5. Bölüm | Gecelik

516 36 9
                                    

"Ama ben biliyordum böyle olacağını!" diyerek elindeki cips poşetini masaya bıraktı Bahar sinirle.
"Bir de onunla şehir dışına mı gideceksin? Daha şimdiden böyleysen orda ne yapmayı planlıyorsun Ada kuşum?" diye sordu Eylülde.
"Bilmiyorum." dedim sadece buruk bir sesle.

Sonunda kızlarla yine bir araya gelebilip onlara olan biten bazı şeyleri anlattım, ama henüz asıl olaya gelmemiştim.

"Benim size bir şey göstermem gerek..." dedim sonunda.
"Ay Ada vallahi bayılırım! Daha ne oldu?!" dedi Bahar.
"Dur bir dur, durgunluğundan belliydi bunun bir şey daha anlatmak istediği."

Elim yavaşça boynuma doladığım fularıma gitti, ve çözüp çıkardığım an, onlar da dün gece Barışın boynuma bıraktığı izlerle karşı karşıya kaldı.
İkisi de koltukta gözleri fal taşı gibi açılmış bir şekilde doğruldu.
"Bu ne be?!" diye atıldı Eylül.

"Ada bir yere mi vurdun, naptın, ne bu?!" Keşke öyle olsaydı demek istedim Baharın söylediklerine.
"Bir dakika bir dakika! Düşündüğüm sey mi-"
"NE!"
İkisi de bir şeyleri çakıyor gibiydi.

"Asıl olayı size anlatmadım." diye girdim konuya.
"Ben... dün Barışın evinde kaldım. Daha doğrusu kalmak zorunda kaldım." Yüz ifadelerini kelimelerle tarif edemezdim.
"Bir iş için gittim, sonra Barışın bir sapık takipçisinin siteye sızdığını öğrendik. Polis bulana kadar evden çıkmayın dedi..."

"Ha sizde sapık bahane sevişme şahane mi dediniz?!" dedi Eylül.
Baharın iki eli de şu an ağzındaydı.
"Ben... biz bir kaç bardak şarap içtik-"
"Ay bayılcam, tansiyonum düştü sanırım." diye attı kendini Bahar.
"İçince de... bir yakınlığımız oldu. Yani öyle düşündüğünüz gibi değil. Bu izlerden ileriye gitmeyen tarzdan bir şey."

"Tüh, bende seneler sonra Adayı yatağa atabilen oldu dicektim. Rahatlardık en azından."
"Eylül, atan kişi Barış kişisi olurdu farkında mısın?" dedi Bahar.
"Aman olsun, bir işe yarardı."
Eylül yine Eylüllüğünü yapıyordu.

"Eeh, nasıldı? Fark ettiysen şaşırmam bitti. Artık bünyem alıştı." diye devam etti Eylül.
"Kızlar... ben hala karşı koyamıyorum ona." Sonunda içimi sıkan şeyi itiraf etmenin rahatlamasını yaşıyordum. Kızlar pür dikkat beni dinliyordu. Bu hayatta beni yargılamadan dinleyen tek kişiler onlardı.

"Nasıl yani kuzum?" dedi Bahar.
"Öyle işte. Barış 'Sen hala benden etkileniyorsun' diyor, ve haklı. Allah kahretsin ki haklı. Her yaklaştığında bütün mantığımı yitiriyorum, bana yaklaşmaması için değil mesafe koymak, yaklaşabilmesi için fırsat veriyorum. O an o kadar istiyorum ki bana dokunmasını. Aptal gibi." dedim buruk bir sesle.

"Sen aptal değilsin, Ada. Bunlar senin iç güdülerin. Etkilenmen dünyanın en normal şeyi değil mi? Sonuçta senin ilkin o, bir geçmişiniz var." dedi Eylül hemen.
"Ayrıca iki yetişkin insansınız. Hadi o zamanlar çocuk gibiydiniz, şimdi daha çok eriyor kafamız bu tarz şeylere. Şimdi adamın da hakkını yememek lazım, bir yakışıklılık payı var." diye ekledi Bahar.

"Madem durum böyle, neden henüz daha ciddi bir şeyler yaşamadınız?" diye sordu Eylül.
"Barış. Kendini kontrol ediyor gibi, yani benim tam olarak ne istediğimi kestiremiyor. O kadar ciddi bir şey yaşarsak kontrolüm dışında, istemediğim bir şey olucağından korkuyor sanırım."

"İlginç, fırsatı bulmuş seni yatağa da atabilirdi. Vay be Barış Alper Yılmaz, sen neymişsin." dedi Bahar.
"Peki sen gerçekten ne istiyorsun, Ada?" diye sordu Eylül birden. Bugün mantıklı sorular ondan geliyordu. "Onunla romantik bir ilişki ihtimallerin arasında var mı? Ya da romantik bir ilişki yaşamadan yatarmısın onunla?"

MENAJERİM ADA - Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin