemedi.Çantamın içindeki pantolon kapşonlu,kitap,kalemlerin arasından 20 $'ı çıkardım ve bir taksi çevirdim.
~~~OKUL~~~
Taksiye tutan parayı ödeyince hızla okula girdim.Sınıfımın önünde durunca lanet okudum kapı kapalıydı vede bu pek iyiye işaret değildi.Kapıyı açarken sınıftan bay Wattersonın bağırıslarını duydum dediklerinden sadece'bay Bieber!derse geç kalıp inadınıza çıkmamak büyük bir suçtur şimdi çıkacaksınız!'dedi.Sesler sonradan kesildi ve kapı şiddetle açıldı.Kapıya çarpmadığım için şanslıyım çünkü ayı kılıklı birisi bana kapıyı çarpacaktı son anda çekilmeseydim.Çıkan kişi yakışıklı gözleri bal rengi saçları karanel rengi ve rampa saçlıydı.Tanrım!keşke demeseydim ayı kılıklı diye çarpılabilirdim.Tamam yalan yok çocuk çok yakışıklı.Ben öyle bön bön bakarlen kaşlarını çatıp'niçin öyle bakıyosun?'diye bakış attı o aradada kapıyı kapatmıştı."Imm ben ş-şey" "şey ne?" "napıyosun?az kalsın bana çarpacaktın bilmem farkındamısın?" "bağırmasan kulağımda bay Wattersonın zaten o iğrenç bağırışları çınlıyo zaten bi sen eksik kal" "bana bak ne biçim konuşuyosun sen?az kalsın bana çarpacaktın hayvan!"lanet olsun!hayvan dedim.Çarpılcam az sonra.Dudaklarımı birbirine bastırdım.Ama bi yöndende haklıyım sonuçta kapıyı az kalsın bana çarpacak olan oydu ama fazlada acaba ağzımı bozmasamıydımki?
"Sen bana ne dedin?" "b-bişey demedim"of off!kekeleyerek gücsüz olarak örtlek kedi gibi görünüyodum."Hem bana hayvan diyosun hemde örtlek bir kedi gibi davranıyosun.O zaman bana niçin sataşıyosun?" tüm gücümü toplayarak korkmadığımı belli etmeye korkumu saklamaya çalıştım."Dedim çünkü az kalsın kapıyı çarpacak olan sendin.Hiç değilse benimle tartışmayı bırakıpta özür dileseydin keşke" "bak ôzür dilmicem çünkü haksız olan sensin!kapıya sende yaslanmasaydın hem ben senle kavga etmek istemiyorum tamam mı?" "bak bak bak eğer böyle davranmak ve kavga istemiyosan özür dilerdin"biliyorum belki kendimi fazla acındırmış olabilorim fakat ben zavallı değilim sadece ağzında özür lafını duymak istiyodum.Sırıtarak "istersen seni o biyoloji sınıfında inim inim inletmemi istemiyosan kapa çeneni!" "ne diyosun sen?" "diyorum ki seni altıma alırım!"ne saçmalıyodu banamı dokuncaktı?hemde iznim olmadan kesin korkutmak için fakat...fakat çok ciddi gibi duruyodu.Bana doğru yürüdü ve ağzımı eliyle kapattı.Fazlasıyla zevk alır gibi bi hali vardı.Ben çok korkuyodum.Boynuma yaklaştı ve bir buse kondurdu.O aradada Tanrıya koridordan birisi geçsin diye dua ederek etrafa bakınıyodum.O arada kasığına vurdum ve geri çekildi.İnlemeler çıkarırken ona küfürler saydırmaya başladım.O arada da sesim fazla yükselmiş olcakki bay Watterson dışarı çıktı.Beni o halde görünce tabiki şaşırdı çünkü onun kasığına vurup küfürler saydıran bendim.Bieber'ı kaldırıp ikimizinde omzundan tutarak ilkokul 1'e gidenler gibi bizi müdüre götürdü.
~~MÜDÜRDEN ÇIKTIKTAN SONRA~~
Bay Watterson bizi önümüze düşürmüş kampüse gidiyoduk.Kampüse geldiğimizde orda görevli birisini çağırıp ona okul vakti boyunca hizmet ettirebileceğini söyledi ve tokalaşarak bay Watterson gülerek gitti.İsmi Mark'mış isimlerimizi söyleyip tanışma faslı bitince az sonra geleceğini söyledi bizede kampüsü temizlemek için aletler verdi ve gitti."Tanrım!sen hakikaten mal çıktın!" "ne onu banamı söylüyosun bay BİEBER!"biran durasadı"soyismimi nerden biliyosun?" "bay watterson sana bağırırken duydum" "şuna bak sen kapımı dinliyodun?" "hayır seni taşkafalı!o bağırmayla 1 m ötedeki insanda duyar sağarmısın?" "ama duymussun sonuçta"konunun fazla uzayacağını bildiğim için sustum ama yine söze başladı"sen gerçektende beni altına mı alcak zannettin?" "zaten öyle yapmayacakmıydın bay BİEBER!" "Bak birincisi bana soyismimle hitap etme ismim Justin ikincisi sadece seni korkutacaktım ve o korkunla eğlencektim fakat kasığıma vurdun ve bana küfrettin!ve şuanki halimize bak!kampüste hizmetçilik yapıyoruz oysaki öğrenciyiz!" "sende beni korkutmayacaktın bende hata bulma çünkü suclusu sensin!bay BİEBER!"ismini söylemişti fakat bana soyismimle hitap etme dediği için huzursuz olduğunu gördüm ve bende dedim.'Kim bilir kaç kişiyi altına aldın piçkurusu!' "ben piçkurusu değilim ve ikincisiyse demekki nerak ediyosun o zaman söyliyim 3 kere.Bi allison vardı çok alkollüydük bide elizabeth vardı oda iddia içindi ve ben kaybedince o bunu istedi ve altıma aldım sonuncusuysa nefret ettiğim zack diye birisi vardı ondan intikam almak için sevgilisini altıma aldım.Tamam?"lanet olsun!sesli mi düşündüm yoksa?neyse ama bu gerçekten farklı çıktı.Hiçmi birisini sevmedide hep iddia,alkol ve intikam için kızları altına almıştı.O vakit konuşmalar kesildi ve işimizi yaptık.Aradabi öldürcekmiş bakışları attık fakat laf sokmaktan başka bisi yapmadık.
EVEEET 2'İNCİ BÖLÜM BÖYLEYDİ UMARIM BEĞENİRSİNİZ.MULTİDE JUSTİN VAR BU ARADA :D TAM OLARAK 1211 KELİME YAZDIM LÜTFEN EĞER UZUN YAZDIĞIM İÇİN OKUMAYA ÜŞENİYOSANIZ SÖYLEYİN 600 KELİMEYE İNDİRİP GÜNLÜK 2 YENİ BÖLÜM YAZCAM LÜTFEN SÖYLERSENİZ SEVİNİRİM.ÖPÜLDÜNÜZ :*
BF

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEATH CRY(JUSTİN BİEBER FANFİCTON)
AcciónHer şey iyimi?evet iyi fakat dahada iyi olcak...Bir çocuk daha ölüm çığlığı atarak bizim tarafımızdan ölüm kararı verilcek birçok çocuk var önümüzde.Şimdi sizce iyimi?belki olabilir fakat işler bilinmeden kötü yolada gidebilir.Yakışıklı bakire çocuk...