_Bölüm 1_

19 5 0
                                    


1 ay önce...


Her şeyin farkındaydı, bu sahne ona çok tanıdıkdı.
Uyarmaya çalışıyordu kendini, ama başarısızdı.
Yapamıyordu, geçmişinde yaptığı hatáyı düzeltemiyordu. Geçmişini değiştiremiyordu.
Ve her defasında bu gerçekle yüz-yüze gelmeye mahkumdu.

Ve o an, ruhunun yine param-parça olduğu o an, geçmişin acı gerçeğini yüzüne çarpmışdı.
İçinde, ruhunda fazlasıyla tanıdık olan fırtınalar kopuyordu aslında.

Hemen yatağından kalkıp O'nun yanına koştu. Elini tutduğu an, ona masumca gülümseyen Anne'sine baktı şok içinde.
Anne'si onun küçük elini kendi avucuna alırken, ruh'u bu án'a fazlasıyla yabancı kalmıştı. Ama Anne'sine dokuna bildiği için, elinin sıcaklığını elinde hiss etdiği için fazlasıyla sevinmişti.
Anne'si yüzünde solmuş bir tebessümle kızına baktığı sırada, ona yavaş sesiyle bir kaç cümle fısıldadı..
Çocuk şaşkındı, anlamamışdı.
Asıl geçmiş bu değildi, bu án'ı böyle yaşamamışdı, Anne'si ona gülümsemekden başka bir şey bahş etmemişdi giderken..
Anne'sinin kurduğu cümleler küçük çocuğa değildi, onun içinde taşıdığı ruh'unaydı aslında..

- "Anne..Anne gitme lütfen...Anne."
...


Bir anda yerinden nefes nefese sıçradı Zümrüt. Kan ter içinde kalmış ve en kötüsüde nefes alamıyordu.

Örtüyü üzerinden bir yana fırlatırken, çabucak yerinden kalkıp pencereye doğru koşdu.

Başını dışarıya çıkarıp çeke bildiği kadar nefes çekdi ciğerlerine.

Elleriylede alnında ve boğazındaki damlaları silmeye çalışıyordu.
Kalbinin şu anda göğsünü delip çıkıcağını hiss ediyordu Zümrüt.

Bir kaç dakika dışarıdaki havayı soğulurduktan sonra pencereyi kapatmadan içeriye doğru yürüyüp kendini yatağına atdı.

Bir rüya yüzünden uykusundan irkilmesi ilk değildi onun için. Ama böyle şiddetli bir uyanışı hiç yaşamamışdı.

Belkide yarım saatden fazla tavanı izleyerek düşüncelere dalmışdı Zümrüt.
Annesinin gerçek dışı davranmasını, elini tutmasını ve en önemlisi söylediği cümleyi düşünüyordu.

"Belkide yaralarına melhem bulma zamanın gelmişdir kızım."

Bu ne demekdi?
Annesi neden ona böyle bir şey söylemişdi..

Bir anda kapı çalındı ve Zümrüt yatağında oturur pozisyon aldı.

Aysel uyuyor sandığı Zümrütü uyandırmamak için kapıyı yavaşca araladı, uyandığını görünce gülümsedi:
- "Güzelim, erkencisin bu gün. Hadi üzerini değiş, in aşağıya. Kahvaltı hazır."

Zümrüt kendini yorgun hiss etsede ailecek yapıcakları yemeğin ve kahvaltı sohbetlerinin ona iyi geliceğini düşünüp:

- "Tamam yengem, bir soğuk duş alıp çabucak inerim" -dedi.

- "Peki canım, nasıl istersen.
Daha amcan uyanmadı zaten. O sofraya gelene kadar sen en iyisi güzelce uzun bir duş al, öyle in kahvaltıya. Halsiz görünüyorsun" dedi Aysel ona kaygılı gözlerle bakarken.

TÊVÂFUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin