Under The Moon|| Draco Malfoy

5. Bölüm

Medya: Laura Riddle (Piercing'i yok olarak hayal edin)🔥❤️‍🔥

İyi okumalar dilerim...

-

Evimdeki simülasyondaydım. Etrafımdaki ışıktan adamlar oldukça gerçekçiydi. Her birine sertçe yumruğumu geçiriyordum ve vurduğum bölgelere, vurduğum sertliğe göre puanım değişiyordu.

Önümdeki adama diğer attıklarımdan da sert olan yumruğu geçirdiğimde simülasyon bitmişti. Solumda, yukarımda kalan, büyük tabloya baktım. Rekor kırmıştım.

Otuz tane ışıktan oluşan adamı tam yedi dakika yirmi dört saniyede bitirmiştim. Odadaki aynanın arkasından Luke, beni izleyebiliyordu.

Derin derin nefesler alırken büyük, geniş odanın kapısı açıldı.

İçeriye Luke'un alkışları hücum ederken, arkasından odaya giren kişileri de fark ettim.

''Onların burada ne işi var?'' diye fısıldadım Luke'un kulağına.

''Evin adresini sorup, gelmek istediklerini söylediler.''

''Ben onlara evin adresini söylemediysem, sana söylemek düşer mi koca oğlan?''

''Bir merhaba yok mu Laura?''

''Yok.'' dedim Lucius'un sözleri üzerine.

''Laura?'' dedi Pasny.

''Selam, içeri geçin. Sen hariç.'' dedim Lucius'u göstererek. ''Sen evimden defol.''

''Madem öyle, istenmediğim yerde durmayayım. Draco, akşam sizi almaya gelirim.''

Malfoy da buradaydı.

Birlikte simülasyon odasından çıktık ve Lucius tam cisimlenecekken konuştum.

''Bekle.''

''Fikrini değiştireceğini biliyordum.'' dedi ve bana döndü.

''Aynen öyle.'' Onun daha ne olduğunu anlamasına izin vermeden, asamı kaldırıp fısıldadım.

''Obliviate.''

Gözleri kısa bir anlığına kapandığında ev cinim Jack'i çağırdım.

''Onu Malfoy malikanesine cisimle Jack.''

Lucius Malfoy, gözleri kapalı kendi malikanesine cisimlendi.

''Bebeğim, harika dövüşüyordun.'' dedi Pansy.

''Bi' zahmet-''

''Bu daha ne ki, siz bir de onu-''

''Kapa çeneni Luke, git ve mutfaktan bana bir bardak su getir.''

Dudaklarını büzerek karnını gösterdi.

''Ughh.'' Gözlerimi devirerek mutfağa doğru yöneldim. Luke'un omzuna çarparak geçtiğimde çığlık attı.

''Aghh! Karnım!''

''Omzuna çarptım Luke, hatlar karıştı herhalde.''

-

Pansy'le bakışıyorduk.

''Eee, bakışacak mıyız böyle?'' dedi Pansy.

''Aniden geldiniz, ne yapalım? Halay mı çekelim?''

Luke aniden kalktı ve seke seke gitti. Beş dakika sonra geri geldiğinde elinde bir ses bombası vardı. Diğer elinde de mendil tutuyordu.