Changbin'in evine gelmiştik.Dış kapıyı açtı ve içeri girip biraz geri çekildi
"Gir" demeye çalışıyor sanırım o yüzden içeri girdim. Kapıyı kapattı ve bende evi incelemeye başladım.
Giriş çok güzel dizayn edilmişti. İlk olarak salon ile karşılaştım. Koltukların rengi mükemmeldi tarif edilemeyecek bir gri rengine sahipti. Mavi grisi gibi desem olur muydu?
Çoğu bölgede bulunan beyaz, bu evin asilliğine asillik katıyordu. Koltuk,televizyon,sehpa,perde her şeyin şekli şumali çok güzeldi.
"Zevkiniz çok güzel"
Evet, sizli konuşmuştum çünkü iyi bir iş adamına benziyordu. Dur bir saniye... Ya adam 30 yaşındaysa? Ben daha 17'yim bu adamın kim olduğu belli değil neden evine geldim ki. Salak kafam
"Teşekkür ederim ama sizli bizli konuşmasak olur mu? Aramızda en fazla 3 yaş vardır. Yaş demişken kaç yaşındasın?"
Söylemeli miydim? Bence evlere bakılırsa aramızda 20 yaş var.
"17 yaşındayım. Siz- Pardon sen?"
Yine siz dedim of
"Ben 18 yaşındayım. Bak, aramızda 1 yaş var"
"Evet az imiş"
Ben 20 beklerken 19 eksiği çıktı. En azından bu iyi bir şey.
"Şey kediniz nerede?"
Konuyu dağıtmak için kedi kojusunu açmıştım
"Kedim mi? Aslında yeni birisi geldiğinde kokusunu alır ve hemen kapıya gelirdi. Şuan uyuyor olmalı"
"Ona ait bir odası falan var mı?"
Zengin olduğu için kedisine ayrı bir oda olması mantıksız olmazdı.
"Hmhm. İstersen göstereyim"
"Çok isterim!"
Heyecanla söylediğim bu söze ufak bir kıkırtı çıkarmıştı.
"O zaman beni takip et"
Nereye gidiyorsa bende arkasından tıpış tıpış gidiyordum. En sonunda bir odanın
karşısında durdu. Bende durdum."İşte bu oda"
Yavaşça kapıyı açtı ve içeri girdi.Bende ardından içeri girdim.
"Maow? Nerdesin kızım"
"Adı Maow mu?"
"Evet. Biraz saçma gelebilir ama ben seviyorum"
"Hayır hayır saçma değil bence çok güzel ve tatlı bir isim"
"Hiç böyle düşünen biri olmamıştı"
Biz bunları konuşurken gözüm bir yere takıldı. Bu da neydi böyle? Çerçevenin içinde gülümseyen bir Changbin ve elleri arasında yavru bir kedi vardı.
"Bu ne?"
Çerçeveyi gösterdim.
"O Maow'un küçüklüğü. 2 yıl önce çekmiştim."
"Çok tatlı"
İçeriye doğru gelen minik adım sesleri duydum. Bu Maow muydu?
"Ah, işte Maow"
Kapıdan içeri gelen kediyle şok oldum. Ama bim olmak istiyordum! Tamam tamam iğrenç bir espriydi. Bu kedi benim sokakta gördüğüm kedinin zıttıydı. Sokaktaki kedi ne kadar parlak ve beyaz ise, bu kedi bir o kadar siyah ve koyuydu
"Bir şey mi oldu Jeongin?"
"Sadece biraz şaşırdım da. Bu kadar siyah olmasına şaşırdım"
Milattan kalma telefonum bu anı bozdu.
Annem arıyordu"Özür dilerim annem arıyor bir dakika"
Changbin başıyla "Tamam"dediğinde telefonu açtım.
"Oğlum nerdesin kaç saattir? İyi misin?"
"Anne iyiyim. Buraya yeni taşınan kişinin evindeyim"
"Dikkat et kötü bir niyeti olabilir"
"Tama anne kapatıyorum"
"Görüşürüz"
"Görüşürüz anne"
Telefonu kapattım ve yanımdaki küçük sehpanın üzerine koydum.
"Annen miydi?"
"Hmhm"
Kediye elimi uzattım ama tısladı ve elime bir çizik attı. Kanamaya başladı
"Jeongin iyi misin? Yaramaz kedi. Dur hemen yara bandı getireyim ve sende o sırada karşı odaya geç"
"Gerek yo-"
Ama Changbin çoktan gitmişti. Daha da kanamaya başlayınca iyiki yara bandı getirmeye gitti diye düşünmeye başladım.
Beyaz kedi ne kadar uslu, kendini sevdirdiyse bu kedi onun zıttıydı. Zıt kutuplardı bu iki kedi. Bu bir tesadüf müydü?
Bu oda da ne güzelmiş. Sanırım Changbin'in odası. Duvar rengi krem rengiydi çok güzeldi. Yatağı çift kişilikti. Yatağının yanında da küçük bir sehpa vardı.
Yatağa oturup Changbin'i beklemeye başladım
Changbin yara bandı hariç bir krem ve peçete de getirmişti
Elimi tutup önce kanı peçete ile sildi. Sonra krem sürmeye başladı ama acıttığı için refleks olarak elimi geri çektim.
"Acıdı mı?"
"Biraz..."
Elimi uzattım ve elimi tekrar tuttu. Elinin dokusu çok güzeldi, yani sert değil de yumuşaktı ve ellerindeki damarlar... Ne diyorum ben? Bu düşünceler de neydi öyle.
Changbin kremi sürdüğünde yara bandını yapıştırdı. Sonra bana döndü
"Maow için özür dilerim, çok acımadı değil mi?"
"Acımadı. Özre gerek yok;hayvan nasıl olsa belki kötü bir enerji hissetmiştir, benden korkmuştur"
"Neden korksun ki?"
"Albinizm yüzünden"
"Ha bak onu soramadım. Neden böylesin yani beyaz"
"Albino'yum ben internete ne olduğunu yazarsan çıkar "
Ne olduğunu bilmemesi onu cahil mahil yapmaz. Tam tersine ona anlatsam iyi olur ama üşeniyorum
"Ne olduğunu söylesen olmaz mı bakmaya üşeniyorum"
Bu da mı üşengeç?Sanki ben değilim
"Albino, diğer adıyla albinizim hastalığı insanların böyle görünmesine neden olur. Bu hastalığa sahip olan insanlar net göremez, hafif şeffafımsı görür. Tenleri çok hassastır bu yüzden güneşte çok durmaları tavsiye edilmez.
"Şuan tam göremiyorsun o zaman"
"Hmhm"
Changbin yataktan kalkıp perdeyi kapattı. Bunu yapmasına hafif kıkırdadım.
"Teşekkür ederim Chang"
"Güzelmiş"
"Ne güzelmiş?"
"Chang. Bunu sevdim"
724 kelimeeeeee
Nasil olmusssss kotu gibi
Jeongin kocamin eline cizik attirdim ozur dilerim ama yakinlasmalari gerekti😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Albino'Jeongbin
FanfictionChangbin, yeni taşındığı mahalledeki albino olan oğlana aşık olur. Peki bu çocuk Changbin'i kabul edecek miydi?