•1•

37 9 5
                                    

"Senden nefret ediyorum"diye kükrerken ağzımdan çıkan hıçkırıkları engelleyemiyordum."Bu kelimeleri birdaha duymak istemiyorum ben senin babanım"

Babammış. Baba mı ? Babalar kızlarına iyi davranır."Sen benim babam değilsin.Benim babam katil olamaz"sesim tahmin ettiğimden daha özgüvenli çıkmıştı.

"Ilgaz anneni ben öldürmedim"sesi oldukça sinirli çıkmıştı.Direnecektim.Bana anneme yaptıklarını yapamazdı."Tabikide sen öldürmedin (!)" Sesimdeki alaycı tını onu rahatsız etmişti.

Yanağımdaki acıyla beraber yere düştüm.Bunu beklemediğimden affalladım.Göz yaşlarım ağır geliyordu artık.Konuştuğum an onların yanaklarıma süzüleceğinden emindim.

"Çık odana cezalısın."sesi oldukça sakin çıkmıştı.Onu asla affetmiyecektim.Asla.

"Pişmanlık duygusu içini sömürürken yanında olmam için göz yaşı dökeceksin."diye babam denen o adama meydan okurken odama ulaşmak için merdivenlere yöneldim.

Odama geldiğimde ağladığımi farkettim.Yanaklarım sırıklsıklam olmuştu.Yatağımın sağ tarafındaki komodinin çekmecesini açıp annemle benim fotoğrafını elime aldım.Annemi 9 yaşında kaybetmiştim ve şuan 17 yaşındayım 8 senedir annesizim.8 senedir eksik.

Kendimi toparlayıp düşünmem gerekiyordu.Göz yaşlarımı silmek için ellerimi yanağıma götürdüğümde tenimin alev alacak derece sıcak olduğunu hissettim.Kendimi iyi hissetmiyordum.

Yatağıma uzanıp düşünmeye başladım.Annemi ve o günü düşündüm.Başım feci şekilde ağrıyordu.Gözyaşlarım birbirleriyle yarışırcasına süzülüyordu yanaklarımdan.

Saat 02.45 olduğunda yatağımdan doğrulmak için bir hamle yaptım.Başım feci şekilde ağrıyordu.Kafamı kaldırmak bile imkansız gözüküyordu.Gücümü toplayıp kendimi yataktan doğrulttum.

Evet kaçacağım. Evin içi sıcaktı fakat dışarısının soğuk olduğundan emindim.Ateşim iyice yükselmişti titreyen bacaklarım buna emin olmamı sağlıyordu.

Dolabımından çıkardığım siyah pantalonumu, siyah tişörtümü ve siyah kabanımı üzerime geçirdim.Fazla siyahtım ; ruhumu kıyafetlerime yansıtmasamda dolabımda her zaman siyahlara yer vardı.Cebime cep telefonumu , annemle fotoğrafımı koydum.

Pencereyi açtığımda içimin ürpermesine neden olan soğuk havaya sövdüm.Pencereden inmek için yöneldiğimde aklıma para almadığım geldi.Hızlı adımlarla babamın çalışma odasından 1000 tl ve hesap kartını aldım.Malesef ki şifresini bilmiyordum.Ama yinede -evin anahtarı bende o adam evde yokken geri gelip bulabilirim-aldım.

Odama geldiğimde soğuk hava beni karşıladı.Pencerenin yanına geldiğimde son kez odama baktım.Bu ev annemden sonra bana hapishane olmuştu.Bir not bırakıp bırakmama konusunda çok kararsız kaldım.Hayır bırakmayacaktım onu uyarmıştım 'pişmanlık duygusu içini sömürürken yanında olmam için göz yaşı dökecekti veya üzülcekti' bu kelimeleri aynen yüzüne söylemiştim.

Penceremin panjurlu olmasıni hic sevmezdim ama şuan işime yaramıştı.Bahçeye indiğimde arka bahçeye gidip yan eve geçtim.Ordanda ana caddeye geçtim.Artık kendimi tamamem özgür hissediyordum.Özgür tamamen özgür.

Şimdi ne yapacaktım ? Caddeden hiç taksi geçmiyordu.Taksi çağırmak için telefonumu cebimden çıkardığımda karşıdan gelen eli içki şişeli iki adam -iki sarhoş adam- ile göz göze geldim. Bana doğru yaklaşıyorlardı.Telefon yüzünden bana zarar verebilirlerdi.Telefonumu cebime atıp koşmaya başladım.

İzmir'i karış karış bildigimi sansamda hiç tanımadığım ara sokaklara saptım.Sanırım onları atlatmıştım.Bu kadar hızlı koşmama ben bile şaşırmıştım.Kalbim çok hızlı atıyordu.Her nefes alışımda soğuk hava kurumuş boğazımı acıtıyordu.Nerdeydim bilmiyordum.

Hava aydınlanmak üzereydi.Saate bakmak için telefonumu çıkardığımda bana doğru yaklaşan ayak seslerini farkedip sesin geldiği tarafa baktım.En som hatırladığım ensemdeki acı ve ağzımdan kaçan iniltemeydi.

×××

Sabah uyandığımda ensemdeki acı beynime doğru yayılmıştı.Başım feci şekilde ağrıyordu.Nerede olduğumu anlamak için gözlerimi açmaya zorlasamda göz kapaklarım birbirlerine yapışmışçasına açılmıyordu.

Nerde olduğumu sadece etrafımdaki sesleri dinleyerek anlayabilirdim.Etrafi dinlemeye başladığımda o cılız sesin sahibi "Ilgaz Eslem İnan bu sabah hastaneye getirildi.Yani 11 Mart 2015 saat 9.45'te" dedi.

Evden 9 Martta kaçmıştım.En son hatırladığım 10 Mart sabahı saat 4.56 da birinin ayak sesleriydi. Hayatımda 24 saatlik bir boşluk vardi.O zaman dilimi içerisinde ne yapmıştım?

Evet ilk bölüm normalde uzun yazmayı çok uzun yazmayı tercih etsemde ilk bölümden sıkılmanızı istemedim.Yorumlarınızi ve votelerinizi bekliyorum.kapak tasarlayanlar bana ulaşırlarsa çok mutlu olurum.

-Sizce Ilgaz Eslem 24 saat ne yaptı?

-Ilgaz Eslem'in ensesindeki acıya sebep olan kimdi?

Soruların tahminlerini bekliyorum.Eleştiriye açığım.Sizi seviyorum ♥

KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin