00.07

14 2 2
                                    

Changbin'in evine gidiyorum. Ona dediğim şampuanı vermeye geldim. Bu bir bahane. Onu görmek istiyorum. Ama nedenini bilmiyorum. Sadece onu görmek iyi gelecek gibi hissediyorum. Buna ne deniyor?

Zili çaldığım gibi kapı açıldı.

"Kapıda ne yapıyorsun?"

"6. hislerim senin geleceğini söyledi"

"Öyle mi"

"Öyle"

İçeri geçtim. Arkamdan kapıyı kapatım yanıma geldi. Elimdeki su bardağı boyundaki küçük kutuyu verdim.

"Ne bu?"

"Şampuan"

"Güzel kokan ve annenin tamamen doğal şeylerle yaptığı şampuan mı?"

"Evet"

"Teşekkürler"

"Teşekküre gerek yok"
"Bir şey soracağım"

"Sor"

"Senin kasların mı var?"
"Ya gülme! Sormaz olaydım"

"Görmek ister misin"

Evet

"Yok kalsın. Kaslarına mı kaldım"

"Emin misin? Bu fırsatı kaçırma bence. Çünkü ben hariç kimse görmedi onları, göstermem de"

Göstermesini istiyorum ama utanırım. O yüzden olmaz

"Kaslarını görmek istemiyorum"

"Sen bilirsin"

Şimdiden pişmanım. Keşke göster deseydim. Of

"Hâlâ görmek istemiyor musun?"

"Evet"

"Gösteririm"

"Ya hayır olmaz"

"Olur olur"

"Ya hayır dedim gösterirsen gözlerimi kapatırım"

"İyi tamam o - gözlerini kapatma"

Gü ne be

" neydi"

"Hiç"

Piçe bak hiçmiş ayh götüm

"Ha bu arada sen nasıl anladın kaslarımın olduğunu"

"Şeyden"

"Neyden"

"Şey işte"

"Ne işte"

Kodumun salağı bi boku da anla amk

"Ya sen aldın ya kucağına beni hastaneye giderken o zaman hissettim işte"

"Hm anladım"
"Sen kaslarını hissettim mi dedin?"

"Dedim"

"İyi"

Mal. Neyse eve gideceğim bununla uğraşamam. Hem annem- ANNEM!

"Benim gitmem gerek görüşürüz"

"Dur nereye?"

Daha fazla zaman kaybetmemek için evden hemen çıktım ve kapıyı kapatmadan Changbin'e seslendim:

Albino'JeongbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin