Bizim Salaklar | BakuDeku | yarı texting

şarıl şarıl

Medya 2. en sevdiğim kadın karakter sismsp sonrakine 1.yi koyucam

Bakugou'nun gözünden.

Ben. Hayatımda. Daha. Saçma. Bir Deneyim. Yaşamadım.

Ellerim bu lanet ineğin ellerine bağlı olduğu sürece tabii ki özel alanımız olamaz. Neden ? Çünkü bi sik bildiklerini sanan arkadaşlarım var.

Özellikle o sümüklü böcek. Ellerimi açtığı anda onun kafasını kendi ellerimle patlatıcam. Bu aptala bağlı olan kelepçeleride patlatabilirim tabii ama Deku'ya zarar gelirse başımın etini öyle bir yer ki, bu sefer onu öpmekle kalmam ayağa kalkamayana kadar sikerim.

Ama benden söylemesi, ellerimiz bağlı olmasa ama vakit geçirmek zorunda kalsak 2 gün boyunca yiyişirdik sanırım.

"Kacchan yavaş olsana ya! kolum koptu amına koyayım."

"Ummmrummdaa değilll. Kendi vücudumu ben kontrol ediyorum."

"Ama şuan bir tek kendi vücudunu kontrol etmiyorsun salak, benimkini de ediyorsun ve bu canımı yakıyor."

"Lafımı ikiletme bana. Kendini benim himayem altında farz edebilirsin."

"Himayen mi? İDMDĞSÇSJXĞSÇZJ."

Bu salak bir anda bu kadar gülmeye başladığında dengesini kaybetmekten başka ne bekliyordu ki? O kadar kötü gülüyor ki kulağım iflas etmek istiyor bedendimden. Midem bulanmaya başladı şimdiden. Bir de yanımda mı işeyecek ? Aha şuracıkta kusarım o kadar diyim.

İlerisinden yürüyüp onu peşimden hızla sürüklediğim için o düşünce de bende geriye doğru afalladım. Bu kadar salak olacağını bilsem sürüklemezdim tabi. Dengemi ayarlamaya çalıştımda... nafile.

Deku salağıyla yeri boyladım. Hemde tam kucağına düşmüştüm. Bir terslik var ama, emin olamadım.

(Not: eğer üşengeçlikten okumadıysanız Bakugou'nun sağ Midoriya'nın sol eli kelepçeli.)

"ULAN DAĞ AYISI... AĞHHH ANANI SİKEYİM SENİN."

Bunu ben söyledim sandınız değil mi ? yanlış tahmin. Deku söyledi.

"De-"

"ÇEK ELİNİ GERİZEKALI PİPİME DÜŞTÜN."

Hassiktir. Kucağı derken hani 'tam olarak kucağı' ama bazen o kadar kız gibi davraniyo ki agubugu unuttum pipişinin olduğunu.

"KACCHAN CEKSENE ELİNİ MAL OĞLU MAL."

Çektim sol elimide, çekmesemiydim acaba? Sağıma dönüp arkama baktığımda kızarmaktan yüzünde süt beyazı teninden eser kalmamıştı.

Tam olarak döndüğümdeyse sağ bacağım onun sağ bacağının üstünden geçirip, yanına koymuştum. Aniden göz göze geldik.

"Noldu inek ? Ateşin mi çıktı?"

Deku sanki kaçacak yer ariyordu. Salağa yatıyordum canım. Sol bacağım onun aletine değdiğinden ordaki hareketin farkındaydım.

"Ha-hayır ayağa kalkabilir miyiz artık?" Ardından gözlerini kaçırdı o kıpkırmızı gözlerden.

Ne? Daha 2 gün önce 'Şimdi, burda' diye yüzüme baka baka beni kışkırtıyordu. Değişen hiç bir sikim olmadığından sinirlendim.

Ellerimiz artık çapraz değildi karşı karşıyaydı. Onun sağ benim sol. Artık gözlerimiz birbirine değmediğinden yüz ifademden sinirimi anlayamazdı.

E napayım. Korksun benden. O kadar kötü kötü şeyler dedi bana. Ne kadar üzüldüö haberi var mı.

Sağ elimi onun çenesine götürdüm. Kelepçeli ellerimiz bunlardı. Kendi elini hareket ettirmiyor ve hareketlerime itaat ediyordu. Tam istediğim gibi.

Çenesinedeki elimi bana bakması için zorladım. Ardından yüzüne bakmaya devam ettim. Yine de o bana bakmıyor bense onu bekliyordum

"Aptal fasulye. Bana bak."

Çok seviyorum bu fasulyeyi. Özellikle dediğimi yaptığında. Gözlerini yavaşça bulunduğu konumdan kaldırdı ve kendi gözleriyle benimkileri buluşturdu. İtiraf ediyorum kızarmış hali normal halinden daha tatlı. Ama güldüğünden daha çok değil en çok güldüğünde tatlı.

Ne kadar süre geçti bilmiyorum. O konuşmadı. Bende konuşmadım. Diyecek bir şey yoktu ki.

Fakat sonra Deku Sol eli olan kelepçeli elini benim çenesinde tuttuğum eliyle buluşturdu. Avcumu açmamı sağladı ve çenesini artık parmağımla değil elimle tutuyordum. Ne yapıyordu bu inek ?

Avcuma doğru kafasını yatırdı ve gözlerini kapadı. Zaten kırmızılaşan teni gittikçe ateşleniyordu. Belkide zaten sıcaktır ama yeni hissedebilişimdir.

"Herkese böyle misin brokoli?"

"Hayır. Rahat geldi sadece."

Anı bozmak istemiyordum ama bu çocuğun dudaklarına yapışmam an meselesiydi. Kendimi tutmam lazımdı ki bunda ne kadar zorlandığımı bir bem birde rabbim bilir.

"Kalk Deku. İşimiz var. Kollarımda uyumanı istemiyorum."

"Peki peki.. bir daha yapmam."
________________

Bu siktiğimin pisuvarında işini halletmesi nasıl bu kadar uzun sürebilir Allah aşkına?

"DEKU SORUN NE AMINA KOYAYIM? ÇÜKÜNÜ FALAN EZMEDİM DOKUNDUM SADECE."

"Kacchan ama utanıyoru-"

"SEN YAPMAZSAN SANA YAPTIRIRIM."

"K-KACCHAN KENDİNE GEL BİTİCEK İŞİM SABRET."

"SABIR FALAN EDEMEM ALTTARAFI PANTALONUNU VE DONUNU İNDİRİP İŞEYECEKSİN."

Ardından şarılll şarıl bir ses geldi. Yemin ederim Deku'dan çok ben rahatladım.

"Bitti mi işimiz seni gerizekalı?"

"Ellerimi yıkamalıyım."

Fermuar sesinden sonra arkamı dönebileceğimi anladım. Döndüğümdeyse Deku yine Dekuluk yapıyordu. Gözleri yere bakıyor kıpkırmızı yanaklarıyla bana çaktırmamaya çalışıyordu.

Salak bu çocuk. Ama neyse bu bölümlük bu kadar erotizm yeter.

Yürüdük ve sonunda temiz suyun şırıltısını duydum. Deku elini silerken ellerimiz hafif hafif birbirine değiyordu ve her seferinde Deku 'ay, pardon, üzgünüm' gibi sesler mırıldanıyordu.

Ellerini kuruladı ve benim odama doğru yola koydulduk. Daha odama gelmeden bu kadar şey yaşandıysa kim bilir odamda ne olurdu. Sol elimle sağ cebimdeki anahtarlarımı çıkardım. Malum Deku bacağıma elini değdirirse benim gece boyu konuşamayacak ladar utanırdı.

Anahtarı çevirdim ve odama iki kişi giriş yaptık. Zaman kaybetmeden saate baktım ve saat 22:00 olmuştu. 1 saat ne kadar hızlı geçmiş amına koyayım.

Neyseki gece yeni başlıyordu.

Deku utancından bilmemezlikten gelemedi xşsödjissç Smut yazıyor gibi hissettim ama daha erken o. Belki sonraki bölümlerde.

VE BU YARI TEXTİNGDİ ŞUAN BAYA BAYA ROMAN GİBİ GİDİYO ANASINI SATAYIM DURDURAMIYORUM KENDİMİ.