The Heirs /taekook

Sevgi 🌒

Güney Kore Krallığı, 1870 Aralık

Bazı zamanlar olur ya durup kendinizi takdir edersiniz. İşte tam da o zamandayım. Kendimle gurur duyuyorum.

"Sen ne yaptığını zannediyorsun kadın?"

"Ne zannediyorum sence Kim Chul ?"

"Ne zanettiğini bilmem ama kendini bir kaltak gibi hissetmelisin. Ne yaptığını bilmeyen bir kaltak."

Alaycı bir şekilde güldüm bilhassa kendisini öyle hissetmesi gereken kişi o olmalıydı.

"Ne yaptığını bilmeyen bir kaltak ha?"

Holde durmuş ikimiz tartışıyorduk.

O kapının solunda kalan pencereden endişeyle dışarıya bakıyordu.

Ellerini arkasında kenetlemiş âdeta bir kral olduğunu haykırıyormuşcasına.

Yanına doğru ilerledim ve tam da arkasında durdum.

"Demek ne yaptığına bilmeyen bir kaltak?"

Arkasına döndü ve "Evet, anlamıyor musun yoksa? Bir papağan gibi tekrarlamanın bir anlamı olması gerek?"

Demesiyle yüzüne tokatı yapıştırmam bir oldu.

Yana düşen yüzü gözlerini sinirle kapatmasına neden oldu.

Gözlerini birkaç saniye kapattıktan sonra ne olduğunu anlamadan saçımı tutarak çekti.

"Bana bak kadın çok fazla oluyorsun kendine gel artık. Karşındaki bir kral. Bir kral... Anlıyor musun?"

Elimi onun boğazına atarak sıktım.

"Bir kralsan ne olmuş yani? Sana tapmam mı gerekiyor köle halkın gibi?"

Gözlerime birkaç saniye baktı ve ben Kim Chul'un gözlerinin içini okudum. Şaşırmış hatta afallamıştı.

"Hahah öyle mi cidden?"

Alaycı sesim dişlerini sertçe sıkmasından rahatsız olduğunu gösteriyordu. Hatta bence sinirli olduğunu gösteriyordu rahatsız olmaktan çok.

Ardından sağ eliyle boğazımdaki elimi tutup ters çevirdi.

Bi yandan saçımı çekip bir yandan diğer eliyle elimi ters çevirdikten sonra çenemi sertçe sıktı.

"Evet, köle halkım gibi tap bana. Ha anladın mı?"

"Üzgünüm karşınızda oğlu için herşeye katlanan bir kadın yok Kim Chul."

Dedikten sonra sertçe özel bölgesine tekme attım. Özel bölgesini tutmasıyla serbest kalan ellerimle onu ittim.

Yerde affalamış gibi bakan adamın gözlerine sırıtarak baktım.

"Ben Kim Chun Hei. Lee Krallığın prensesi, Güney Kore Krallığın kraliçesi bugünden itibaren krallığın yönetimine bende katılıyorum. İlan edeceğim ki bugünden sonra tüm halkı ben yöneteceğim."

Diyerek krala doğru yaklaştım ve eğildim.

"Zira sevgili kralım en yakın arkadaşınızın karısıyla olduğunuzu hatta ama hatta bana şiddet uyguladığınıza dair haberler yayarım."

"Hah beta olmasaydın bir alfanın işini görebilirdin. Şimdi niye beni suçluyorsun ki hah?Ayrıca kim seni dinler ki? Çok mu zekisin? Hah güldürme beni Kim Chun Hei."

"Sanırım unuttunuz sevgili kral? Dediğim gibi ben Lee Krallığın hâlâ bir prensesiyim. Sizi yok etmek benim babama bir mektup göndermemle olur. Hem hatırlarsanız evlendiğimiz günden beri yönetimde söz hakkım vardı ki oğlum olduğu için beş yıl bıraktım sadece. Ama görüyorum ki"