14 (final part 3) son

667 55 131
                                    

Öncelikle hepinizden özür diliyorum. Medya açılıyorsa açıp okuyun. Açılmıyorsa eğer arkadan açarsınız şarkıyı. Barışın şarkıyı açtığı yerde başlatırsanız eğer şarkıyla orantılı okursunuz test ettim.(cem adrian mutlu yıllar) Şarkıyla orantılı okursanız eğer ağlama garantili

Anahtarı delikte yavaşça döndürdü ve eve adımladı Barış. Gözü yerdeydi. Odasına doğru adımlarken ayağına çarpan balonla kafasını kaldırdı. Semih için hazırlamışlardı burayı. Bugün Semih'in doğum günüydü. Hazırladığı onca şeye baktı. Tavandan kocaman bi pankart asılmıştı.

"Mutlu yıllar Semih"

Yazıyordu. Etrafta bir sürü balon vardı. Semih gelince patlatmak için iki tane konfeti masanın üstünde duruyordu. Duvarlara küçük beşiktaş bayrakları asılmıştı. Gözleri doldu Barış'ın. Mutfağa doğru adımladı. Buzdolabını açınca pastayla bakıştı. Pastası da beşiktaşlıydı. Elleri titreyerek buzdolabından çıkarttı, masaya koydu pastayı, eline de konfetilerden birini aldı. Arkasını dönüp radyodan bir şarkı çaldı.

Benim için siler misin geceyi gökyüzünden

Şarkıya acıyla tebessüm etti Barış.

Benim için tutar mısın kendi ellerinden

Kafasını eğdi bu sefer. "Tutamam" diye mırıldandı sadece. Gözyaşları hızla akmaya başlamıştı.

Benim için okşar mısın saçının her telini

Ağzından bi hıçkırık kaçtı bu sefer. Sevgilisi bilerek boyamıştı saçlarını sarıya. Şimdi daha iyi anlayabiliyordu.

Kendin için yakar mısın mumları bu gece

Konfetiyi patlattı Barış.

Mutlu yıllar
Mutlu yıllar sevgilim

"Mutlu yıllar sevgilim"

Sensiz kutlar
Bu gece tüm aşıklar

Ağlıyordu, sevgilisini istiyordu..

Çok yalnızlar
Ellerinde yıldızlar
Bekliyorlar

Yalnız olmak istemiyordu. Sevgilisini yalnız bırakmak istemiyordu.

Bizim için bir şarkı çal
Mutlu yıllar
Mutlu yıllar sevgilim

Daha fazla dayanamadı Barış. Zar zor ayağa kalktı. Var gücüyle masayı devirdi önce. Pasta da beraberinde yere düşmüştü. Bağırdı Barış, içi alev alev yanıyordu. Şarkı devam ediyordu bir yandan.

Sensiz kutlar bu gece tüm aşıklar

Bütün bayrakları koparıp fırlatıyordu Barış. Sandalyeleri tekmeliyordu.

Çok yalnızlar
Kalplerinde umutlar
Bekliyorlar Bizim için bir şarkı çal

Haykırarak yere çöktü Barış. Semih'i çok özlemişti. Dedesi de bu gürültüye kapısını aralamıştı. Dolu gözlerinin arkasından torununa baktı. Yerde çökmüş haykırarak ağlıyordu.

Sessizliğin içindeyim.

Sessizdi etraf gerçekten, sevgilisinin sesi yankılanmıyordu.

Çok karanlık bir yerdeyim

Karanlıktı gerçekten. Semih'siz geçen her saniye onun için karanlıktı.

Uzat bana ellerini korkuyorum derindeyim

Bağırmaktan ve ağlamaktan bir süre nefesi kesilmişti Barış'ın. Göğsünü tutarak sessizce ağlamaya devam etti yine. Dizlerinin üzerine oturmuş öne doğru eğilmişti.

Nefesim biter sesim yetmez
Çıkmaz sana yollar

Canı yanıyordu, her yeri acıyordu.

Güneş doğar güneş batar
Kayıp bize yıllar

Kalbini tuttu sökmek istercesine. Gerçekten de sökmek istiyordu o an. Korkunç bi acıyla yanıyordu kalbi.

Şarkı susar bir gün yine başlar
Kim bilir bir gün güneş yine bizim için doğar.

Doğmuyordu güneş, doğmicaktı bu sefer.

Mutlu yıllar
Mutlu yıllar sevgilim
Sensiz kutlar
Bu gece tüm aşıklar
Çok yalnızlar
Ellerinde yıldızlar
Bekliyorlar
Bizim için bir şarkı çal

Sevgilisini istiyordu, yanında olmak istiyordu. Yanına gitmek istiyordu.
Bir süre orda ağladı. Sıkı sıkı yummuştu gözlerini. En son cesareti bulduğunda açıp etrafına bakındı. Tüm salonu dağıtmıştı. Onu izleyen dedesiyle gözgöze geldi o an. Ağzından bir kaç kelime çıkmıştı sadece.

"Dayanamıyorum bu acıya dede"

Çaresizce ağlamaya devam ederken göz temasını kesmedi Barış. Dedesi onu anlardı biliyordu. Anneannesinde yaşamıştı aynı şeyi. Gelip nasihat vermesini beklemişti ama istemiyordu da yapmasını. Dedesi ise beklemediği bir şey yapmıştı. Gözlerini Barış'a odaklamıştı. Kafasını çok yavaşça aşağı yukarı salladı. Barış'ın içini okuyomuş gibi bi hali vardı.

"Başka türlü geçmez bu acı"

Dedi hala gözlerine odaklanmışken. Barış da ona bakarak kafasını salladı. Gözlerinden bile içinde kopan yangını görebilirdiniz. Son gücüyle ayağa kalktı ve yavaş adımlarla evden çıktı. Yavaşça hareket ediyordu. Etraftaki insanların bakışlarını umursamıyordu. Semih'in evine doğru adımladı.

Anahtarı kendisinde vardı o yüzden içeri girebilmişti kolaylıkla. Kafasını hiç kaldırmadan odasına adımladı sevgilisinin. Bütün tişörtlerini alıp yatağa fırlattı. Sonrada içine girdi yatağın. Sevgilisi kokuyordu her yer.

Odaya göz gezdirdi, o kadar çok anısı vardı ki ağlamamak elinde değildi. Sol komidinde Semih'in ilaçlarını gördü. Ne olduklarını bile bilmiyordu ama bütün kutuyu eline döküp yandaki suyla beraber içti. Odaya baktı sonra bir kez daha.

Bu yatakta beraber uyurlarken şimdi tek başınaydı. Yalnız bırakmıştı Semih onu. Sevgilisinin kokusuyla, uyumamış olmanın verdiği rehavetle ve ilaçlarında yavaş yavaş etkisini göstermesiyle gözleri kapanıyordu. Gözü tam kapanmadan önce sanki sevgilisini görmüştü karşısında.

"Yanına geliyorum birtanem"

Dedikten sonra kendisini uykunun kollarına bıraktı. Semih'in yatağında, onun kokusuyla beraber, bir daha uyanmicağının bilincinde...

Mutluydu ama, sevgilisinin yanına gidiyordu sonuçta. Orada onu karşılicak bir sevgilisi vardı. Mutlu son sayabilir miydi bunu? Kavuşuyorlardı sonuçta. Beraber olucaklardı, mutluydu o yüzden. Sevgilisine doğum günü hediyesi olarak yanına gidiyordu.

Uyku onu tamamen ele geçirirken gülümsedi son kez.

Evet, ficin sonuna geldik. Okuyup yorum yapan herkese teşekkür ediyorum. Çok kısa sürede yazdım bu fici ama sizle beraber bende çok bağlandım gerçekten. Gönül isterdi ki bu ikiliye güzel bir son yazmak ama bazen böyle oluyor işte. Siz merak etmeyin onlar birbirlerine kavuştular. Bu maceraya ortak olduğunuz için sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum hepinize. Son kez oylarınızı bekliyorum.

Bound to you// BARSEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin