2

705 62 60
                                    

Gözünü açtı kıvırcık oğlan. Zifiri karanlıktı her yer. Elini telefonuna atıp saate baktı.

2.34

Uyuyamıyordu yine. Telefonu bıraktıktan sonra elini yatakta gezdirerek sweati aradı. Kumaşla buluşunca hemen yüzüne kapadı onu. Tüm kokusunu çekmeye çalıştı ama faydasızdı. Üzerine sinmiş olan sevgilisinin kokusu uçmuştu çoktan. Uyuyamıyordu onun kokusu olmadan. Yıllardır bu böyleydi, hiçbir zaman düzgün uyuyamazdı. Yorgunluktan bayıldığı anlar bile olmuştu. Genelde ilaçlar sayesinde uzun bir uyku çekerdi. Uzundan kastı da en fazla 8 saat. İlaçların da yan etkisi fazlaydı. Çok kullanamıyordu o yüzden. Onu uyutan tek bir şey vardı, Semih'in kokusu. Birlikte uyudukları gece, hayatında ilk defa o kadar derin uyumuştu. Zaten Semih onu hep mayıştırıyordu.  Sevgilisine belli etmemeye çalışıyordu tabi bu durumu. Uyuyamadığını bilsin istemezdi. Güçsüz tarafını insanlara özellikle Semih'e göstermekten son derece kaçınırdı. İlk başlarda buluşmalarda ironiye vurarak sweatlerini çalmaya başladı. Her seferinde saçma sapan bir bahane uyduruyordu. Kokusu geçince geri getirip yenisini alıyordu. Semih de dert etmiyordu, biliyordu kendi sweatlerinin Barış'a olmayacağını ama sorgulamamıştı hiç. Barış'ın da huyu bu işte diye düşünüyordu. Barış genelde insanların eşyalarını araklamayı severdi. Kalem tarzı küçük şeyler alırdı normalde. Yinede sorun etmezdi, onlar sevgililerdi ve bu tür şeylerin lafını yapmak saçmalık olurdu. Bu sayede Barış da ilaçlarını artık almamaya başlamıştı. İlaçları oldumolası hiç sevmiyordu zaten. Ağırlardı fazlasıyla, gün içinde sarhoş gibi geziyordu hep. Midesi de bulanıyordu onlar yüzünden. Uyicam diye kalan gününü zehir ediyorlardı. Neyseki son 7 aydır elini bile sürmemişti ilaçlara. Farkında değildi belki ama Semih ona çok iyi geliyordu. Her şeyden daha iyi.

  Uyuyamiyacağını anlayınca olduğu yerde doğruldu. Sehpanın üzerindeki sigarayı alıp balkona adımladı. Semih nefret ederdi sigara içmesinden. O da çok sık içmezdi zaten. Uyuyamadığı gecelerde yakardı sadece. Ama bi gecede bi paket bitirirdi genelde. Bir yandan içiyor bi yandan da düşünüyordu. Bu hale gelmesinin sebeplerini düşünüyordu.

  6 yaşındaydı annesini kaybettiğinde. Babası gözünün önünde bıçaklamıştı annesini. Aldattığını iddia etmişti ama annesi yapmazdı öyle bir şey, biliyordu. Kendisini sorguya çektiklerinde itiraf etmişti babasının yaptığını. Sadece küçük bir çocuğun lafıyla babasını hapse atamadılar tabiki. Kanıt yetersizliğinden serbest kaldı babası. Evde bir güzel dayağını yemişti o gün hiç unutmazdı. Hayatında yediği en ağır dayaktı. Dayağın şiddetinden ya da çektiği acıdan dolayı değil. Kimsesiz kalmasımın vermiş olduğu hüznün etkisiyle daha kötüydü. O günden sonra babasının tutumu hiç de iç açıcı değildi. En ufak hatasında dayak yiyordu. Sürekli boyundan büyük işleri yapmaya zorlanıyordu. Üzerinde kaç kere sigara söndürülmüştü saymayı bırakmıştı. Zehir etmişti ev hayatını resmen minicik çocuğa. Okula başlayınca öğretmeninin bu durumu farketmesiyle çocuk esirgeme kurumuna gönderildi Barış. Bir süre orada yaşadı. Oradayken de kimseyle muhattap olmazdı genelde. Gerekli olmadığı sürece ağzını açmazdı. Ortaokula geçtiğinde ise yurtdışından gelen dedesi onu esirgeme kurumundan almıştı. Dedesi ve anneannesiyle yaşamaya başlamıştı böylelikle. Açıldığı dönem olmuştu bu. Karakterini de bir nevi oturtmuştu. Acısını gizlemeyi öğrenmişti hiç yoktan. Acısı yokmuş gibi davranmak gizlemenin en iyi yoluydu. Hayatı düzelmiş sayılırdı fakat uzun sürmemişti. Liseye geçtiği yıl anneannesini kaybetmişti kanserden. Uykudayken son nefesini vermişti anneannesi. Barış da dedesinin bağırma seslerine uyanmıştı. O yüzden geceleri uyuyamıyordu. Travma bırakmıştı bir şekilde. Ne yaptıysa uyuyamıyordu. O olaydan sonra dedesi de kimseyle konuşmamaya başladı. Kendini odasına kapatmıştı. Her gün yemeğini odasına bırakıyordu Barış. Onun da ölüden bi farkı yoktu yani. Sonra onunla tanıştı. İlk gördüğü gün etkisi altına girmişti. Doğal sarı saçları pürüssüz yüzü ile daha ilk günden dikkatini çekmişti oğlanın. Futbol takımı seçmelerinde onu görünce gidip konuşma fırsatı bulmuştu. Görüp görebileceği her şeye mızmızlanabilen bir yapısı vardı. Çok tatlı gelmişti gözüne. O günden sonra da bırakmadı peşini. Hayat enerjisi bu sarışın çocuğa bağlıydı. Yeni bi düzene girmişti artık. Farkında olmadan kendini düzeltiyordu. Çocuğun onu sevdiğini söylediği gün mutluluktan bayılıcaktı neredeyse. Hiç beklemediği bir anda gelmişti itiraf. O günden sonra tüm hayatını sarışınına adamıştı. Yaptığı her şey uykusuna kadar her şey onun içindi. Onu çökmüş bir şekilde görmesin yanında hep güçlü kalsın diyeydi. Semih'in en ufak dertlerini kendi kafasında büyütür sorunu hemen çözmeye çalışırdı. Kendi dertlerini ise hiç anlatmazdı. Üzgün olduğunu belli bile etmezdi. Üzgün değildi ki artık zaten. Hayatında Semih gibi neşe kaynağı biri varken üzgün olamazdı da. Onunlayken vakit su gibi geçiyordu. Onunla değilken de kendini onu düşünürken buluyordu. Sadece aklını değil her şeyini ele geçirmişti bu çocuk. Ve bundan şikayetçi olduğu da söylenemezdi.

Düşüncelerini dağıtmak istercesine kafasını iki yana salladı. Semih'i düşünürken ister istemez sırıtmıştı. Ne zaman bittiğini anlamadığı paketi balkondan aşağı fırlatıp içeri girdi. Saat 5'e yaklaşıyordu. Telefonu eline aldığında sevgilisinin aktif olduğunu gördü.
-----------------------------------------------
Barış
Neden uyumadın?

Semih
Uyumuştum. Tuvalete kalktım.

Barış
Çişin mi geldi

Semih
Evet

Barış
Ve sen buna mı uyandın???

Semih
İnsanların çişi gelebilir Barış, bu gayet normal bir şey.🙄🙄🙄

Barış
ŞSDNÖSLSŞQLSLS tamam kızma affet.

Semih
Bir kere öpersen affederim😋

Barış
Yarın bol bol öperim olur mu

Semih
Kabul. Sen niye uyanıksın?

Barış
Kerem'in aramasına uyandım.

Semih
Bu saatte niye aradı ki?

Barış
Sabah namazını kılmak için

Semih
ŞSJSSÖSJSÖANAÖSNAÖSMAÇÇSŞ CİDDEN BUNUN İÇİN ARADI MI???

Barış
Napçaksın işte klasik kero. Neyse uykun kaçmasın çişini yaptıysan uyu.

Semih
Sende uyu iyi geceler seni seviyorum.🫶🏻

Barış
İyi geceler ben daha çok seviyorum.❤️
---------------------------------------------------

Semihin mesajına kalp bırakmasıyla telefonu yatağa fırlattı tekrardan. Mutfağa gidip bir şeyler hazırlamanın daha mantıklı olduğunu düşündü. Kahvaltısını yaptıktan sonra Semih için kurabiye yapmaya karar verdi. En sevdiği çikolata parçacıklı kurabiyeden yapmaya koyuldu.

Selaaam. Umarım beğenirsiniz. Bu arada bir şey sorucam. Arfer mi arken mi??

Bound to you// BARSEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin