Okuldan Resmi Firar

87 26 0
                                    

Babasının ölümünden bir hafta geçmişti. Cleyton hala Lincoln'den gelecek haberi bekliyor ve boş boş okula gidip geliyordu. Okulda dövdüğü çocuktan sonra herkes ona saygılı bir gözle - inek görmeden - bakıyordu. Kızlar artık Cleyton'a numaralarını vermeye başlamıştı hatta Lessie bile ona bir farklı bakıyordu. Numarasını vermişti ona bir kere. Ama en azından Lessie dışındakiler onun umrunda değildi. Sadece babasını düşünüyordu. Okulda popüler birisi olması bir şeyi değiştirmiyordu artık. Kendisini ileride başarılı bir meslek sahibi yapma konusunda ilham aldığı kişi bir hafta önce ölmüştü. Ona ihanet eden eski arkadaşı ve şimdiki Başkan Dominus Cage tarafından öldürtülmüştü. Artık aklına geldikçe, '' ideoloji güzel '' dediği Cage'ten nefret ediyordu. Nasıl bir şeydi ki bu? Aklına geldikçe, midesi sıkışıyordu. Aklına geldikçe, kalbi daha hızlı atıyordu.

Cleyton yatağında uzanırken telefonu çaldı. Cleyton yerinden doğrulmadı bile. Ancak birkaç kereden fazla çalınca telefona baktı. Arayan Lincoln'du. Cleyton aniden doğruldu ve telefonu açtı. '' Hey Linc. '' dedi Cleyton heyecanla.
'' Selam Cleyton. '' diye cevap verdi Lincoln
'' Selam. ''
'' Neden telefonuna geç bakıyorsun Cleyton? ''
'' Bir hafta geçti konuşmamızın üstünden. Arayacağını düşünmemiştim. ''
'' Evet. Sana kesin olarak bir şey dememiştim. ''
'' Bende seni bekliyordum. ''
'' Mark'ı ikna etmek zaman aldı Cleyton. Her gün görüşemiyorum Mark'la. ''
'' Ne dedi? Kabul etti mi ? '' diye sordu Cleyton heyecanlı bir şekilde
'' Mark seni Homer Kepler'a davet ediyor Cleyton. ''
'' Çok teşekkür ederim Linc, çok sağol. '' dedi Cleyton heyecanı sesini değiştiricek bir şekilde
'' Ama Cleyton... ''
'' Ama? ''
'' Okulu bırakmak zorundasın. ''
'' Ne? Neden? ''
'' Çünkü Mark öyle istiyor. ''
'' Peki ben bunu... bunu anneme nasıl söyleyeceğim? ''
'' Bak Cleyton. '' diye başladı cümlesine Lincoln birden ciddileşerek. '' Seni Homer Kepler'a almak için bir haftadır uğraşıyorum. Bana saygı duy. Yarın seni okul çıkışında bekliyor olacağım. Benimle oyun oynama çocuk. Yarın hesaplaşırız. '' diyordu Lincoln'un ciddi sesi.
'' Tamam Linc. Katılacağım önce kaydımı aldırmam mı gerekiyor? ''
'' Evet. Görüşürüz. ''
'' Gö... '' tamamlayamadan Lincoln telefonu kapattı. Cleyton o sırada sadece annesine nasıl söyleyeceğini düşünüyordu. Acaba annesi okulu bırakacağını söylediğinde ne söyleyecekti kendisine?

'' Cleyton, Cleyton. Hadi canım uyan. '' dedi annesi, yatağa salyasıyla sızmış olan Cleyton'a.
'' Anne? '' dedi gözleri tam açılmamış olan Cleyton.
'' Evet canım. Hadi okula. '' diye bir gülümseme vardı yüzünde.
'' Anne bugün okula gitmiyorum. '' dedi gözlerini ovarak.
'' Neden? '' diye sordu hemen Lucy gülümsemesi yüzünden silinerek. '' Hasta mısın yoksa? '' diye ekledi ardından.
'' Hayır, hasta değilim. Sadece canım... gitmek istemiyor. '' dedi annesinden gözlerini kaçırarak
'' Peki o zaman. Bugün gitmezsin. ''
'' Yarın da gitmeyeceğim. Ertesi gün de. Ondan sonraki gün de. Ve hiçbir zaman. ''
'' Cleyton. Ne demek şimdi bu ? ''
'' Okulu bırakıyorum demek anne. ''
'' Ne saçmalıyorsun sen? ''
'' Bir daha gitmeyeceğim. ''
'' Ya hedeflerin? ''
'' Okula gitmeden de Dünya'nın en önemli adamı olabilirim. ''
'' Tabi ki de okursan olabilirsin. ''
'' Seninle birlikte gidip kaydımı donduracağız. ''
'' Hayır... Hayır buna kesinlikle izin vermiyorum. ''
'' İzin istemiyorum zaten. ''
'' Ben olmadan nasıl don... '' cümlesini tamamlayamadan Cleyton girdi. '' İşte o yüzden sen benimle geliceksin. '' dedi
'' Hayır, hayır gelmiyorum. ''
'' Peki o zaman. Sen gelme, okula gitmiyorum. Hatta şimdi çıkıyorum eve de gelmeyeceğim. '' diyerek daha önce hazırlamış olduğu çantayı aldı ve '' Görüşürüz anne. '' diyerek kapıya yöneldi, açtı ve '' Cleyton, dur. Tamam. Geliyorum. '' dedi annesi hemen

'' Teşekkürler anne. '' dedi Cleyton yüzünde zafer gülümsemesi vardı.

*********************************

Cleyton Payens : BAŞLANGIÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin