Festivalde yanan sapsarı ışıklar, gece bütün karanlık yerleri aydınlatıyordu. Geleneksel kıyafetlerini giymiş çocukların, yetişkinlerin ve yaşlıların yüzleri tebessüm ediyordu. Koşullar ne olursa olsun, ne kadar mutsuz ve zorlu bir hayat yaşıyor olurlarsa olsunlar, bu festival istisnasız herkesi cezbediyordu.
Shizu, kucağında Genya'yı tutarken diğer eli Sanemi'nin küçük elini tutuyordu. Sanemi'nin heyecanla büyüyen gözleri asla gökyüzüne atılan havai fişeklerden ayrılmıyordu.
O gün Kyogo, kasabanın dışında bulunduğu için problemsiz bir gün olmuştu.
***
XX sokağı, geceleri hayat bulmasıyla meşhurdu. En ünlü genelevleri barındıran bu sokakta, cinsellik ve şehvetin her türlü harmanlanmasıyla güzelliğin ve estetiğin öne çıktığı bir mekandı. Sayısız güzelliğin bulunduğu bu ortamda, Sanemi nedensizce gerilmişti. Bütün kadınlar gösterişli, hoş, zarif ve yetenekli; bütün erkeklerse zengin ya da orta halli, giyimine kuşamına dikkat ediyorlar ve sıradan bir yukatanın içinde dahi o eşsiz auralarını korubilecek tipler gibi gözüküyorlardı. Sanemi, kendisinin çirkin olduğunu düşünmemişti. Yaşadığı dağın aşağısındaki kasabalı erkeklerle kendini karşılaştırdığında, yaraları dışında pek fazla kusurunun olmadığını düşünürdü. Buradaki erkekler ise karizmatikti, yakışıklıydı ve bazıları asil bile görünüyordu. Sanemi ilk defa görünüşü yüzünden bu tarz bir eziklik hissetmişti. Vücuduyla gurur duyuyordu; kaslı vücudu ve uzun boyu, belki de diğer erkeklerin onun hakkında kıskandığı tek şeydi. Buna rağmen, buradaki erkeklerin birçoğu kaslı olmasa da, içinde bir eziklik yaşıyordu ve insanların bakışlarını üstünde hissettikçe, bir maske alıp yüzünü gizleme arzusu git gide artıyordu. Üstelik Sanemi'nin sade ve yeşil yukatası, tertemiz ve yepyeni olmasına karşın, buradaki erkeklerin giyimiyle karşılaştırdığı epey sönük ve hatta eski kalıyordu. Yutakasının kapatmadığı göğüs kısmından göğüs kasları hafifçe gözüktükçe, Sanemi, dış görünüşün her şey demek olduğu bu bölgede biraz daha iyi hissediyordu. En azından bu yerlilerin onu övebileceği bir özelliği vardı. Amacı onlar tarafından övgü almak değildi, yine de burada sanki yanlış bir şey yapmış gibi insanların ona dik dik bakmasından rahatsızdı.
"Ulan..." Sanemi homurdandı, gözlerini devirerek içinden Giyuu'ya birtakım hoş olmayan sözler geçirdi. Onca yer arasından neden buraya çağrılmıştı? Giyuu'nun aklından neler geçiyordu?
Daha Sumi doğmadan dahi babasının bu tarz yerlere gidip alem yaptığını biliyordu. Merhametli ve nazik annesine yapılan bu ihanetten öylesine nefret ediyordu ki babasının eylemleri yüzünden yalnızca bu yer bile Sanemi'nin iliklerine kadar nefret etmesine sebebiyet vermişti. Bir genelevi hiç görmemişti ama beyninde babasının burada neler yaptığıyla alakalı türlü türlü seneryolar dönüyordu. Sanemi'nin gözünde hiçbir kadın asla Shizu kadar güçlü ve merhametli olamazdı. Kyogo tarafından dövüldükten sonra ağladığına hiç şahit olmamıştı. Yüzü ve narin bedeni yara bere içinde kaldığında hiçbir şey olmamış gibi gülümsemesini özlüyordu. Annesinin sıcaklığını, varlığını ve nazikliğini özlüyordu. Gitmişti ve bir daha geri gelemeyecekti. Shizu'ya benzer biri asla var olamazdı.
Kalabalığın ve sokağı aydınlatan sokak lambalarından kurtuldu, ardından karanlık ve kimsenin olmadığı bir ara sokağa yöneldi. Buradan hem XX sokağını iyi bir şekilde gözlemleyebiliyordu hem de insanların ezici bakışlarından uzaktaydı. Sıkı olan yukatasının kumaşını biraz gevşeterek kollarını göğsünde birleştirdi. Çok geçmeden Giyuu'yu fark etti, ona doğru yürüyordu.
"O beni daha önce mi fark etti?" diye mırıldandı Sanemi.
Giyuu, düz bir ifadeyle, istikrarlı bir şekilde Sanemi'ye yürüdü. Ara sokakta hiç ışık bulunmasa da ana sokaktan gelen ışık, birbirlerinin yüzlerini görmesine yetiyordu.
Belirli bir süre boyunca ikisi de konuşmadı. Sanemi kaşlarını çatarak onu sorgularcasına süzdü.
"Beni buraya neden çağırdın? Üstelik söylemek yerine niye gizli gizli bana kağıt verdin?"
Bu adama cidden katlanamıyordu. Hayattan bıkmış ifadesi ve kibirli tavırlarına daimi olarak maruz kalsaydı, Sanemi muhtemelen çileden çıkardı. Şimdi bile o nahoş gözleriyle Sanemi'ye tıpkı bir böceğe bakarmış gibi bakıyordu. Mavi irislerinin içindeki boşluğu yok edene kadar ondan tiksinecekmiş gibi hissediyordu.
"Eğer Sumi hakkındaysa," Sanemi, kollarını çözdü ve sesini bir oktav yükseltti. "Konuşmana fırsat vermeden çeker giderim."
"Benimle ilgili."
Sanemi bunu beklemiyordu. Onunla yakın olmayı geç, arkadaş bile değildi. Kendisi hakkında onunla konuşacak neyi vardı ki gizlice buluşmuşlardı?
"Görünen o ki kovuldum."
"Kovuldun mu? Olayları düzgün anlatsana."
Giyuu, Sanemi'nin sözlerine aldırış etmeden şöyle devam etti: "Bunu Sumi'nin yanında söyleyemezdim. O çok şefkatli ve tanımadığı insanlara elinden gelen bütün yardımı yapacak kadar iyi bir kız. Onu tanımıyorum bile ama aynı zamanda onu tanıyorum."
Sumi'ye olan iltifatları Sanemi'yi mutlu etmektense sinirlendirdi.
"Yaklaşık beş aydır evsizim, bu yüzden para veya başka şeyler karşılığında başka yerlerde kalıyorum. Ama birkaç gün önce param çalındı ve kovuldum. O zamandan beri kalacak bir yerim olmadığından evsizim."
Bu hikaye, Sanemi'yi pek tatmin etmemişti. Ya bazı detayları gizliyordu ya da hepsi tamamen kolpaydı. Eğer parasızsa o gün o dükkanda ne yapıyordu? Sumi ve Hiroshi, onu eve ağırlamak konusunda ısrarcıyken onlara neden katılmadı? Aklından cevapsız sorular geçerken bir an için bile ona güvenmedi, ona karşı gardını indirmemeye ant içti.
"Yani?" Sanemi sırtını duvara yasladı. "Bu konunun benimle ne ilgisi var peki?"
Boğucu bir sessizlik çöktü.
"Haklısın, seninle bir ilgisi yok." Giyuu, hâlâ o düz ifadesini koruyordu. Sinir bozucuydu. "Sana bunu anlatmamalıydım."
Giyuu arkasına döndüğünde Sanemi neler olduğunu algılamaya çalıştı. Eli istemsizce onun omzunu kavradı ve onu durdurdu. Sanemi, bir anlığına Giyuu'dan karamsar bir hava sezdi ama sonradan bu kayboldu.
"Sikerim yapacağın işi, her şeyi düzgünce anlat diyorum sana."
"Sadece senden bildiğin konaklama alanlarının yerlerini alacaktım ama gerek yok."
Yeniden. Yeniden onun kibirli ve baş ağrısı veren tavırları.
"İyi," demekle yetindi.
Sanemi, Giyuu görüşünden kayboluncaya dek ara sokakta kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4-D-0 |sane.giyuu|
Fanfiction›giyuu×sanemi‹ Bu dünyada çiçeklerin açtığı bir yer var.