tuval

10 2 21
                                    

sakız cagıdık  cuguduk

minji
jiwoo
ders başlamadı demi
geliyorum şimdi

seoyeon
bak yine mi çıktın
ben sana bekle demedim mi

minji
sen de yavaş hazırlanma o zaman
tüm gün seni bekleyemem

seoyeon
tüm gün değil
birkaç dakika sadece

minji
ayn

.
.
.

minji okula vardı, kartını basarken yanında jungkook'u gördü. jungkook elleriyle ceplerini karıştırıyordu.

"kartım..." oradaki nöbetçiye dönüp,

"unutmuşum galiba" dedi jungkook.

minji turnikeden geçmişti ama durdu ve kart basma yerine kartını bastı.

"ben basarım" dedi minji.

"çok sağol" dedi jungkook.

"önemli değil" dedi minji ve ilerlemeye başladı.

jungkook hızlıca yürüyerek ona yetişti.

"günaydın" dedi jungkook.

"günaydın"

"tekrar sağol, orada olmasaydın üstünden atlamak zorunda kalacaktım"

"başka biri basardı" dedi minji

bir süre sessizlik oldu.

"o ne acaba?" dedi jungkook, minji'nin elinde tuttuğu poşeti göstererek.

"görsel dersi için, tuval" diye cevapladı minji.

"haa, ben hiç getirmiyorum" dedi jungkook.

minji sadece kafasını salladı.

"hoca bir gün ağzıma sıçacak" diye devam etti jungkook elini ensesine götürürken.

jungkook konuşmanın akmadığını farketti, o yüzden başka soru sormaya karar verdi.

"ne yaptın?" dedi tekrar poşeti göstererek.

minji poşetten tuvalini çıkardı.

"senin kedin mi?" dedi jungkook.

"evet" dedi minji

"tatlıymış, adı ne?" diye sordu jungkook.

"oreo"

"anında ferahlatıyo" dedi jungkook gülerek, yaptığı espriye minji'nin gülmesini beklerken.

ama minji gülmedi.

"pardon komik değildi" dedi jungkook.

"minji!" arkadan bir ses geldi, ikisi de döndü, bağıran kişi seoyeondu.

seoyeon koşarak onlara yetişti.

"yetiştim" dedi nefes nefese.

"günaydın seoyeon abla" dedi jungkook gülümseyerek.

"günaydın"

üçü beraber yürümeye başladı, okulun içine girdiler.

jungkook'un sınıfı yukarıda olduğu için yukarı çıkması gerekiyordu.

"ben burdan çıkıyorum, size iyi dersler" dedi merdivene doğru ilerlerken.

"sana da" dedi minji.

jungkook merdivenlerden onlara bakarak çıktı.

minji ona el salladı.

jungkook da el salladı ama önüne bakmadığı için ayağı takıldı az kalsın düşüyordu.

biraz ilerledikten sonra seoyeon ve minji de ayrıldı.

minji sınıfa girdiğinde jiwoo'yu göremedi. genelde minji hep geç kaldığı için jiwoo ondan önce sınıfta olurdu.

sakız cagıdık cuguduk

minji
JWIOOOO
nerdesinnn
heyoooo
hoca gelecek birazdan
hadi nerdesin
jiwooooooooooo
😞😞😞😞
beni tek bırakma lütfen


3. derse girmişlerdi bile, minji artık jiwoo'nun gelmeyeceğini kabullenmişti.

sakız cagıdık cuguduk

jiwoo
of yeni uyandım
babam uyandırmayı unutmuş sağolsun
koşarak geliyorum

seoyeon
oha

jiwoo
minji nerde
bıraktı mı o telefonu

seoyeon
bırakmıştır o

jiwoo
neyse sürpriz olsun ona

jiwoo koşarak okula gitti, 3. dersin bitmesine son 5 dakika kalmıştı kapıyı tıklatmadan önce derin bir nefes aldı ve tıklattı.

"kusura bakmayı hocam uyuya kalmışım" dedi jiwoo ve sırasına, minji'nin yanına oturdu.

"gelmiyeceksin sandım" dedi minji

"babam uyandırmayı unutmuş da" dedi jiwoo.

mjwsyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin