-2 devam-

79 8 0
                                    

Asyanın ağzından devam:

Arkamızda Aryanın kafası vardı. Bir iple tavana bağlanmış bir şekilde.  Dehşet içinde yere düştüm sonrası karanlık

1 Saat sonra:

Uyandığımda başımda Aras ve Güneş vardı. Bir dakika Güneş mi ? O ne zaman geldi ?

-Güneş sen ne zaman geldin ?Nasıl buldun burayı? Arya nasıl bu hale geldi ?

-Şey biz meyve bulmuştuk ben ağaca çıktım o yere düşenleri topluyordu. Tam o sırada başı kan içinde bir adam Aryayı kaçırdı. Ben koştum ama yetişemedim. Yerdeki kan izlerini takip ederek burayı buldum ve geldiğimde sen baygındın Aras ise sandalyede oturmuş salanıyordu.

dedi ve ağlamaya başladı. Tam o sırada aklıma bizimde ölebilceğimiz geldi buradan kaçmalıydık çünkü Aryayı öldüren adam burada olduğumuzu biliyor.

-Arkadaşlar buradan hemen kaçmalıyız o adam burada olduğumuzu biliyor ve bizide arıyor olabilir.

-Tamam. Bu doğru Hadi hadi !!

Kalktık tam çıkacağımız sırada kapı kilitlendi pencereden psikopatça sırıtan bir adam bize bakıyordu. Heryeri kan içindeydi elinde ise bıçak vardı. Herkes aynı anda bağırdı ve yukarı kata çıktık. Bir odaya girdik ve kapıyı kilitledik. 

-Hemen çıkmalıyız burdan

-Tamam bir fikrim var camdan uzak durun. Dedi Aras o sırada merdivenlerden çıkma sesi geliyordu. Büyük ihtimal adam bize yaklaşıyordu. Aras bir bibloyu aldı ve onunla camı kırdı. Ve aşağı atladı bizde arkasından atladık. O kadar yüksek değildi o yüzden bir şey olmadı. Koşmaya başladık tam o sırada ağaçtaki yazı dikatimi çekti.

Şimdi sıra sizde                                                                                                                                                                                                            - H.

Ne sırası neyden bahsediyor bu?? Bir dakika bu yazı kanla yazılmış. Arkamı döndüğümde adamın hızla bize doğru geldiğini gördüm ve yeniden koşmaya başladık Aras cebindeki silahı çıkarıp adamın kafasına 4 el sıktı. Adam yere yığıldı tam rahatladık derken adam dahada sinirli bir şekilde yerden kalkıp Arasın üstüne atladı. Ne yapıcağımı düşünürken  Güneş hızlı davrandı hemen eline bir sopa alıp adamın kafasına vurdu. Aras yerden kalktı:

A- Teşekkür ederim hadi koşun yoksa yeniden kalkıp bizi yakalıyacak.

Güneşin ağzından devam:

Koşmaya devam ettik o sırada Asyanın acı içinde bağırdığını duyduk. Hemen yanına gittim bir tuzağa düşmüştü toprağın altından çıkan insan eti yiyen garip şeyler Asyayı yiyiyordu daha fazla dayanamadım ve kustum. Bütün arkadaşlarım bir günde ölmüştü. Sadece Aras ve ben kalmıştım ve bizimde hayat güvencemiz yoktu bizde bu tuzaklardan birine düşüp ölebilirdik ya da ormandan çıkamayıp açlıktan ölebilirdik. 

Böyle düşüncelere dalmışken Aras bağırdı:

-Hala arkamızda !!!!

O sırada uzaktaki durak gibi şey dikkatimi çekti. Kırmızı bir ışık yanıp yanıp sönüyordu. Arasa döndüm ve elimle orayı gösterdim. O da başını salamakla yetindi oraya doğru koştuk. Tam geldiğimiz anda bir tren durakta durdu içine bindik. Oradaki görevliye olanları anlatık gözleri bize acıdığını anladık yani bizim deli olduğumuzu düşündü. Ama en azından ormandan kurtulmuştuk.

2 Yıl sonra:

Aras ile evlendik. Hergün başka bir karakola gidip başımızdan geçenleri anlatıyorduk ama kimse bize inanmadı. Hatta az kalsın tımarhaneye kapatalıyorduk ama en iyisi bu olanları unutmak.

Korku hikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin